379

 

Pazartesi günü Batman Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürü ve aynı zamanda Batman Çağdaş Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Nihat Ekinci, “Bürge” adlı köşesinde, “DEVLET HİZBULLAHA GÖZ YUMMUŞ!” adlı yazı yazdı.

Köşe yazarı yazısında İçişleri Eski Bakanı İsmet Sezgin’in BBC Türkçe servisinden Rengin Arslan’a verdiği 90’lı yıllar ile ilgili röportajından bir cümle alarak manşete taşımış, bunun üzerine yorumlar yapmış.

Öncelikle şunu belirteyim ki, gündem tamamen 7 Haziran genel seçiminden sonra PKK’nin Ceylanpınar’da iki polisi evinde uyurken öldürmesi ile başlayan yeni çatışma süreci, ölümler ve 1 Kasım’da yapılacak erken seçim iken, ortada Hizbullah ve HÜDA Par ile ilgili bir şey yok iken gündeme getirmek hiçte iyi niyetli bir yaklaşım değildir.

BBC Türkçe röportajında Sezgin: “O dönemde de Diyarbakır’da bir ikinci grup türedi. PKK’nın karşısında. Onlar da daha ziyade dinsel bir gruptu. Onlar da daimi olarak PKK ile mücadele içerisindeydi.” diyor

Hizbullah mı? Sorusuna,[İsmi teyit etmeden devam ediyor] Bakıyorduk, adamı nasıl öldürdüklerine. Şimdi Hüda-Par var ya ona yakın. Devlet onlara da göz yumdu. Bir yerde bunları devlet olma mecburiyetinden, halkın bu konu nedeniyle büyük derecede sıkıntıya düştüğünden, bunu ortadan kaldırılmasını istediğinden kaynaklandı. Bu iyi niyetle yapılmıştır. Ama benim devlet anlayışımda, ben olsam bunu düşünmezdim.” diye cevaplıyor.

İsmet Sezgin’in söyleşisinde 1994 yılından itibaren devletin kendi içinde yaptığı faaliyetlerden bahsediyor. Oysa PKK-Hizbullah çatışması ilk olarak PKK’nin 1989’da Şırnak’ta Şehit Hasan Tekin’in evine önce bomba atılması ve sonra da şehit edilmesi olayı ile başladı. (Konuyla ilgili olarak Hüseyni sevda ve Hurseda sitelerine bakılabilir)

Şimdi kalkıp toplumda hiçbir değeri kalmamış ve siyaseten fosilleşmiş kişilerin konuşmalarından bir cümle cımbızlayarak ve sözde Hizbullah’ı ve HÜDA PAR’ı yalanlarla gündeme taşımak tamamen bir “Algı Operasyonudur.”

Devletle defalarca en üst düzeyde görüşmeler yapan ve kirli ilişkiler kuran yapıların kalkıp ta bu şekilde ucuz polemik ve iddialarla Hüda Par’ı ve Hizbullah’ı lekelemek istemesi acınacak ve zavallı bir mantık ve ruh halinin yansımasıdır. “Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış” misali söyleyecek ve ortaya koyacak bir delili olmayan zavallılar işte böyle basit oyunlarla algı oluşturmaya çalışıyorlar.

Bu tip kişilere tavsiyem, bu oyunlara tevessül etmeyin altında kalırısınız. Devir değişti. Artık 90’lı yıllarda olduğu gibi attığınız çamurların izi kalmıyor. Söylediğiniz ve attığınız her yalan hemen ortaya çıkıp yüzünüze çarpar. En iyisi bu şark kurnazlıklarından bir an önce vazgeçin de kendinizi rezil etmeyin.

 

Herkesin Operasyonlara, PKK’nin saldırılarına odaklandığı bir dönemde bu konuyu gündeme getirmekle ne amaçlanıyor acaba? Pazartesi günü yazmış olduğum “Fitneden uzak duralım” adlı köşe yazımda fitne ortamında olduğumuz ve fitneden uzak durmamız gerektiğini belirtmiştim. Eğer bu benzeri yazı ve konuşmalarla bizleri fitne ortamına çekmeyi amaçlıyorlarsa boşuna kürek sallamasınlar. HÜDA PAR ve ona gönül verenler hiçbir zaman fitnenin ve kargaşanın tarafı olmadı, olmayacaktır. Hüda Par’ın tavrını merak edenler geçtiğimiz Pazar günü Diyarbakır İl Başkanı Sayın Şeyhmus Tanrıkulu’nun yaptığı açıklamaya baksınlar da öyle konuşsunlar.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *