0


Bundan iki gün önce Batman Basınının bir çağrısı olmuştu. Gayet yerinde ve çok güzel, anlamlı bir çağrıydı. Bu çağrı, yeni açılan Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi dolayısıylaydı.

“Batman Basını olarak başka illerde görev yapan profesör ve doçent doktorlara tarihi çağrıda bulunuyoruz; kültürüyle yetişip büyüdüğünüz memlekete hizmet etme sırası sizlere geldi. Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile siz değerli akademisyenlerimizin memleketinize hizmet etmelerini sağlayacak olan uygun şartlar oluştu; şimdi ahde vefa sırası sizlere geldi.” diyor, Batmanımızın sesine ses olan yerel basınımız.

Ben de yerel basınımızın bu çağrısına eşlik ediyorum. Ve diyorum ki “Bu şehirde doğmuş, büyümüş; bu şehrin ekmeğinden yemiş, suyundan içmiş her ilim ve bilim insanımızı şehirlerine davet ediyorum. Buyurun, gelin kendi şehrinize değer katın, hemşehrileriniz sizden istifade etsinler.”

“Coğrafya kaderdir” der, ünlü sosyolog ve düşünür İbn Haldun. Bu söz insan ile yaşadığı coğrafya arasındaki zorunlu etkileşimi ifade eden güzel bir söz. Yani bizim kim olduğumuzu veya nasıl biri olduğumuzu biraz da yaşadığımız coğrafya belirler.

Yaşadığımız coğrafya gerek fiziksel itibarıyla gerekse de mizaç itibarıyla üzerimize tesir eder. Yaşadığımız coğrafyanın havası, suyu, yerleşim tarzı vs. hep üzerimizde bir iz bırakır. Yani aslında bir bakıma bize bir kimlik katar.

İşte insan ve yaşadığı coğrafya, köklerinin beslendiği topraklar insan üzerinde bu kadar etkiliyken ve arada böylesi kuvvetli bağlar varken, bir insanın kendi köklerinin geldiği topraklardan bağımsız yaşaması neredeyse mümkün değil.

Mesela Allah Resulü -sallallâhu aleyhi ve sellem- için de bu böyle olmamış mıdır? Her ne kadar Medine kendisine kucak açmış olsa da O -sallallâhu aleyhi ve sellem-, her zaman Mekke’ye bir özlem duymuş ve Mekke’nin yeri O’nda hep ayrı olmuştur.

Yani bu memleket sevgisi, hem fıtrattan hem de ahde vefadan gelen bir durum. İşte bundan dolayı da olsa ben Batmanlı profesörlerin, doçentlerin, doktorların; ilim ve bilim adamlarının Batman Basınının, dolayısı ile Batmanlı hemşehrilerinin bu çağrılarına kayıtsız kalmayacaklarına inanıyorum. En asından öyle umuyorum.

Aslında bu çağrıdan da öte bir davettir. Batman’ın, Batman insanının kendi bağrından çıkardığı değerli, birikimli şahsiyetleri tekrar şehirlerine davet etmeleri kadar doğal bir talep, davet olamaz. Bu insanlar, zamanında şehirlerinde, şehrimizde imkân yetersizliği ve çalışma alanı kıtlığından dolayı başka şehirlerde hizmet etmeye gittiler. Bu bir yere kadar da anlaşılır bir durum.

Ama artık bizim şehrimizde de çalışma imkânları ve ortamları mevcut. Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu anlamda güzel bir fırsattır. Ben inanıyorum ki bu anlamda şehrimizin bağrından çıkan bu ilim, bilim insanları da böyle bir gelişme bekliyorlardı.

Şehrimizden çıkmış, bu toprakların mayası ile yoğrulmuş ilim ve bilim insanlarımızın her biri bir nehir misali Batmanımıza akarlarsa, inşallah bir derya olup çıkarlar burada.

Bu şehir bizim şehrimiz, bu sokaklar bizim sokaklarımız, bu insanlar bizim insanımız. Bu şehri güzelleştirecek olan da biziz harap edecek olan da biziz. Bu şehri ihya ve inşa edecek olanlar da bizleriz. Her birimiz kendi şehrimizden şikâyetçi olmak yerine, şehrimizi yaşanılır kılmanın hedefi peşinde olmalı ve bu anlamda her çabaya da destek vermeliyiz.

 Son olarak inşallah, bu çağrının muhataplarından gerekli karşılığı görürüz. Duamız ve temennimiz bu yönde.

Selam ve dua ile.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *