383

 

Yerel basına yansıyan, 1 Kasım seçim akşamında evine gittiği sırada Acetler Kavşağı’nda ışıklarda beklerken bir anda özel hareket polisleri tarafından arabasının önü kesilerek darp edilen, hakarete ve ölüm tehdidine maruz kaldığını iddia eden Müslüm Mustafaoğlu olayını ve yaşanan hukuksuzluğu ele almak istiyorum. 

Yerel basına ve İlke Haber Ajansı'na yansıyan açıklamalarında Mustafaoğlu olayı şöyle anlatıyor:

“Acetler Kavşağı'nda kırmızı ışıkta durdum, yeşil ışık yandığında geçiş yaptım. O esnada hızlı bir araç önümden geçti. Aniden fren yapıp, geçmesine müsaade ettim. Zırhlı araç bir anda önümde durdu. Aracın kapısını açıp bana küfür ettiler. Araçtan inip, üzerime geldiler. Polisler aracıma tekme ve uzun silahlı namluların dipçiğiyle vurdu. Küfür ettiler. Konuşmama bile müsaade etmediler.”

Şikayet için Bahçelievler polis merkezine gittiğini de belirten Mustafaoğlu: “İfademi almak istemediler. Şikayetten vazgeçmem için ‘sen zararlı çıkarsın, ispat edemezsin’ dediler. Daha sonra telefonla avukata ulaşıp, ifademi verebildim. Gece saatlerinde de polisler tarafından Bölge Devlet Hastanesi’ne götürüldüm. Burada da doktoru etki altına alarak, bana darp raporu verilmemesini sağladılar. İHD’ye başvurarak, beni darp eden polisler, karakoldaki görevliler ve doktor hakkında suç duyurusunda bulundum."

Mustafaoğlu, polislerden dayak yediği için karakola şikâyete gittiğinde polislerin kendisine, ‘Şehit verdik. Onlarında psikolojisi bozuk, onları da anlamak lazım’ dediğini söyledi.

Konuyla ilgili Batman Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Ankara’ya giderek Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa da şikâyet dilekçesinde bulunmasına rağmen şu ana kadar bir sonuç elde edemediğini söyledi.

Seçim akşamı polis şiddetine maruz kalan Müslüm Mustafaoğlu ile geçen hafta içinde şahsen görüştüm. Başından geçen olayı dinledim. Kimse bu olayı göz ardı ederek, yaşanmamış farz etmesin. Müslüm'ü dinlerken, ‘bu olay her an herhangi birimizin başına gelebilir’ diye düşündüm. Müslüm’ü dinledikten sonra birlikte İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği Hür Der Batman Şubesi’ne gittik. Kendisi de avukatıyla birlikte daha önce İHD Batman Şubesi’ne gitmişti. Hem İHD hem de Hür Der konunun hukuki olarak takipçisi olacaklardır.

Bu konu geçiştirilecek, yadsınacak veya yok farz edilecek bir konu değildir. Müslüm’ün sırtında çıkan postal izlerini hiçbir vicdan sahibi taşıyamaz.

Buradan başta İlimizin Valisi ve iktidar partisi organlarına seslenmek istiyorum. Bu olay en ince ayrıntısına kadar araştırılmalı ve sorumlular mutlaka gerekli cezayı almalıdır. Devlet görevlileri sorumluluklarının bilincinde ve hukuka uygun davranmak zorundadır. Önüne geleni darp etmek ve küfürler savurmanın bir müeyyidesi olmalıdır.

Şiddet ve çatışma ortamı işte bu şekilde insanların ayarını bozup raydan çıkarıyor. Halkı koruması gereken güvenlik güçleri halka olmadık muamele yaparsa bu işin içinden çıkamayız. Bu olayların tekrar tekrar yaşanmaması ve bu haksızlığın ortadan kalkması için tüm kesimlerin ses vermeleri gerekir. Bugün Müslüm'e, yarın senin başına gelebilir.

Hepimize düşen sonucu nereye varırsa varsın bu olayın sonuna kadar araştırılması ve suçluların yasalar çerçevesinde gerekli cezayı almasını savunmak olmalıdır. Önemli olan bizlerin başına gelmeden yapılan bir haksızlığa ve şiddete karşı çıkmaktır. Bizler maalesef toplum olarak kendimize, yakın veya yandaşlarımıza dokunmadıkça hiçbir haksızlık karşısında yer almayız. Kendi başımıza gelince de etrafımızda kimseyi bulmayız. Bu durum tarihten gelen inanç ve ananelerimize terstir. Bizler, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diye buyuran Peygamberin ümmetiyiz.

Bugün başkasına yapılan bir haksızlığa karşı çıkmaz isek bu uygulamaların çoğalmasına zemin hazırlarız ve yarın aynı şeyin kendi başımıza gelebileceğini de unutmayalım...

Konuyla ilgili bir ayet ile yazıyı bitirmek istiyorum:  

“Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir grup dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar.” -Tevbe Suresi:122-

“Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'tan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.” -Hud Suresi: 113-

 

Haksızlıkların olmadığı, adaletin hakim olduğu bir dünya dileğiyle Wesselam…Vicdanınız rahat mı?

Yerel basına yansıyan, 1 Kasım seçim akşamında evine gittiği sırada Acetler Kavşağı’nda ışıklarda beklerken bir anda özel hareket polisleri tarafından arabasının önü kesilerek darp edilen, hakarete ve ölüm tehdidine maruz kaldığını iddia eden Müslüm Mustafaoğlu olayını ve yaşanan hukuksuzluğu ele almak istiyorum. 

Yerel basına ve İlke Haber Ajansı'na yansıyan açıklamalarında Mustafaoğlu olayı şöyle anlatıyor:

“Acetler Kavşağı'nda kırmızı ışıkta durdum, yeşil ışık yandığında geçiş yaptım. O esnada hızlı bir araç önümden geçti. Aniden fren yapıp, geçmesine müsaade ettim. Zırhlı araç bir anda önümde durdu. Aracın kapısını açıp bana küfür ettiler. Araçtan inip, üzerime geldiler. Polisler aracıma tekme ve uzun silahlı namluların dipçiğiyle vurdu. Küfür ettiler. Konuşmama bile müsaade etmediler.”

Şikayet için Bahçelievler polis merkezine gittiğini de belirten Mustafaoğlu: “İfademi almak istemediler. Şikayetten vazgeçmem için ‘sen zararlı çıkarsın, ispat edemezsin’ dediler. Daha sonra telefonla avukata ulaşıp, ifademi verebildim. Gece saatlerinde de polisler tarafından Bölge Devlet Hastanesi’ne götürüldüm. Burada da doktoru etki altına alarak, bana darp raporu verilmemesini sağladılar. İHD’ye başvurarak, beni darp eden polisler, karakoldaki görevliler ve doktor hakkında suç duyurusunda bulundum."

Mustafaoğlu, polislerden dayak yediği için karakola şikâyete gittiğinde polislerin kendisine, ‘Şehit verdik. Onlarında psikolojisi bozuk, onları da anlamak lazım’ dediğini söyledi.

Konuyla ilgili Batman Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Ankara’ya giderek Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa da şikâyet dilekçesinde bulunmasına rağmen şu ana kadar bir sonuç elde edemediğini söyledi.

Seçim akşamı polis şiddetine maruz kalan Müslüm Mustafaoğlu ile geçen hafta içinde şahsen görüştüm. Başından geçen olayı dinledim. Kimse bu olayı göz ardı ederek, yaşanmamış farz etmesin. Müslüm'ü dinlerken, ‘bu olay her an herhangi birimizin başına gelebilir’ diye düşündüm. Müslüm’ü dinledikten sonra birlikte İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği Hür Der Batman Şubesi’ne gittik. Kendisi de avukatıyla birlikte daha önce İHD Batman Şubesi’ne gitmişti. Hem İHD hem de Hür Der konunun hukuki olarak takipçisi olacaklardır.

Bu konu geçiştirilecek, yadsınacak veya yok farz edilecek bir konu değildir. Müslüm’ün sırtında çıkan postal izlerini hiçbir vicdan sahibi taşıyamaz.

Buradan başta İlimizin Valisi ve iktidar partisi organlarına seslenmek istiyorum. Bu olay en ince ayrıntısına kadar araştırılmalı ve sorumlular mutlaka gerekli cezayı almalıdır. Devlet görevlileri sorumluluklarının bilincinde ve hukuka uygun davranmak zorundadır. Önüne geleni darp etmek ve küfürler savurmanın bir müeyyidesi olmalıdır.

Şiddet ve çatışma ortamı işte bu şekilde insanların ayarını bozup raydan çıkarıyor. Halkı koruması gereken güvenlik güçleri halka olmadık muamele yaparsa bu işin içinden çıkamayız. Bu olayların tekrar tekrar yaşanmaması ve bu haksızlığın ortadan kalkması için tüm kesimlerin ses vermeleri gerekir. Bugün Müslüm'e, yarın senin başına gelebilir.

Hepimize düşen sonucu nereye varırsa varsın bu olayın sonuna kadar araştırılması ve suçluların yasalar çerçevesinde gerekli cezayı almasını savunmak olmalıdır. Önemli olan bizlerin başına gelmeden yapılan bir haksızlığa ve şiddete karşı çıkmaktır. Bizler maalesef toplum olarak kendimize, yakın veya yandaşlarımıza dokunmadıkça hiçbir haksızlık karşısında yer almayız. Kendi başımıza gelince de etrafımızda kimseyi bulmayız. Bu durum tarihten gelen inanç ve ananelerimize terstir. Bizler, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diye buyuran Peygamberin ümmetiyiz.

Bugün başkasına yapılan bir haksızlığa karşı çıkmaz isek bu uygulamaların çoğalmasına zemin hazırlarız ve yarın aynı şeyin kendi başımıza gelebileceğini de unutmayalım...

Konuyla ilgili bir ayet ile yazıyı bitirmek istiyorum:  

“Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir grup dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar.” -Tevbe Suresi:122-

“Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'tan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.” -Hud Suresi: 113-

Haksızlıkların olmadığı, adaletin hakim olduğu bir dünya dileğiyle Wesselam…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *