88

Geçen günlerde Milli Eğitim Bakanının şöyle bir konuşması oldu. “2023 yılında hedefimiz, 4 ve 5 yaşta olanların okul öncesi eğitim erişimini %100’e çıkarmak. Dolayısıyla 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da yer aldığı şekliyle 5 yaşa anaokullarının zorunlu hale getirilmesi yönündeki hedefimizi gerçekleştirmek için tüm planlarımızı ve bütçe yapılandırmamızı yapıyoruz. Şu anda bağımsız anaokulu ve ana sınıflarında yaklaşık 1 milyon 220 bin öğrenci eğitim alıyor. Yeni oluşturulacak kapasite ile bunu 2,5 milyona çıkaracağız. Böylece okul öncesi eğitim kapasitesinde %100’lük bir artışı sağlamış olacağız." dedi. 

 

Okul öncesi eğitimi zorunlu yapmanın alt yapısını oluşturmakla, çocukları anne kucağından alarak geleceğinizi huzur evlerine hazırladığınızın farkında mısınız? Çocukların 12 yıllık gibi bir ömrünü istenen hedefe ulaştırmadıkları yetmiyormuş gibi bir de bebekliklerini de alacaklar. Sanki ilk, orta, lise ve üniversitede ne veriyorlar da okul öncesinde verecekler. Tamamen kadını toplumun içine atıp aileyi batıda olduğu gibi çökertmeye çalışmak ve ebeveyn ile çocuğu birbirine bağlayacak bağları zayıflatmak olacak bu sistem. 

 

Özgürlük adı altında toplumun yarısı olan kadınları sokaklara salarak toplumun temeli olan ailenin içine pimi çekilmiş bomba atanlar, bu yetmiyormuş gibi çocukları da zorunlu eğitime mecbur etmenin alt yapısını oluşturuyorlar. Konu çocukların küçük yaşta dini öğrenmeleri olunca tenekeden çıkan ses gibi feryad edenler, ana kucağından çocuğu alıp ne idiğü belirsiz bozuk zihniyetli, kötü giyimli kişilere teslim etmeye çalışmak geleceği karanlığa gömmekten başka bir şey değildir.

 

Eğitimden biraz anlayanlar bilirler ki çocuk gelişimi ve okul öncesi bölümlerini okuyanların %90'ı kadınlardan oluşmaktadır. Şu an okul okuyan bayan öğretmenler kadar çocuklara kötü örnek olan bir öğretmen profili de yoktur. Ne yazık ki bayan öğretmenler okula değil de -affedersiniz- podyuma çıkar gibi giyinip okula geliyorlar. Küçük çocuklara ahlak sınırlarına aşan giyimleri ile kötü örnek olarak bilinç altlarına açık saçıklığı empoze ederek geleceklerini ve maneviyatlarını karartıyorlar. Ayrıca okul öncesi ve anaokulu dersleri genelde çocukları eğlendirerek işleniyor. Tabi bu eğlendirme, oynama; çocuğun ahlaki yapısı, maneviyatı göz önüne bulundurularak yapılmıyor. Öğretmenlerin böyle hassasiyetleri de yoktur. Her telden çalıyorlar, oynuyorlar. Ağaç yaşken eğilir, diyoruz. Küçücük fidanların kötü suyla beslenilmesi fidana zarar. Sisteme göre cahil, bana göre ise cennetin ayaklarına serildiği alnı secdeli annelerin elinde yetişen çocuklar, çoğu okul öncesi bayan öğretmenlerin elinden daha terbiyeli daha ahlaklı, daha dürüst ve daha karakterli yetişirler. 

 

Eğitimde kronik hale gelen bir sürü problemler çözüm beklerken, çok da ihtiyaç olmayan yeni bir alan açmak gerçekten abesle iştigaldir. Hala ilkokullara yeteri yardım yapılmazken, okul idareleri bağış adı altında A4 kâğıdı ve temizlik malzemeleri isterken, ücretli öğretmenlik sorunu çözülmemişken... başka bir alana yoğunluk vermek sorunu derinleştirir. Sorun üstüne sorunun oluşmasına zemin hazırlar.

 

Bununla anaokulu ve okul öncesi ile 4-6 yaş arası çocuklarını İslami kreşlere veya Diyanet'e bağlı Kur’an kurslarına göndermek isteyen ailelere engel olunmuş olunacak. Şimdiki 8 yıllık kesintisiz eğitim bile ortaokulda çocuklarını hafızlık kurslarına göndermek isteyenlere engeldir. Ayrıca tek tipçi eğitim sistemi dayatılmış olur. Bu şekilde çocuk üzerinde ebeveynin hiçbir söz hakkı da kalmıyor. 

 

Sonuç olarak diyoruz ki

Hiçbir anaokulu; ana kucağı kadar şefkati, merhameti ve sevgiyi barındırmaz. Güçlü Türkiye, mutlu çocuklar için çocukların anne kucağında eğitilmesi gerek, ana okullarda değil. Çocukları, ana kucağından alarak geleceğinizi huzur evlerine dönüştürmeyelim. Kendi kariyeri için çocuğunu başkasının kucağına atan velinin gün gelecek çocuğu da kendi kariyeri için velisini -huzursuz- huzur evlere atacaktır. Tarih buna şahittir…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *