382

 

Son 300 yıldır İslam dünyası olarak, özellikle de Osmanlının yıkılışından sonra büyük bir sıkıntı ve acziyet içindeyiz. İslam düşmanları; Küresel emperyalizm ve Dünya siyonizmi, İslam dünyası ve ümmet üzerinde o kadar planlı, programlı şeytani oyunlar ve kumpaslar kurdular ki, hâlâ bunun sıkıntılarını yaşıyoruz.

Müslümanları başsız bırakıp, parçalara ayırmaları yetmedi; bir taraftan bizleri ırki-mezhebi ayrılıklarla birbirimizle savaştırdılar, bir taraftan da “cumhuriyet”, “bağımsızlık-hürriyet” sonrada “demokrasi” aldatmacası ile nesillerimizi zehirlediler. Öyle plan, propaganda ve algı operasyonları yaptılar ki, İslam halkları bunlara bir “din” gibi sarıldı. Onlara göre halk ne isterse o olacak zaten, dolayısıyla ortada İslam’a aykırı bir durum yoktu. Bu yalanla asırlar boyu İslam ümmetini uyuttular. Öyle ya, halklar Müslümandı ve seçim yapılsa halklar İslam’ı savunan yöneticileri seçecekti zaten. Böyle olunca neden sorun olsun diye propaganda yapıldı. Oysa kazın ayağı hiçte öyle değildi. Cumhuriyet, demokrasi vs. birer aldatma ve dünyayı yöneten güçlerin helvadan taptıkları bir put idi. Dünyayı yöneten güçler, yapılan propaganda ve devşirdikleri hainlere rağmen halkın değerlerine bağlı bir güç ortaya çıktığında başka planlar devreye koydular. Mısır, Cezayir, Filistin ve birçok İslam ülkesinde olduğu gibi hemen darbe dahil farklı planlarını devreye sokarak, sözde “raydan çıkan demokrasi trenini” yoluna koydular(!)

Küresel emperyalist güçler, Müslümanları bölük pörçük yapmaları ve ülkeleri cetvelle bölmenin yanı sıra, her ülkeden devşirdikleri hainler eliyle istedikleri planları rahatça uyguluyorlar. Müslüman topluluk ve ülkelerde bu kadar satılmış hain ve etki ajanı olduktan sonra ne dinimize, ne topraklarımıza sahip çıkabiliriz. Yıllarca böldükleri ülkeleri birbirinden uzaklaştırıp düşmanlaştırdılar. Bizi birbirimize düşman gösterdiler. Bizlerde asli düşmanlarımızı unutup, birbirimize düşman gözüyle baktık. Ne zaman hakkı haykıran oluşumlar ortaya çıkar oldu, farklı oyunlarla ülke içinde satılmış ajan-hainler eliyle itibarsızlaştırılarak ortadan kaldırıldı.

Hangi İslam ülkesine baktığımızda karşımıza aynı manzara çıkıyor. Ülke içinde emperyalist- siyonistlere hizmet eden o kadar çok kurum, kesim ve etkili şahıslar var ki, ‘bu kadar hain nasıl olur’ demekten kendimizi alamıyoruz.

Osmanlının yıkılışı ile İngilizler ve siyonistlerin şeytani planları devreye sokularak, ümmet olmaktan Misakı Milli’ye döndük. Ve buna kutsal bir şey gibi sarıldık. ‘Ümmetin olduğu her yer bizim toprağımız ve vatanımızdır’ gerçeğini bize unutturdular.  Bunu içimizdeki hainler eliyle şeytanın sağdan yaklaşması misali, bize iyi bir amel gibi gösterilerek yapıldı. Bunda başarılı olan “İngiliz siyaseti” zamanla Misak-i Milli’yi de bize unutturarak yeni kutsal olarak “üniter yapı” diye bir ucube ortaya attılar. Artık varsa yoksa üniter yapı… Böylece İslam coğrafyası ve Osmanlının mirası topraklar ve halklarla bağımızı kopardılar. Onlarda istedikleri gibi at koşturmaya devam ettiler.

Bu oyunların yanı sıra hiçbir İslam ülkesinin güçlü olmasını istemediler ve kendi adamlarını çeşitli oyunlarla iktidara getirtip istedikleri düzeni kurdular. Bazen baskıyla, bazen de bal içinde zehir vermek suretiyle, sureti haktan görünerek yaptılar. Her ülkede ordudan üniversitelere, gazeteciden sanatçıya, siyasetçiden işadamlarına kadar her kesimde ajanlaştırdıkları, devşirdikleri hainler bulmakta zorlanmadılar. Böylece İslam ülkelerini sorunlu sistemlerle, sözde demokrasi ile enerjilerini tükettiler. “Kuvvetler ayrılığı” diye bir ucube sistemi de kutsal bir hakikat diye dayattılar. Oysa amaçları halkın taleplerini yapmaya çalışan lider ve iktidarları bu tuzak sistemle kaos çıkararak engellemekti. Planları tutmadığında, Mekkeli müşriklerin helvadan yaptıkları putlarını yemeleri gibi demokrasiyi zorbalıkla, darbelerle, bazen savaş ve işgalle ortadan kaldırdılar.

Bizler bu oyunları, makro planları görmeyip şuurlu davranmazsak, daha çok İslam düşmanı egemen güçlerin oyunlarına düşeceğiz.

İslam’dan başka yolumuz ve kurtuluşumuz yoktur. Önümüze çıkarılan tüm yol, fikir, ideoloji ve “izm”lerin şeytanın düzeni olduğunu asla unutmayalım… Wesselam…

 

  

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *