382

 

"Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer müminlerseniz üstün olan sizlersiniz!" -AI-i İmran: 139- 

Bu haftaki yazımızda maalesef Müslümanlarda ve doğu toplumlarında oluşan “Aşağılık kompleksi” konusu ve hastalığını ele alacağız. Hak din İslam mensubu olan dünya ve ahirette başı dik olması gereken ALLAH'ın seçkin kulları Müslümanlar; herkesten daha çok özgüven sahibi olması gerekirken anlaşılmaz bir şekilde İslam düşmanları ve batı toplumlarına karşı ciddi bir aşağılık kompleksine kapılmışlardır.

Müslümanlar, ALLAH'ın seçkin kulları olan Peygamberler ve salihleri kendilerine önder-rehber edindiklerinden herkesten daha çok izzet ve üstünlük içerisinde olmaları gerekir. Diğer insanların onlara imrenerek örnek almaları beklenirken maalesef eşyanın tabiatına aykırı bir şekilde Müslümanlar, başka din ve ideoloji sahipleri ile batı toplumlarına karşı son yüzyıllarda aşağılık kompleksini üzerlerinden atamıyorlar.

Müslümanlar ve ümmet olarak bunun sebebi üzerinde iyice düşünmemiz, ikbalimiz için bir elzemdir.

En önemli sorunlarımızdan olan aşağılık kompleksinden kurtulmamız için öncelikle kendi dinamiklerimizi, kültürümüzü ve İslam’ın bize ne sunduğunu, İslamın nasıl asil ve aziz bir nimet olduğunu kavramaktan geçiyor. Gençlerimize ve yeni nesillere İslam’ın sadece Müslümanlar için değil, hatta sadece insanlar için değil, bütün mevcudat için büyük bir nimet olduğunun kavratılması gerekiyor.

Aşağılık kompleksi, bir takım insanların ya da zümrelerin karşısında hissedilen eziklik duygusudur. İçinde gıpta, korku, hayranlık, menfaat beklentisi gibi duygular taşımaktadır. Bizdeki bu kompleksin en büyük sebebi korku ve hayranlık duygusudur.
Tabi bu korku ve hayranlık duygusunun, asıl hayran olunacak ve korkulacak kudretin Allah olduğunu unutmaktan doğduğunu da unutmamak gerekir. Allah'tan korkmayan yeryüzü güçlerinden korkar ve o güçlerin karşısında aşağılık duygusuna kapılır. -İsmail Kazdal: Aşağılık Kompleksinin Nedenleri ve Kurtulma Yolları-

Kitabımız Kur'an, Müslümanlara aşağılık kompleksine kapılmamaları yolunda doğruları açıklayarak, onlara çok büyük bir cesaret vermektedir. Aymazlığa düşecekleri önceden uyarmaktadır: "Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer müminlerseniz üstün olan sizlersiniz!" -AI-i İmran Suresi:139- Bu ayetle Uhud savaşındaki yenilgiden dolayı aşağılık duygusuna kapılmamaları konusunda müminler uyarılmaktadır. Bu savaşlarda yenilginin de zaferin de mümkün olduğu; ama eğer gerçekten hala iman ediyorlarsa, imanlarında bir zaaf yoksa; kafirlere dostluk duymuyorlarsa üstün olanın kendileri olduğu hatırlatılmaktadır. -İktibas Dergisi -  Sayı 261-
Müslümanlar aşağılık duygusu yerine, kendilerini ciddi bir muhasebeden geçirmelidirler. Her gün Kur'an'la kendilerini arındırmalıdırlar.

Aşağılık duygusuna kapılmamız için herhangi bir neden yoktur. İnancımız ve akidemiz iftihar edilecek bir haldeyken neden başkaları karşısında kendimizi aşağılık bir konumda görelim ki?

Müslümanlar maalesef dinlerinden haberdar olmadıkları, inançlarını tam yaşamadıkları ve kendilerinden emin olmadıkları için, çoğu zaman kendilerini gizleme yoluna gidiyorlar. Batıl inanç ve ideoloji sahipleri, Müslümanlardan çekinip batıl inançlarını gizlemeleri gerekirken, tam aksine Müslümanlar sanki yanlış bir şey yapmışlar gibi kendilerini gizliyorlar. Bu durum maalesef halkının çoğunluğu Müslüman olan toplumlarda da oluyor. İslam muhalif ve düşmanları mahkum olmaları gerekirken, Müslümanlar mahkum bir tavır içerisine girmelerini anlamak mümkün değildir. Bu durum hayatın her alanında; siyasetçiler, akademisyenler, işadamları ve gazeteciler arasında da kendini gösteriyor. Batıl düşünce ve ideoloji sahipleri ile sapkın görüş ve yaşam tarzına sahip olanlar açıktan bu kötülüklerini yaymak için çalışırken Müslümanlar, 'aman beni bilmesinler' veya 'ben tarafsız görüneyim' gibi korkak tavırlar içerisine giriyorlar.

Türkiye'de Kemalist, laik, sol anlayışa sahip olanlar ile batıdan icazet alan ideolojik akım sahipleri Müslüman coğrafyada kendilerini ev sahibi gibi Müslümanları da kiracı olarak görmüşleridir. Müslümanlarda yılların vermiş olduğu eziklikle bunu kabullendiler. Batıl ideoloji ve düşünce sahipleri bir makama gelince yetkilerini aşarak tarafgirlik yapar iken, dindar  ve muhafazakar kadrolar ellerindeki yetkileri kullanmaktan çekiniyorlar. Tarafsız, sözde adaletli görünme uğruna korkakça ve  kompleksli davranış sergiliyorlar. Malum kadrolar kendi yandaşlarını korurken hiçbir şeyden çekinmeden ve açıktan yaparken, dindar ve muhafazakarlar neden çekiniyorlar? Anlamak mümkün değil. Bu durum ne zamana kadar daha böyle devam edecek?

Halkının kahir ekseriyetinin Müslüman olduğu ülkemizde televizyonlar ve gazetelerde açıkça dinimize hakaret edilmesi bu aşağılık kompleksinin sonucudur. Buna karşı çıkmak ve ortadan kaldırması gereken muhafazakarlar ise onlara şirin görünmenin çabası içerisine giriyorlar. ALLAH'ın emrine uymak yerine onlara yaranma derdine düşüyorlar.

Kendini muhafazakar diye tarif eden bir çok aydın, kanaat önderi ve STK'lar; Müslümanlara ve İslama yapılan saldırılara sessiz kalırken, maalesef İslam düşmanlarına bir şey dokununca onlara şirin görünme ve yaranma yarışına giriyorlar. 'Kraldan daha çok kralcı' davranarak sözde ilkeli hareket ettiklerini, objektif olduklarını, haksızlığa karşı olduklarını iddia ederler. Oysa yaptıkları aşağılık kompleksinden kaynaklanan yalakalık ve yaranmak isteme tavrıdır. 

İslamı hakkıyla anlayan biz Müslümanlar onlardan değil, onlar bizden çekinmelidirler. Bizler sırtımızı Kainatın Yaratıcısına dayamışken, kullardan ve beşeri güçlerden niye çekinelim ki? AI'i İmran 139. Ayette buyrulduğu gibi, üstün olanlar bizleriz. İnancımızı hakkıyla yaşayarak aşağılık komplekslerimizi yerle bir edelim. Bu zinciri kırarak izzet ve özgüven sahibi Müslümanlar olarak yeryüzünün gerçek varisleri olalım.

 

"...Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız." -El Bakara Suresi: 150-

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *