383

Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019 da ortaya çıkan ve tüm dünyayı tehdit eden korona virüs salgınıetkisi yavaşlasa da yaşamaya devam ediyoruz.

Bu süreçte uygulanan tedbirler kapsamında; sokağa çıkma kısıtlaması, şehir giriş-çıkış yasakları ve birçok sektörde alınan tedbirler sonucu kepenkler indirildi. İşletmeler kapatıldı.

Pandemi sürecinin yeni bir aşamaya gelmesi ve normalleşme adımlarının uygulanmaya başlaması ile bazı sektörler işbaşı yapmaya başladı. Bu süreçte en büyük sıkıntıyı belli sektörler dışında kalan esnaf çekti ve çekmeye devam ediyor.

Kepenkleri kapalı olmaya devam eden esnaf bir yana, işbaşı yapanlar bile masraflarını çıkaramaz durumdalar. Asıl sorun herkesin can derdine düştüğü pandemi sürecinin bitmesi ve tamamen normalleşme sağlandığında ortaya çıkacak.

Türkiye pandemi sürecini dünyaya örnek olacak bir başarıyla yönetti. Fakat aynı başarıyı maalesef ekonomide uzun süredir göremiyoruz. Devletin destek anlamında attığı adımlar, ekonomik ve finansal paketler var ancak bu ne kadar esnafın derdine derman oluyor bakmak lazım?

Koronanın küresel ekonomiye vurduğu darbenin trilyon dolarları bulduğu konuşuluyor. Dünyada milyonlarca kişinin salgın nedeniyle işsiz kalacağı ve yine milyonlarca kişinin de yoksulluk seviyesinin altında bir sefalete sürükleneceği ifade ediliyor.

Esnafın sıkıntılarını giderecek ve köklü çözümler getirecek projeler ve adımlar atılmaz ise, salgın sonrası birçok sektörde telafi edilemeyecek iflas, kepenk kapatma ve işsizlik ile karşı karşıya kalacağız. Zaten ekonominin sıkıntılı olduğu bir süreçte, birde bu salgın ile esnaf iyice eridi. Bu süreçte bazı mülk sahipleri, esnaftan geçici olarak kira almazken, bazıları yarım kira, bazıları da tam kira alıyorlar. Duyarlı davranan mülk sahipleri tebrik ve takdiri hak ediyorlar. Ama birde tek geliri kira geliri olanlar var. Onları da maruz görmemiz gerekir. Aynı hassasiyeti hükümetten ve kurumlardan da beklemek hakkımızdır. Sadece SGK, Bağ-Kur, vergi vs. ödemelerini ötelemek yetmez. Bu süreçte devlet ve kurumlar zor durumda olan esnafın bu tür borcunu silmesi gerekir. Bazı ticari bankalarında bu süreçte esnafı ‘yontacak kaz’ olarak görmekten vazgeçsinler. İyilik yapıyorum diye minnet eder gibi açıklama yapıp, birde yüksek faiz uyguluyorlar.

İŞKUR üzerinden verilen kısmi çalışma ödeneği, işsizlik maaşı ödeneği gibi uygulamalar tabi ki anlamlıdır, lakin esnafın, sanayicinin ve işadamının derdine derman olmaktan uzaktır.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı, kamu bankalarının normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için dört yeni kredi paketini hayata geçiriyor. 4 kamu bankasına Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım da dahil oldu. Normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için "konut kredisi", "taşıt kredisi", "sosyal hayatı destek" ve "tatil destek" olmak üzere 4 yeni kredi paketini hayata geçiriyor. Bu krediler güzel ancak ne yazık ki hepsi de faizli. Faizin azı çoğu olmaz, faiz faizdir. Hem esnafı harama teşvik ediyor, hem malın bereketini götürüyor. Hükümetin zarara uğrayan esnafın zararını telafi edecek projeler geliştirmesini beklerken, ne yazık ki, reel sektörün beklentisi yerine gelmedi. Böyle yardım olur mu? Madem esnafa yardım yapmak istiyorsunuz hem hak edene verin, hem de faizsiz olsun. Bu şekilde yapılması demek; İnançlarına ve değerlerine bağlı, esnaf, sanayici ve işadamının bundan faydalanmasın demektir. Hal böyle olunca esnaf, işadamı ve sanayicinin bu sıkıntısı (ALLAH korusun) domino etkisi oluşturacak ve işyerleri, fabrikalar, üretim yerleri kapanacak, işsizlik artacaktır. Bunun sonucu istenmeyen kaos ortamı olacaktır.

Bunun olmaması için hükümet ve kurumlar reel sektörü kurtaracak, projeler üzerine odaklanmalı ve esnafa can suyu olmalıdır. Unutmayalım ki,esnaf, sanayici ve işadamlarının zayıf ve ezildiği bir yerde huzur ve kalkınma olmaz.

Selam ve dua ile…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *