Artık Abdullatif Şener
siyaset tarihinin bir sayfası olmuştur. O siyaset tarihinde yerini alırken
kaynayan CHP kazanına karbonat atmıştır. Bu vesileyle insanlık tarihinden bir
sahifeye bir göz atalım.
Asırlar önce bir bedevi
devesiyle çölde seyrederken zar zor yürüyen bir adama rast gelmiş. Adam
bedeviyi görünce “Allah rızası için bir yudum su” diye yalvarmış. Bedevi
devesinden inip adama matarasını uzatmış. Bedeviye bir yumruk atıp bedeviyi
yere serdikten sonra devesine atlayıp kaçmış. Vicdansız adam meğerse hırsızmış.
Bedevi devesini kaçıran hırsızın arkasından bağırmış:
“Bir dur! Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim. Deveyi al git. Deve senin
olsun, hakkım da sana helal olsun. Ama senden bir ricam var; sakın bu olayı
kimseye anlatma!”
Hırsız şaşırmış. Neden
anlatmayayım? diye sormuş:
“Eğer anlatırsan, bu mesele her tarafa yayılır ve insanlar bir daha yardıma
muhtaç birilerini gördüklerinde onlara yardım etmezler” demiş.
Bu meseleyi burada
yazdığımıza göre demek ki hırsız olayı anlatmış. Ta ki bize kadar ulaşmış.
Abdullatif Şener dışında bu meşhur hadiseyi duymayanımız kalmamıştır diyorum.
O, bu meseleyi duymuş olsaydı zaten kirli olan siyaseti daha da kirleteceğini
bileceğinden, ömür billah kimsenin artık siyasetçilere güvenemeyeceğini
bileceğinden oyunu adayına vermediğini kimseye anlatmazdı. Siyasetçilere
güvensizlik noktasında bir çığır açtı böylece.
Mevzuyu biliyorsunuz; CHP
milletvekili olan Abdullatif Şener geçen seçimde oyunu kendi adayı
Kılıçdaroğlu’na vermediğini söylemişti. Önce NTV yayınına katıldı, CHP’yi
perişan etti; “Kılıçdaroğlu kazansa da tek bir kanun çıkaramaz” dedi. Bütün
CHP’lileri yutkundurdu. Saç baş yoldurdu. NTV’de katıldığı programa bilerek ve
tasarlayarak, kendisinin istediğini ve programı planladığını söyledi. O bunları
söyleyedursun onun Halk TV’deki yayına da bir plan, program, proje çerçevesinde
katıldığını düşünüyorum.
Barış Pehlivan “CHP’liyken
nasıl Sinan Oğan’a oy verdiniz?” diye soruyor. Abdullatif Şener bir süre
duruyor, Barış Pehlivan’a bakıyor ve adeta sana ne dercesine “Verdim” diyor.
Şimdi haklı olarak birçok
kişinin kafasında Temel Karamollaoğlu’nun, Babacan’ın, Davutoğlu’nun, Uysal’ın
ve diğer liderlerin kime oy verdiği sorusu cevap arayacaktır. Merak edilmeyen
tek lider Yapıcıoğlu olsa gerek. Çünkü o zarfı sandığa atmadan önce düşürmüş ve
kime oy verdiği ortaya çıkmıştı. Cumhuriyet Gazetesi de seçim günü bunu
haberleştirmişti.
Abdullatif Şener kendisine
yöneltilen eleştirilere son olarak Kızıltepe’de katıldığı bir düğünde halaylı
bir video paylaşarak CHP tribününe Abdullatifçe bir nanik yapmış oldu.
Abdullatif Şener tarihi vakasında son perde şu oldu; “Programda gazeteciler
anayasal kuralların dışına çıkarak bana sorular sordular, beni çembere aldılar,
ben de onlarla kafa buldum” dedi.
Şimdi de birçok kişi
zamanında şarap için “Tadından başka her şeyini bilirim” dediği şarap ile neden
kafa bulmadığını merak edecek.
Aslında asgari ücreti yazmayı
düşünüyordum. Asgari ücret bugün açıklandı. %34 bir zam oranıyla 11 bin
402 lira oldu. Tedarikçiler ve marketçiler kolları sıvadılar bile.
Ekmek daha önce 6, 5 lira iken asgari ücretin artışıyla paralel olarak 10 lira oldu. Kiralara da aynı belki de daha fazla bir oranda zam gelecektir. Kısacası zamlar durdurulmadan bu maaş artışları hiçbir işe yaramayacaktır. Ekonomi bilgimizin olmasına gerek yok. Artık sokak da bu oyuna aşina. Fazla detaylara girmeye gerek yoktur. Hükümetin başarısı maaş artışlarıyla değil, fiyat durduruşuyla ölçülecektir. Zam-zam oyununa müdahale edilmeden asgari ücret artışına “Hayırlı olsun” demekle asgari ücret hayırlı olmaz.