Kabul edersiniz veya etmezsiniz, Cumhurbaşkanı
Erdoğan o gece dolara bir çelme taktı. Bunun teknik faul olduğunu iddia
edenlerin söylemlerini bir kenara bırakıyorum. Olabilir. Cumhurbaşkanının o
gece yapacağı konuşmayla doların 20 bandını da aşacağını düşünenler, böyle bir
beklenti içinde olanlar yutkundu, suratları asıldı. Kelimenin tam anlamıyla şok
oldular. Abandone oldular. O gece onlara bıçağı saplasaydınız, kanamazlardı.
Kanları damarlarında akışkanlığını kaybetmişti…
Muhalefetin nutku tutulmuştu. Zevahiri kurtarmak
adına o gece konuşan herkes “Evet, biz de milliyetçiyiz ve paramızın
değerlenmesi bizi de sevindiriyor, paramızın kıymetten düşmesi en çok bizi
üzer” tarzında konuşmalar yapıyordu.
Anestezinin etkisini kaybetmesiyle “Bu örtülü bir
faizdir” diyerek yeniden toparlandılar. Ve safları sıklaştırmaya çalıştılar,
hükümete saldırılarını sürdürdüler. Bu arada bu işlemin faiz olduğunu söyleyen
hocalar olduğu gibi faiz olmadığını söyleyenler de vardır. Şimdiki konumuz bu
değildir.
Muhalefetin ve iktidarın karşılıklı hamlelerini şuna
benzetiyorum. Şampiyonluk yarışı ligin son maçına kalmış bir lig maratonunu
düşünün. Ve bu iki takım da Millet İttifakıspor ile Cumhur İttifakıspor olsun.
0-0 beraberlikte şampiyon Millet İttifakıspor olacaktır.
1-1’lik beraberlikte maç uzatmalara
kalacaktır. Cumhur İttifakıspor sadece galip geldiği takdirde şampiyon olabilecektir.
İkinci bir şansı yoktur.
İlk yarıda da ikinci yarıda da baskın oynayan takım
Millet İttifakıspordur. Millet İttifakıspor kaleye 70 şut çekmiş ve kaleyi
bulan şut sayısı 55’tir. Cumhur İttifakıspor ise kaleye sadece beş şut
çekebilmiştir ve sadece bir vuruşları kaleyi bulmuş o da gol olmuştur.
0-0 devam eden, Cumhur İttifakıspor’un sahada silik
olduğu maçın 90+4’üncü dakikası oynanırken Cumhur İttifakıspor forveti hiç
beklenmediği bir anda, o gece yaptığı açıklamayla bir gol atmıştır. Maç artık
0-1’dir. Avantaj Cumhur İttifakıspor’dadır. Ama maç bitmemiştir. Artık Millet
İttifakıspor’un elinde bir kamikaze atağı yapmaktan başka bir şansı
kalmamıştır.
Cumhur İttifakıspor maçın başından beri defansif
oynamış ve defansında da ciddi zafiyetler söz konusudur. Futbol otoriteleri
jübilesini oynamasını beklediği Cumhur İttifakıspor’un forvetinin nasıl böyle
bir kafa golü attığına da bir anlam verememiştir. Hazırlıklarını yaptıkları
gece yorumlarının ve konuşmalarının metinlerini bu beklenmedik gol sonrası çöpe
atmışlardır, konuşacakları bir şeyleri kalmamıştır…
Cumhur İttifakıspor’un defansındaki
zafiyetler:
1-Milletin alım gücünün düşmesi.
2-Döviz yükseldi, bahanesiyle yapılan zamların geri
alınmaması.
3-Çay-simidin lükse kaçması.
4-Artık çocukların süt ve yumurta ile beslenememesi
5-Genç evlilerin, evli barklı insanların tecavüzcü
addedilerek zindanlara tıkılması.
5-Bir kilo kestane almanın birçok kişi için hayal
olması
6-Marketlerde pire gibi zıplayan fiyatlar.
6-Rize’den çıkan Karadeniz fırtınasının dinmesi.
7-Cumhur İttifakıspor’un Millet İttifakıspor’da bir
forvet oyuncusunun bulunmayışından dolayı kapıldığı rehavet.
7-Turkovac aşısından sonra ekonomik bunalım yaşayan
halkı kendine getirecek yeni bir aşının üretilememesi.
8-Hazine ve Maliye Bakanının gözünün içine bakan
birçok kişinin bir şeyler görmemesi.
Liste çok uzun ama Cumhur İttfakıspor son kertede,
Millet İttifakıspor’un kamikaze atağı dediğimiz son bir atağıyla kalesinde gol
görebilir ve maç İstanbul Belediye seçimleri gibi uzatmalara hatta penaltılara
kalabilir. Çünkü daha son düdük çalınmamıştır. Düdük yerine sirenlerin
çalınması içten bile değildir.
0 yorum