Yüce dinimiz İslam’ın temel
müesseselerinden birisi ve en başta geleni hiç şüphesiz ki cami ve
mescidlerdir. Mescid,"secde edilen mekân" demektir. Cami ise aynı
zamanda Allah'u Teâla'nın sıfatıdır. "El-Cami" ismi 'Cem'
kelimesinden türeyip kavram olarak; derlemek, toplamak, bir araya getirmek
anlamına gelir.
Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i
şeriflerde 'cami' yerine 'mescid' kelimesi kullanılmıştır. Her iki kelime de
Müslümanların topluca ibadet ettikleri mekânları ifade eder. Ancak günümüzde
ülkemizde küçük ibadet yerlerine mescid, daha büyük olanlarına ise cami
denilmektedir.
Resul-i Ekrem
(s.a.s): “Her kim ki Allah için bir mescid bina ederse, Allah ona
Cennet’te bu mescidin benzeri bir köşk bina eder” buyurarak cami ve mescid
yapılmasını teşvik etmiştir.
Geçmiş dönemlerde ülkemizde
resmi daire ve okullarda mescid pek bulunmazdı. Namaz kılanlarda ancak bodrum
katlarında, merdiven altlarında izbe yerlerde namazlarını kılardı.
Geçmiş dönemin bu izleri çok
şükür ağır tahribatlara yol açsa da geride kaldı. Kurumlarda artık namaz kılan
personel korkmadan namaz kılabiliyor ve birçok kurumda yeterli olmasa da mescid
bulunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın
2017 yılında yaptığı düzenlemeyle yeni okullarda mescid bulunması zorunlu hale
geldi, düzenleme Resmi Gazetenin 24.06.2017 tarihli sayısında yayımlandı.
Okullarda artık namaz kılmak için hizmetlilerin odasına gitme veya bodrum katta
karton üzerinde namaz kılma devri sona erdi. Lakin halen birçok noktada eski
zihniyet ve yansıması maalesef devam ediyor. Özellikle oteller, dinlenme
tesisleri, düğün salonları, parklar ve AVM’ler gibi sosyal yaşam alanlarında
maalesef düzenli bir mescid ve namaz kılma yeri konusunda halen aynı
sıkıntıları çekmeye devam ediyoruz.
Şehirlerarası seyahatte
birçok dinlenme tesisinde yolcuların namazlarını kılabilmesi için ya bağımsız
bir mescid bulunmuyor veya çok küçük ve bakımsız yapılıyor. Yüzlerce yolcunun
uğradığı tesislerde en fazla 3-5 kişinin birlikte namaz kılabileceği yerler
mescid olarak ayarlanıyor.
Aynı durum büyük oteller, AVM
ve düğün salonları için de geçerlidir. Toplantı, nişan vb. etkinlikler için
gittiğimiz lokantalar ve otellerde mescidin yerini sorduğumuzda ya küçük bir
yer gösteriliyor veya personelin namaz kıldığı çamaşırhane, bulaşıkhane gibi
yerlerde bir seccade seriliyor. Bu durumla karşılaştığım iki otelde duruma
tepki gösterip, “Niye bu kocaman otelde mescid yok. Namaz kılmak için neden
bodrum katına izbe bir mekâna gitmek zorunda kalıyoruz. Sanki ayıp, gizli veya
yasak bir şey mi yapıyoruz?” şeklinde tepki gösterdim. Sonra otelin yetkilileri
ile görüşüp tepkimi onlara da söyledim. Onlar da, “Otelde müşteriler için her
odada seccade olduğunu söylediler.” Toplantı ve diğer etkinlikler için gelenler
ne yapacak soruma cevap veremediler. İşin garibi bunu söyleyen yetkili namaz
kılıyordu.
Düğün salonları için de aynı
durum söz konudur. Bazen bin, bazen daha fazla davetlinin geldiği tam bir
kompleks şeklinde yapılan devasa düğün salonlarında bile güzel bir mescid
yapılması gerektiği nedense akıllarına gelmiyor? Dindar halk hiçbir şekilde
düşünülmüyor. Memleketimizde genelde düğünlerde önce mevlid okutulup yemek
ikramı yapılır, sonra düğüne geçilir. Bu arada akşam namazını orada kılmak
zorunda kalırsınız. Namaz vakti dar ve mescid küçükse epey sıra beklemek
zorunda kalırsınız. Hele kadınlar için durum daha da vahim. Oysa bu tesislerin
yapımı planlanırken halkın Müslüman olduğu düşünülerek daha geniş mescid
yapımını düşünmek çok mu zor? Neden bu yapılmıyor?
Pandemi öncesi düğün
salonlarında siyasi partiler, STK’lar, meslek odaları vs. iftar programları
düzenlerdi. Aynı sorun orada da karşımıza çıkıyordu. Ramazan ayı olduğundan
normalde namaz kılmayanlar da Ramazan ayında namaz kıldığından, mescitte
izdiham oluyordu. Açık alanda ve hava güzelse iftarı verenler, halı veya kilim
sererek sorunu çözüyordu. Soğuk ve yağışlı havalarda ise bu sorun fazlasıyla
hissediliyor. Aynı sorun AVM’ler ve parklarda da yaşanıyor.
Bu sorunların kökten çözümü
için okullarda getirilen çözüm gibi; oteller, dinlenme tesisleri, düğün
salonları, AVM’ler ve parklar gibi sosyal yaşam alanlarında mekâna uygun
büyüklükte mescid zorunluluğu getirilmesi gerekir.
Selam ve dua ile…
0 yorum