Bazen ilahlık vasfını ABD, AB
ve işgalci İsrail’e verdiğimizin farkına bile varmıyoruz ki, bunu tamamen
kabullenmiş bir algının etkisinde onların her şeyi gördüğünü, bildiğini ve
duyduğunu söylüyoruz. Oysa her şeyi gören, bilen ve duyan sadece Yüce
Allah’tır.
İşgalci için de özellikle
“Demir Kubbe” gibi ellerinde patlayan bir balon ve ileri teknoloji, muhteşem(!)
istihbarat sahibi olmalarıyla Filistinli kardeşlerimizi küçümsedikçe
küçümsedik. Nefes alışverişlerini dahi işgalci sayıyor dedik yahut düşündük.
Sahi her şey böyle miydi
yoksa iyi bir algı yönetimi mi söz konusuydu bugüne dek. Sanki bizi iyi
kandırdılar/kandırıyorlar gibime geliyor. İnancımızı sarsmaya veya yenilmişlik
psikolojisini kabullenmeye bizi zorluyorlar. Sonra bir çocuk çıkıp “Kral
çıplak” deyince herkes uyanıveriyor ölüm uykusundan.
Aslında işgalci bir hiçmiş,
ABD her şeyi görmüyormuş, AB de hiçbir şey bilmiyormuş gerçeğini “Direniş”
vasıtasıyla HAMAS’tan öğrenmiş olduk. Hem de ne öğrenme… Yerli veya yabancı tüm
kanalların yahut sosyal medya yorumcularının hepsinin işgalci İsrail’in ne kadar
kof ve boş bir yapı olduğunu öğrenmesi, adeta şok bir etki yaptı.
Öyle ya, ilahları yerle
yeksan olanlar bunu nasıl kabulleneceklerdi. Bugüne dek hep işgalci saldırdı ve
haberlere saldırıları konu oldu. Şimdi ise HAMAS saldırıyor koskoca(!)
işgalciye… Olacak şey miydi bu? Hemen kaybolan itibarını kazanacak bir zulüm
girişiminde bulunmalı ve geri kazanmalıydı. Algı operasyonları başladı ve
aslında bu kontrollü bir planmış da işgalci buna izin vermişmiş de daha neler
neler… Allah, isterse böyle rezil eder nice azların eliyle çokları.
Kimse bir şey görmedi ve
kimse bir şey duymadı. Hatta hiç kimse durumu bile bilmedi. Nasıl olur demeyin,
Allah dilerse her şey olur. Dilerse Filistin özgür, dilerse Kudüs azat olur.
Dilerse “Demir Kubbe” kevgir, dilerse işgalci yerle bir olur.
Çocukların babalarını teskin
ettiği bu direnişlerine elbette Allah lütfedecektir. Ne demişti babasına yaralı
yavrucak: "Baba güçlü ol, korkma ben iyiyim ve daha iyi olacağım. Güçlü
Ol."