Hafta sonunu “26.02.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere benzinde 1.61, motorinde 1.51 lira pompa satış fiyatlarına yansıyacak
şekilde artış olmuştur” şeklinde bir haberle kapattık.
Dikkatinizi çekmiştir, eskiden akaryakıta 3-5 kuruş, 10
kuruş, 25 kuruş fiyat artışı veya acı tabirle zam yapılırdı. Bünyemizin alıştığını
düşünen pompacılar, fiyat artış pompasıyla beraber sopasını da paralel olarak
kalınlaştırdılar…
Kimsenin gıkı çıkmayınca -haksız da sayılmazlardı- hafta
sonunu da 161 kuruş zamla kapattılar. Resmen zam pompasını pompaladılar.
Fiyatlar alışık olduğumuz üzere bir kez daha güncellendi. Genel olarak halkın
zamlarla, daha doğrusu fiyat artışlarıyla “İzahı olmayan şeylerin mizahı
olur” mantığıyla artık kafa bulduğunu söyleyebiliriz.
Çok garip bir milletiz; arabası yok diye sevinen ve
dolayısıyla zamlardan etkilenmediğini düşünen, zam hançerinin bize nereden
battığını bilmeyen, çok saf ve temiz bir milletiz. Akaryakıt pompasının bir
yandan arabaların deposuna girerken diğer yandan milletin cebine de girdiğini
hesaba katmayan bir milletiz.
Akaryakıt pompasının arabası olanların deposunu doldururken,
aynı zamanda bizim ferritin[1] depomuzu da boşalttığını düşünmeyen bir
milletiz. Astronomik fiyat artışlarını benzinliklerde ve sair yerlerde kuyruğa
girerek karşılayan, adeta depomuzu doldurduğumuzda bir daha boşalmayacağı
zehabına kapılan, küçük adımlarla sevinen garip bir milletiz. 161 kuruşluk
zammı, depolarımızı doldurarak absorbe eden ve bununla tatmin olan matematiği
sevmeyen sözelci bir milletiz.
İshal olan Temel doktora gitmiş. Yeni atanmış acemi doktor
da ishalini kesecek ilaç verecek yerde yanlışlıkla kişinin mutlu olmasını
sağlayan, hiçbir şeyi kafaya takmamasını sağlayan bir depresyon ilacı yazmış.
Bir hafta sonra da kontrole gelmesini istemiş.
Ama Temel bir daha da doktora gitmemiş, gerek duymamış yani.
Çarşıda Temel ile karşılaşan doktor, durumunu sormuş;
—İshalin durdu mu Temel can? Son durumun nasıl?
Aldığı ilaçlar nedeniyle mutluluk kelebeklerinin kafasında
uçuştuğu Temel cevap vermiş:
—Artık takmıyorum ya…
Akışına bırakmış yani. Şu zamlar konusunda millet Temel’in
sülûkunu izliyor ve artık takmıyor. Herkes işi akışına bırakmış.
Not; akaryakıta yapılan zamlar veya
fiyatlandırma hükümet tarafından yapılmıyormuş. Ya kim yapıyor? Petrol Piyasası
Kanunu gereğince Serbest Fiyatlandırma Sistemi kaynaklı bir durummuş. Ham
petrol fiyatları arttığından benzin-motorin zammı kaçınılmaz oluyormuş. Enerji
Piyasası Kurulu, hükümete bağlı değil mi, türü sorular sormadan ilacınızı alın
ve takmayın derim. Akışına bırakalım. Nereden inceyse oradan aksın…
Yine de bu zamların baş müsebbibinin hükümet olduğu
kanısının halk arasında iyice yer edindiğinin yetkililerce bilinmesinde yarar
vardır. Halk zamlar nedeniyle cebinin boşaldığını görünce sorumluluğu
yöneticilerde, idarecilerde arıyor.
Hafta sonu en çok konuşulan konulardan bir tanesi de
benzinliklerdeki araba kuyruklarıydı. Fakir fukaranın-garip gurebanın
arabalarının olmadığını biliyorsunuz. Haliyle oluşturulan kuyruğun zenginlerin
kuyruğu olduğunu da belirtelim.
Şu da bir gerçek ki kuyruk her zaman acıyı ve eğriliği
betimler zihinlerde… Kuyruktan konuşulan yerde bir acı vardır, bir eğrilik
vardır…
Yazımı gazeteye gönderecek iken EPGİS’ten şöyle bir açıklama
geldi; “01/03/2022 tarihten geçerli olmak üzere benzinde 49 kuruş indirim
gerçekleşmiştir. İndirim oranı kadar ÖTV’de artış gerçekleştiğinden
pompa fiyatlarında değişiklik olmayacaktır”
Bunun tercümesi şudur: hokus pokus, abrakadabra,
hissetmeyeceksiniz…
Üçüncü dünya savaşının havasının pompalandığı bugünlerde
durumun hafta sonu pompa artış fiyatlarına nasıl yansıyacağı da merak konusu…
[1] Ferritin kan içinde demiri depolayan hücreler
içindeki proteindir. Kan depomuzdur da diyebiliriz. Hücrenin de maddenin en
küçük yapı taşı olduğunu hatırlatalım.
0 yorum