Bir adamın meclislerde çok dengesiz
konuşan ve bu yüzden her defasında babasını zor duruma sokan, onu mahcup eden
bir oğlu varmış. Babası artık dayanamamış ve oğluna meclislerde konuşma
konusunda tahdit getirmiş; “Bak oğlum! Beni el âleme rezil ettiğin yeter.
Bundan sonra meclislerde hiç konuşma! Konuşacağın tutsa da büyük
konuş” demiş babası.
Günlerden bir gün yine köyün ve komşu
köyün ileri gelenlerinin bulunduğu bir meclise babası ile beraber gider. Babası
onu bir kez daha uyarmış; “Bak oğlum! Mümkün mertebe konuşma. Konuşacağın
tutsa da büyük konuş”
Derken köyün ve komşu köyün sorunlarının
konuşulduğu hararetli konuşmalar tartışmalar başlamış. Bir ara 2-3 saniyelik
bir sükûnet olmuş. Bu arada oğlunun konuşacağı tutmuş. Tabi babasının
tavsiyeleri de aklına gelmiş. Büyük konuşacaktı. 2-3 saniyelik boşluğu
doldurmuş. Yüksek sesle “GA” diyerek söylenmiş. Herkes ona dönmüş. Dönmüşler de
oğlu başka bir şey söylememiş. Söylediğine de bir anlam verememişler. Ne
demekti ga? Babasının tepesi atar ama kendisini tutar. Meclis dağıldıktan ve
eve doğru yola koyulduklarında babası yakasına yapışır; “Hey dewar! Sana
konuşma konuşacağın zaman da büyük konuş, dememiş miydim? Neden ga diye
söylendin? Ne demek istedin?” der. Oğlu; “Evet baba söylemiştin. Ben de büyük
konuştum. Ga büyük değil mi?
Ga Kürtçe’de öküz anlamına gelmekteydi.
Bir kez daha mecaz, ilmin ehlinden cehlin eline düşmüştü. Cismen büyük olan
“Ga” söylemiyle büyük konuştuğunu düşünmüştü.
Kemal Kılıçdaroğlu da adamlarını toplamış
ve “İzinsiz televizyon programlarına çıkmayın. Orada burada konuşmayın.
Konuşacağınız tutsa da büyük konuşun” dediğini duymuştuk.
Nitekim CHP’lilerin orada burada
konuşacakları tutup da “Ga” diyerek Cumhurbaşkanlığı tacını takmaya hazırlanan
Kılıçdaroğlu’nun başını ağrıtmışlardı. Gürsel Tekin çıkıp dedi ki “HDP’ye
bakanlık verilebilir”. Adeta Kılıçdaroğlu’nun projelerine, çizimlerine çizikler
attı ve “GA” dedi.
Ama hiçbir oğul CHP eski Milletvekili
Ensar Öğüt gibi “GA” demedi. O da çıkıp dedi ki; “Kemal Kılıçdaroğlu Kur’an’ı
ezbere biliyor. Hem de ayetleriyle beraber. Umreye de gitti”
Ensar Öğüt “Bende yalan yok, hilaf da
yok” demeyi unutmuştu.
“Garibim Türkiye’m, Kılıçdaroğlu’nun
hafız olup olmadığını bile tartıştı be!” diyenler de oldu.
Tartıştık mı? Yok ya! Ne tartışması!
Çünkü kimse inanmadı. Gülüp geçtik.
“Türkiye’de CHP oldukça yazarlar yazı
yazmakta sıkıntı çekmez” sözü tahakkuk etmişti.
Biliyorsunuz yıpranır diye millet
ittifakının adayının açıklanmadığı söyleniyor. Kuvvetle muhtemel adayları
Kılıçdaroğlu olacaktır. Garibi şimdiden yıprattılar da yıprattılar.
Erdoğan’ın karşısına gazoz kapağını,
terliği de koysak kazanır söyleminin gazına gelerek Erdoğan’ın karşısında
kaybetmesi de kuvvetle muhtemel Kılıçdaoğlu da başörtüsü konusunda adeta “Ga”
dedi.
Başörtüsünü yasal güvenceye alalım
çıkışıyla Erdoğan’ın “Gel bunu bir adım daha öteye anayasal güvenceye alalım”
şeklinde karşılık vermesiyle “Ga” dediğini anladı. Bir daha da sesi çıkmadı.
“Erdoğan kaçak güreşiyor” anlamında bir şeyler söyleyip ortalıktan kayboldu.
Kim bilir seçim yaklaştıkça daha ne
ilginçlikler göreceğiz. Seçimlerin sancılı yönleri gibi eğlenceli yönleri de
vardı.
0 yorum