Tarım ve gıda konusunu Rusya-Ukrayna
savaşının başlaması sonrası “Adım Adım Gıda Savaşına Doğru” ve Eylül ayında da,
“Tarım arazilerini imara açmak ihanettir!” başlıklı yazıları kaleme alıp
konunun önemini ve tedbir alınmazsa ileride yaşanacak tehlikelere ve
sıkıntılara işaret etmiştim.
Dünya nüfusunun sürekli artmasının
yanında iklim değişikliği, çevre sorunları, küresel ısınma, kuraklık, Kovid-19
salgını, üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlara ek olarak 24 Şubat
2022 günü Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonrası küresel çapta gıda krizi ve
tedarikinde sorunlar artmaya başladı. Neyse ki Türkiye’nin girişimiyle tahıl
koridoru oluşturularak dünyanın tahıl ambarı Ukrayna’dan tahıl sevkiyatı yapılarak
dünya ülkeleri büyük bir krizden şimdilik kurtarıldı. Ancak artan nüfus ve
tarım arazilerinin imara açılmasıyla tarım alanlarının sürekli küçülmesi sonucu
ileride insanlık büyük bir gıda krizi ile karşı karşıya kalacaktır.
Gıda sorunu konusu bu kadar ciddi iken
halklar ve devletler için “Milli Güvenlik Sorunu” haline gelmişken, bu soruna
ivedilikle halklar ve devlet olarak eğilmemiz ve geleceğimizi düşünmemiz
gerekirken; tarım alanlarını çeşitli amaçlarla imara açmaya devam ediyoruz.
Eylül ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut
hamlesi olarak açıkladığı “Sosyal Konut Projesi” hamlesi gerçekten ev sahibi
olmayan kesimler için önemi göz ardı edilemez. Burada bir sorun yok, hatta
takdir ve tebrik edilecek bir proje olduğunu söylemeliyiz. Lakin ortada ciddi
bir sorun var, bunun görülmesi lazım. Bazı illerde tarım alanlarına “Millet
Bahçesi” yapılması kararı alınırken, bazı illerde ise ekili tarım arazileri
konut yapılmak üzere TOKİ’ye devrediliyor. Tarım ve gıdanın bu kadar önemli ve
stratejik bir hal aldığı günümüzde tarım arazilerine konut ve sanayi
tesislerinin yapılmasının haklı bir izahı olamaz. Konut ve sanayi tesisleri
için tarıma elverişli olmayan çorak alanların tahsis edilmesi gerekirken, neden
tarım arazileri heba ediliyor? Anlamak mümkün değildir.
Alın size bir örnek:
Batman’ın Kuyubaşı (Cigerlo) Köyü’nde
1965 yılından beri ekilen binlerce fıstık ağacı ile dolu tarla konut yapımı
için TOKİ’ye devredildiği belirtildi. Bu haber üzerine 10 Ekim’de yıllardır
arazileri ekip-biçen ve devlete ecri misil ödeyen köylüler basın açıklaması
yaparak duruma tepki gösterdiler.
Bölgede şu anda 30 bine yakın fıstık
ağacının bulunduğunu belirten köylüler, “Şimdi de fıstık tarlalarının TOKİ’ye
devredileceğini öğrendik. Gecemizi gündüzümüze katarak adeta bir çocuk gibi
yetiştirdiğimiz ağaçlarımızın bulunduğu bu tarlalar şimdi TOKİ’ye devredilip
sosyal konut projesi yapılmak isteniyor. 30 bine yakın fıstık ağacı kesilip
beton yığınına dönüştürülmek isteniyor. Bu ağaçlar yaklaşık 10 ila 35 yıllık
ağaçlardır ve ürün vermektedir.” dediler.
Bu kadar sayıda fıstık ağaçlarının ve
üzüm omçasının olduğu tarlaların, TPAO petrol sahası ve özel güvenlik sahası
olduğu gerekçesiyle köylülerin talebine rağmen daha önce satılmamış. Burası
ülkemizde ilk petrol bulunan yer olan Batı Raman petrol sahası olması ve
örümcek ağı gibi boru hatlarının bulunması sebebiyle daha önce DİKA ve Batman
İl Özel İdaresi’nin birlikte yapacağı mesire alanı projesine petrol sahası ve
TPAO'nun güvenlik bölgesi olduğu gerekçesiyle izin verilmedi. Şimdi ne oldu da
konut izni veriliyor. Tarım alanlarının imara açılması bir yana, burada konut
yapılırsa petrol kuyuları, boru hatları ve petrol atıklarının olduğu bölgede
ileride yaşanacak zemin ve bina çökmeleri ile muhtemel patlamanın vebalini kim
üstlenecek? İvedilikle bu karardan dönülmeli ve konutlar tarım ve petrol alanı
dışında bir mıntıkada yapılmalıdır.
Selam ve dua ile…
0 yorum