379

 

İnsanlık sürekli olarak propaganda ve algı operasyonları ile egemen despot güçlerin isteği doğrultusunda yönlendirilmeye çalışılmıştır. Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek bir yana, olan bir olayı da kendi istedikleri şekilde dünya kamuoyuna sunarak onları yönlendirmeye çalışmışlardır.

Son 10 yıla kadar hakim olan güçlerin baskı unsuru olarak sarıldıkları ve sürekli imdatlarına yetişen bir kavram vardı: “İrtica” 

Hakim düzenler tarafından baskı oluşturmak amacıyla kurulan her tezgahta bu kavrama sarılır ve muhaliflere bu kavram üzerinden baskı oluşturarak sindirirlerdi.
Küresel ve yerel bazda düşündüğümüzde karşımıza her gün farklı bir propaganda ve algı operasyonları ile bizlere saldırıyorlar.

11 Eylül 2001 saldırıları ile dünya sözde yeni bir örgüt ve yeni bir tehlike ile karşı karşıya diye gösterildi. Müslümanlar dövülerek, İslam coğrafyası yeniden dizayn edilmeye başlandı.

11 Eylül 2001'de New York'taki İkiz Kuleler'e yapılan saldırıda, 2603 kişi öldü. O sırada binada olması gereken 2627 Yahudi'nin 'İşe gitmemesi'nin gizemi hâla çözülemedi.

11 Eylül saldırılarının iyi planlanmış bir kumpas olduğu bizce aşikar. Çünkü Emperyalist dünya düzeninin soğuk savaş sonrası yeni bir düşmana ihtiyacı vardı ve bu düşmanı "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)"u devreye koyarak "radikal İslamcılar" olarak belirlediler. Bunun alt yapısını oluşturduktan sonra birden bire dünyanın en iyi korunan yerlerinden olan ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Beyaz Saraylar ve İkiz kuleler saldırıya uğradı. Ne oyun ama!

Dünya kamuoyunu (Müslümanlar dahil) propaganda güçleri ve algı operasyonları marifetiyle inandırdılar. Sonuçta o dönemde birden bire nur topu gibi "El Kaide" diye bir örgüt ortaya çıktı. Bunun üzerinden asıl amaçlarına ulaşmanın keyfiyle ellerine geçen bahaneyi iyi kullanıp Afganistan'ı işgal ederek yüz binlerce Müslümanı katlettiler. Bu yetmedi planlarını devam ettirmek adına kendi besledikleri ve 1979'da İslam devrimi sonrası İran'a saldırttıkları Saddam'ın Irak'ında "kitle imha silahları var" yalanının propaganda ve algısı sonrası Irak'ı işgal ederek  1 Milyondan fazla Müslümanı katlettiler. (Daha sonraları dönemin ABD ve İngiltere lider ve bakanları bu yalanı itiraf ettiler.)

Emperyalist batılılar Afganistan ve Irak'ı işgal etmek, Müslümanları öldürmek ve haritayı değiştirmekle kalmadılar, Müslümanlar arasında derin ayrılık tohumları ve fitneler ektiler. Bunun sonucunda Müslümanlar arasında kavmi ve mezhebi çatışmalar başladı.

Batılı emperyalistler Müslümanları parçalamak ve birbirine kırdırmak, onları baskı altına almak için propaganda ve algı operasyonları ve savaşlarına devam ettiler. 11 Eylül 2001 kumpasının demode olması ve Ortadoğu halklarında başlayan uyanış sonrası yeni oyunlar ve oyuncaklar bulmaya başladılar. Mısır gibi bazı ülkelerde kendi beslemeleri olan generaller eliyle darbe yaparak halka ve İslami yönetimlere izin vermediler. Bir taraftan bunu yaparken bir taraftanda şeytanın sağdan yaklaşması oyunu gibi, sureti haktan görünen bazı örgütler ortaya çıkardılar. Bir baktık ki, IŞİD diye bir örgüt tedavüle sunuldu.  

Nedense bu örgüt sanki kendisine görev verilmiş gibi batılı emperyalistler ve onların işbirlikçisi devlet ve örgütler sıkışınca önlerini açacak eylem ve faaliyetlerde bulunuyor. Suriye'deki saldırıları, Irak Kürdistanı, Rojava ve Kobani saldırıları ile Kürtleri İslam'dan uzaklaştırıp PKK/PYD'nin ve ABD'nin kucağına itti. 

Genel itibariyle baktığımızda bu örgüt sanki emperyalist batılılar ve İslam düşmanları için adeta her kapıyı açan bir "maymuncuk" görevi üstlendi ve onların planları için payanda oldu.

IŞİD ile batılı emperyalistler Müslümanlar ve İslam Coğrafyasına yeniden format atıp, döverken PKK ve türevleri ile de Kürtlere aynısını yapıyorlar.

Hasılı kelam bölge ve İslam Coğrafyasına baktığımızda ne kadar 'necis zihniyetli' devlet ve örgüt varsa IŞİD üzerinden kendine meşruiyet kazandırıyor, Müslümanlara saldırıyor ve hizaya çekmeye çalışıyor.

Anlamadığımız nokta şu: Bu kadar birbirine zıt ve birbirine düşman olan ülkeler ve örgütler  nasıl oluyor da IŞİD ile mücadelede bir araya gelebiliyor ve farklı planları uygulamak için IŞİD'i düşman ilan edebiliyorlar?

Aslında mesele şu: IŞİD bahanesi ile Müslümanları dövüyorlar. Lakin öyle bir propaganda ve algı operasyonları yapıyorlar ki, kimse bu oyunun farkına varmıyor.  

 

Bize düşen İslama sarılarak ALLAH'ın ve Peygamberinin yolundan gitmektir. Böyle yaparsak kafir ve zalimlerin oyunları bize zarar veremeyecektir. -Nisa: 76-

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *