Bir adamın biri optimist, diğeri pesimist
iki oğlu varmış. Optimist; yani her şeyden olumlu güzel sonuçlar çıkaran,
pesimist ise her şeyden çirkin olumsuz sonuçlar çıkaran anlamlarına gelir.
Babaları annelerinin gözetimde onları
denemek istemiş. Her şeyden olumlu sonuçlar çıkaran oğlunu denemiş önce. Yatan
çocuğunun başucuna Kürtçe serkil dediğimiz at pisliği bırakmış. Çocuk uyanıp at
pisliğini görünce sevinç çığlığı atmış: “Babam bana bir at almış. Bakın buraya
pisleyip gitmiş, birazdan gelir” demiş.
Ertesi gün her şeyden olumsuz sonuçlar
çıkaran pesimist oğlunun başucuna yastığının hemen yanına çok güzel, oğlunun
hayallerini süslediğini düşündüğü kaliteli bir bilgisayar bırakmış. Çocuk
uyandığında başucunda bilgisayarı görünce başlamış söylenmeye: “O kadar güzel
bilgisayar varken babam bana ne biçim bilgisayar almış. Gitmiş standart boy
almış. Şu kablosuna bakar mısınız? O kadar renk içerisinde gitmiş siyah renkli
bilgisayarı almış. Çantasına bakın hele! İşportacıdan almış” söylenmiş de söylenmiş…
Acaba bu satırları okurken sizin de
aklınıza memleketimizdeki muhalefet geldi mi? Nasıl gelmesin ki! Muhalefet
sanki bu çocuktan türemişti. Bakın nasıl?
Adam gitmiş sahilden 170 km uzaklıkta,
Karadeniz’in 2100 metre derinliğine borular döşemiş, denizin altında bir tesis
kurmuş, borular bağlayıp gazı karaya çıkarıp sisteme vermiş, bizim pesimist
muhalefet dudak bükerek; “İnşaallah doğrudur da Putin’in bir kıyağı değildir”
diyor.
Adam canlı yayında çıkardığı gazı
bismillah diyerek sembolik olarak tesise veriyor “Ateşi harlayın” diyerek
talimat veriyor. Bizim pesimist muhalefetimiz: “Erdoğan fi mekanda depoladığı
gazla mangal yakıyor. Ha ha ha şu Karadeniz Gazı beni çok güldürüyor” diyor.
Gaz olduğunu gördüklerinde de “Bu gaz Rus gazı” diyor...
Adam insansız hava araçları yapıp
satıyor, bizim pesimist muhalefet: “Oyuncak tayyareler bunlar. Montaj maket
uçaklarla göz boyuyorlar. Ninem bile bunları yapabilir” diyor…
Adam araba yapıyor, yapılan araçlara TOGG
ismini veriyor, araba siparişi alınıyor, araba yollara düşüyor arabayı gören
bizim pesimist muhalefet; “Araba tamam da hani fabrika hani fabrika?” diyor,
adeta pesimist oğlu pesimist olduğunu ispat ediyor.
Adam dünyanın ilk SİHA savaş gemisini
yapıyor, bizim pesimist muhalefet; “Bir bomba ile batar” diyor.
Muhalefetin kodamanlarından CHP’li Engin
Altay vakti zamanında pesimizmin kitabını yazmış ve önsözde; “Hükümet dünyanın
en güzel işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin
bize verdiği görev bu kardeşim” demişti.
Mesleğinin erbabı ne denilebilir ki! İşte
bu tavırlarıyla negatif enerji yayan bu muhalefet prize takıldığında
sivrisinekleri kaçıran cihaz gibi seçmeni kaçırıyor. Erdoğan’a yol veriyor.
Şans da ona “Yürü babam yürü!” diyor. Adamakıllı bir muhalefetimiz olsaydı şimdi
Erdoğan’ın yerinde yeller eserdi…