Siyonist işgalciler, İran’a yönelik başlattıkları saldırılarda ciddi tahribatlara sebebiyet verdiler. Yüzlerce masum insanı katlettiler, sivil-askeri bölge ayrımı yapmadan vahşice İran şehirlerine saldırılar düzenlediler. Bütün bu saldırıları yaparken ABD, İngiltere, Fransa’nın imkân ve kabiliyetlerini kullandılar. Civar Arap ülkelerindeki ABD üslerinde bulunan tanker uçaklar da yakıt desteği sağladılar.

Küresel bir barbarlık organizasyonu haline gelen batı bloğu, kayıtsız şartsız siyonizmin tasmalı elemanı şeklinde hareket etmekte, bütün imkân ve kabiliyetlerini işgalci siyonistler için seferber etmiş durumdadır. Siyonist katiller de buradan almış oldukları güç ve imkân ile Gazze’yi soykırımdan geçirdiler, Lübnan, Yemen ve Suriye’yi hemen her gün bombalamaktadır. Şimdi de kuduz köpek gibi İran’a saldırarak caniliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Ancak küresel barbarlık ve onun tetikçisi siyonist işgalci, bu sefer ‘vurup kaçmanın yanına kar kalmayacağı’ gerçeğini çok acı bir şekilde öğrenmiş oldu. Çok vahşi bir şekilde, kendisince öldürücü bir darbeyle İran’a saldırıp bir anda yok edebileceği zehabına kapıldı. Fakat İran çok sert karşılık vererek ‘bir mit’i daha yıktı. İşgalci katillerin vurulabileceği, en stratejik noktalarının yok edilebileceği, en korunaklı hava üssünün füzelerle harabe haline getirilebileceği, askeri cephaneler ve en önemlisi de terör yuvası MOSSAD’ın yerle bir edilebileceği gerçeğini bize göstermiş oldu.

12. günün sonunda katil Yahudiler, İran’ın saldırıları karşısında daha fazla dayanamayacaklarını gördüler. Adeta ABD’ye yalvararak eğer yardıma gelmezlerse çok acı sonuçlarla karşılaşacaklarını bağırıp durdular. Bu saldırıların, Gazze’deki masum kadın ve çocukları öldürmeye benzemediğini, siyonist katil başına füzeler düşünce, öğrendi. Tabi küresel çete başı, olayın ciddiyetini hemen gördü ve siyonist katilleri kurtarmak adına saldırılara dâhil oldu.

Siyonist katiller, ilk defa şehirlerinin başlarına yıkıldığını gördüler. Fareler gibi sığınaklarda yaşamak zorunda olduklarını anladılar. Demir Kubbelerinin ve hava üslerinin onları daha fazla koruyamayacağını net olarak müşahede ettiler. Eğer dışarıdan düzenli yardım gelmezse, bir haftalık ömürleri olduğunu açık bir şekilde tecrübe edindiler.

Küresel barbarlık, İran’a yönelik saldırılara dâhil olmasına rağmen, siyonist katillerin daha fazla dayanamayacaklarını gördükleri için acil ateşkes talebinde bulundular. Çünkü küfür güçten anlar. İran’ın füze gücüyle baş edemeyeceklerini gördüler ve geri adım atarak ateşkes istediler. Şu an ateşkes devam etmektedir. Ancak İran füzelerine karşı tedbir alabilirlerse, ateşkesi anında bozabilecek kadar da alçaktırlar.

İşgalci siyonistin ‘yenilmezlik balonu’ söndü. Bu yenilmezlik balonu miti, yıllardır kara propagandalarla, şehir efsaneleriyle ve devşirdikleri aydın görünümlü ‘mankurtlarla’ bu balonu şişirdikçe şişirmişlerdi. Ama bu balon patladı bir kere. Ülkemizde gazeteci, akademisyen ve stratejist görünümlü bu mankurtlardan çokça vardır. Bu mankurtlar, televizyon ekranlarında siyonist efendilerinin patlamış balonunu gizleme telaşına girmiş bulunmaktadırlar.

Bundan sonra her izzetli Müslüman, tıpkı KASSAM mücahitleri gibi siyonist katilleri etkisiz hale getirebilir. Bugünden sonra her Müslüman ülke, tıpkı İran gibi siyonist işgalcilerin terör yuvalarına füze indirebilir. Allah’a ve Resulüne iman etmiş her Müslüman ülke yöneticisi Gazze’deki soykırımı durdurmak ve orada açlıktan ölen insanlara yardım ulaştırmak için katil Yahudilere dur diyebilir.