165

Hemen hemen hepimizin bir şekilde duyduğu bir deyim. “Ateş düştüğü yeri yakar” Yani bir acı, bir felaket en çok kime uğrarsa, en çok onu yakar, onu kıvrandırır. Acıyı iliklerine kadar hisseden felakete duçar olan kişi odur çünkü. En çok bağıran kişi de odur. En çok bağıran o olunca en çok sallayan da o olur. El-âlem bu acıyı anlayamaz.

Bir ateş vardır ki o da kiracı ateşidir ve bu ateş sadece kiracıyı yakar. Ev sahipleri, yüksek rakımlı yerlerde oturanlar, yaylalarda ev değiştirenler bu ateşin ne ısısını ne de dumanını alır. Ama kontrol altına alınmazsa bu ateşin kıvılcımları olur ve yangına dönüşerek müsebbibi olarak görülen herkesi yakar. Çeşitli maddeler ve dış etmenler fakirin gönlüne düşen ve ısınmasına sebep olan kor ile birleşerek etrafı toz dumana çevirir.

Paranın peşinde koşan ev sahipleri de farkında veya değil bu ateşe körükle gitmektedirler. Harı harmanlandırmaktadır.

Kiracılık birileri için hep kader iken beraberinde getirdiği ev sahiplerinin görmediği, görmek istemediği birçok kederi de vardır. Keder de yangın gibi etrafa sıçrıyorsa -ki öyle düşünüyorum- herkesin içinin kararacağı karanlık bir tünele doğru gidiyoruz, demektir. Kiracılar en zor dönemlerinin birinden geçiyorlar. Habire fakiri ezen bu kira silindirinin önüne bir takoz koyacak hükümetten başkası da gözükmemektedir?

Seçimlere her geçen gün biraz daha yaklaşırken oy deposu olan her geçen gün sayıları da artan bu kitle görülecek mi, ellerinden tutulacak mı onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Hükümet enflasyon ile paralel yükselen kiracıların sayısını göz ardı ederse kaçınılmaz sona doğru gittiğini bilmelidir. Şöyle veya böyle kiracıların kanayan yaraları sarılmalıdır.

Tarih her zalimi kayıtlara geçirdiği gibi ev sahiplerinin kiracılara yaptığı zulmü de yazacak. Şartlar kiracıları çok ama çok zorluyor, onların çektiklerini bir Allah bir onlar biliyor. Şu kendilerine ev sahipleri dediğimiz kişiler şunu çok iyi bilmelidirler ki Azrail onları çağırdığında, yakalarına yapıştığında onlar da aslında kiracı olduklarını öğreneceklerdir. Fakiri ezerek elde ettikleri burunlarından fitil fitil getirilecektir.

Hükümetin elinde kiraları etkileyeceği düşünülen 150 bin konut inşası diye bir proje var. Birçok kişi bu konutlar için belirlenecek kira ücretlerini de ödeyemeyecek durumda olduğu unutulmamalıdır. Hükümet İdlib’te ve benzer yerlerde yaptığı gibi burada maddi durumları çok çok düşük olanlara briket evler yapamaz mı? Millet ciddi bir şekilde barınma krizine doğru giden bir barınma sorunuyla karşı karşıya olduğu gün gibi değil, enflasyon rakamları gibi açıktır.

Bu anormal hayat pahalılığının baskısı altında dayanmak eğer kiracı iseniz gerçekten işiniz çok zor. 150 Bin konut sadra ağrı kesici olacaksa da bu acıyı dindirmeyecektir. Yapılması planlanan konut sayısının arttırılması ve hak sahiplerine ulaşabilmesi için gerekli özenin gösterilmesi bir vucubiyet olarak görülmektedir.

Ateş düştüğü yeri ve kiralık evlerin içindekileri yakarken sıçrama ihtimali göz önünde bulundurulduğunda ülkenin büyük bir kesimini yakabilecektir. Bilin istedim.

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *