image

"BÖLGEMİZDE ÖZELLİKLE HEPATİT B TÜRÜ SIKLIKLA GÖRÜLMEKTEDİR"

Hepatit virüsünün genel anlamıyla karaciğerin iltihap hastalıkları olarak tanımlandığını ifade eden Kalkan, "Bizim bahsedeceğimiz hepatit türleri karaciğerin enfeksiyon hepatitleri olarak gruplandırabileceğimiz çeşitli virüs hastalıkları ile giden bazı durumlarda bulaşıcı da olabilen hepatit türleridir. Bölgemize bakıldığında özellikle hepatit B enfeksiyonu dediğimiz hepatit türünün sıklıkla görüldüğünü biliyoruz. Bunun dışında hepatit A, hepatit B, hepatit C ve hatta hepatit D virüsü de iltihaba neden olarak hepatit dediğimiz tabloya yol açabilir. Bunlar halk arasında genellikle sarılık olarak bilinse de hastalık genel özelliği gereğince sarılık yapabilir yapmaya da bilir. Sarılığın olmaması hepatittin olmadığı anlamına gelmez."dedi.

"B VİRÜSÜ TAKİBİ İHMAL EDİLMEMESİ GEREKİR"

Hepatit B virüsünün bulaşma sebeplerini anlatan Kalkan, "B virüsü uygun olmayan tedaviler, çeşitli ameliyatlar, vücutta yapılan çeşitli dövme girişimleri gibi kişinin kanla temas etmesi gerektiren ve hijyen standartlarına yeterince uyulmayan müdahalelerden sonra hepatit B kişiye ulaşabilir. Hepatit B hastalığı takibinde gerekli durumlarda tedaviler verilebilir ama bizim hastalarımızın çoğunluğunun bölgemiz için yaklaşık yüzde 70-80'ninin taşıyıcı durumda dediğimiz sadece takip gerektiren ama aslında ilerleyen dönemlerde hastalığın ilerleyebileceği için takiplerin ihmal edilmemesi gereken hasta grubu oluşturur. Bu hastaları 3 ya da 6 ay aralıklarla çeşitli kan tetkikleriyle, fizik muayeneleriyle ve çeşitli görüntüleme yöntemiyle takip eder ve belirli zamanlarda bizlere başvurmalarını isteriz." diye konuştu.

"HEPATİT B OLAN ÇOCUKLARDA SİROZA VE KARACİĞER KANSERİNE YOL AÇMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR"

Bir hastanın kendisinde hepatit B olduğunu tespit ettiğinde mutlaka uzman hekime görünmesini isteyen Kalkan, "Bu şekilde aile içi temasın engellenmesini sağlarız. Özellikle hamile bayanlarda bebeğe geçiş olabileceği için ve bebeğe geçtiği dönemlerde çocuklarda siroza ve karaciğer kanserine yol açma ihtimali çok daha fazla olduğu için aile taramasını çok önemseriz ve bize başvuran her hastamıza bunu mutlaka vurgularız. Bunun dışında da bağışıklık gerektiren durumlarda da hepatit B'nin bağışıklanması mümkün olup 3 doz aşı ile bu hastalıktan ömür boyunca korunmak mümkündür. Kişiler poliniğimize bu taleple geldiğinde kendilerine bu bilgiyi de veririz." dedi.

Konuşmasının devamında Kalkan şu ifadelere ver verdi: "Hepatit B aşısı çocukluk çağı döneminde 1998 yılından beri rutin aşı takvimi içinde olduğu için bu tarihten itibaren doğan herkes büyük oranda aşılıdır. 1998 tarihinden önce doğanlar isterlerse onlarda bağışıklık durumuna baktırabilirler. Kendileri bize talep ederler. Gerekli durumlarda yakaladığımız kişileri aile taraması gerektiğini öneririz. 3 doz aşı ile de ömür boyu bağışıklanma mümkündür. Hastalara verdiğimiz tedaviler oral antivirals ve interferon tedavisi dediğimiz özellikli tedavilerdir. Bunların her biri hasta bazında hasta ile konuşularak karar verilen çok özel tedavilerdir. Bunun dışında hepatit C de karaciğeri tutan viral hepatittir.  Bu hastalıkta da çeşitli tedavi yöntemler mevcuttur.  Özellikle son yıllarda çok yeni ve güncel neredeyse yüzde 100'e varan kür sağlayan tedaviler mevcuttur." Abdullah Eşenbuğa

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *