Nasreddin Hocamız gece uyurken evine hırsız girmiş,
alabildiği kadar eşyayı almış ve çıkmış, Nasreddin Hoca da kendisi de birkaç
eşya alarak hırsızın peşinden gitmiş, varmış girmiş evine, hırsız şaşırmış;
“sen ne arıyorsun burada, niçin geldin?” deyince hoca;
“Buraya göçmüyor muyuz, eşyalarımın bir kısmını sen
getirdin, kalanını da ben getirdim” demiş.
İşin esprisi bir yana, Avrupa’ya giden mülteciler inanınız
en azından Nasreddin Hoca kadar haklı durumdalar.
Avrupa şimdilerde mültecilere hep bu soruyu soruyor;
“Niçin geldiniz, niçin durmadan bizim ülkelerimize akın
ediyorsunuz, niçin kendi ülkelerinizde kalmıyorsunuz?”
Bütün mülteciler göç ettikleri batı dünyasına şu cevabı
vermeliler, aslında zihin dünyalarının derinliklerinde veriyorlardır bu cevabı;
“Tanımadınız mı bizi? Dikkatlice bakın, tanıyacaksınız.”
“Bizler, evlerini, yurtlarını yağmaladığınız, her şeylerini
çalıp gasp ettiğiniz kimseleriz!”
“Bizler, ülkelerini viraneye çevirdiğiniz, altınlarını,
gümüşlerini, petrollerini, bütün yeraltı zenginliklerini alıp götürdüğünüz
toprakların çocuklarıyız!”
“Bizler, babalarını, dedelerini vahşice katlettiğiniz
insanların torunlarıyız!”
“Bizler, öldürmeyip sağ bırakarak köle olarak kullanmak
üzere gemilerle Avrupa’ya, Amerika’ya taşıdığınız siyahların yavrularıyız!”
“İyice bakın, tanımadınız mı hâlâ!”
“Bizi buralara kan çekti, atalarımızın kanı çekti!”
“Bizi buralara ter kokusu çekti, hem bizim hem atalarımızın
alın terlerinin kokusu çekti getirdi!”
“Hem siz bizim topraklarımızdan def olup gittikten sonra öyle
fitneler bırakıp gittiniz ki, aramıza öyle tefrikalar sokup gittiniz ki,
yaşanmaz hale getirdiniz ülkelerimizi, çaresiz buralara gelmekten başka çare
bulamadık!”
“Bir de, defolup giderken yerinize öyle firavunlar, öyle
nemrutlar bırakmışsınız ki, bizlere kan kusturuyorlardı, onun için ülkelerimizi
terk etmek zorunda kaldık!”
“Hey Avrupa, hey Amerika! Buralar sizin olduğu kadar aynı
zamanda bizimdir, hatta daha çok bizimdir!”
“Şimdi siz istediğiniz kadar feveran edin, avazınız çıktığı
kadar bağırın, biz gelmeye devam edeceğiz!”
“Şunu hiç unutmayın, bindiğimiz botlarımızı patlatarak,
sandallarımızı batırarak binlercemizi boğsanız da gelmeye devam edeceğiz!