6 Şubat’ta yaşanan 2 büyük yıkıcı
depremin üzerinden bir ay geçti. 20 Şubat’ta Hatay’da yaşanan 6.4’lük depremle
birlikte binlerce artçı sarsıntı ve farklı illerde yaşanan büyük depremler ile
ülke olarak deprem psikolojisini ve deprem fırtınasının etkilerini yaşamaya
devam ediyoruz.
Deprem bölgesinde iyileştirme ve yaraların sarılması çalışmaları devam ediyor.
Yaşanan büyük yıkımdan sonra ülkenin farklı illerine yoğun göç oldu. AFAD,
Kızılay, İHH, Umut Kervanı ve Yetimler Vakfı gibi kurum ve gönüllü kuruluşların
yardım çalışmaları devam ediyor. Tabi zaman geçtikçe deprem bölgesi ve
depremzedelerin ihtiyaçları farklılaşıyor. İlk günlerde olan sıcak ilginin
haliyle gün geçtikçe azalma eğiliminde olduğu görülüyor.
Asrın afeti olarak nitelenen ve karasal en büyük depremin yıkıcı etkisi bir
aydır ülke gündemindedir ve resmi ve gönüllü yardım kuruluşları adeta feveran
edercesine halka ve hayırseverlere, sorunların halen devam ettiği ve
yardımların devam etmesi gerektiği çağrısını ısrarla yapıyorlar.
Depremzedelerin hem gittiği illerde hem de deprem bölgelerinde yardımlara devam
edilmesi gerekiyor. Bunun için deprem gündeminin sıcak tutulması gerekiyor.
İlerde aynı sorunlarla tekrar karşılaşmamak için gerekli adımlar ve makro
planlar yapılmalıdır.
Deprem sorunu ile ilgili olarak geçtiğimiz cuma günü Cumhurbaşkanlığı
Dolmabahçe Ofisi’nde bilim adamlarının ve yöneticilerin katılımıyla Türkiye
Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı bünyesinde olan 9 Kurula ek olarak ‘Afet
Yönetimi Politikalar Kurulu’ oluşturacağız" dedi. Tam devlet işi ciddiye
aldı deprem ile ilgili korona benzeri “Deprem Bilim Kurulu” kuruluyor ve deprem
gerçeği ile yaşama ve atılması gereken adımlar cesurca atılacak. Fay hattı
üzerine şehirler kurulmayacak, sağlam konutlar yapılacak, kentsel dönüşüme
ağırlık verilecek vs. şeklinde müsbet düşünce oluşmaya başlamışken, birdenbire
birileri ülke gündemini değiştirmeyi başardı.
Daha depremin ilk günlerinde insanlar enkaz altındayken, deprem bölgesine
giderek çalışmalara destek olacaklarına, seçim hesabı yapan ve depremden siyasi
rant devşiren zavallı siyasetçilerin halka hiçbir faydası zaten olmazdı.
Depremin yıkıcı etkisi devam ederken ve insanlar can derdindeyken koltuk
sevdasına dalan muhteris siyasetçiler, önce “seçimi sakın ertelemeyin ha!”
demeye başladılar. Sonra da tüm ülke depremin yaralarını sarma derdindeyken,
birdenbire “Altılı Masa” adıyla bir araya gelen partiler arasında yaşanan
sorun, deprem gündeminin önüne geçti. Koca koca haber kanalları, TV’ler,
gazeteler, haber siteleri, ajanslar, “bir deli bir kuyuya bir taş atmış kırk
akıllı çıkarmaya çalışıyor” misali günlerdir canlı yayınlarla en ufak
ayrıntıları, dedikoduları, duyumları izleyicilerine aktarmaya çalışıyorlar.
Daha depremler devam ediyor ve halen yakınlarını arayan depremzedeler var ve
sorunlar ve ihtiyaçlar devam ederken, ülkenin gündemine bakın! Neymiş, halk
merak ediyormuş? Kim kime ne demiş? Masa nasıl dağıldı? Neler yaşandı? Gibi
sorularla ülke gündemini meşgul etmeye devam ediyorlar. Sanki haber kanalları
değil, magazin programı yapıyorlar. Yetmiyor bir de futbol yorumcuları gibi, “o
öyle yaparsa bu böyle yapacak” gibi tahminlerle gündemi kirletiyorlar.
Deprem bölgesinin devasa sorunları ortadayken insanların acıları halen taze ve
depremler devam ederken; bunları ötelemek ve seçim hesabı ile seçimi gündem
yapmak kadar utanç verici bir durum olamaz. Seçim takvimi zaten kendi
mecrasında işliyor ve günü gelince herkesin hesabı ortaya dökülecek. Depremin
yol açtığı tahribatın vahameti ve acılar ortadayken; bu sefil düşünce tarzıyla
haber ve yorumlar yaparak, acılı insanlarımızı daha fazla üzmekten vazgeçin.
İnanın halk kimin aday olmasıyla ilgilenmiyor? Halk can derdinde, siz ise post
derdindesiniz. Halk size şunu söylüyor: “Batsın sizin gündemiz de seçiminiz
de…”
Bu yetmedi ülke olarak bütünleştiğimiz ve kardeşliğin zirve yaptığı bir ortamda
Bursaspor-Amedspor maçında yaşanan ırkçı slogan ve saldırılar birlik ve
kardeşliğe yapılan saldırıdır. Irkçı saldırılar dışında bir de JİTEM’in kirli
aktörlerinin posterlerinin açılması olayı sıradan bir olay olarak görülemez. Bu
alçakça saldırı “Toplumsal fay hatlarının” kırılması ve ülkeyi kaosa
sürüklemeye yönelik planlı, ciddi bir provokasyon olarak görülmeli ve en ağır
şekilde cezalandırılmalıdır.
Selam ve dua ile…
0 yorum