image

Batman Eğitim-Bir-Sen Başkanı Şehmuz Önlü 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının sona ermesi üzerine yaptığı açıklamada ‘‘Müfredat değişmeleri, sınav sistemi değişiklikleri, sürekli yeniden çıkarılan, değiştirilen ikincil mevzuat, öğretmen açığı-norm kadro fazlası ikilemine dönüşen atama süreçleri, öğretmen yer değişikliği işlemlerinin rayına oturtulamayışı gibi sebeplerle eğitim sisteminden beklenen yarar, umulan katkı bir türlü elde edilememiştir. Eğitim çalışanlarının mali haklarının iyileştirilmesinin gerektiğini ifade ederek Enflasyonun sabit gelirliler ve tüketiciler nezdinde can yaktığı, yoksulluk sayısını artırdığı, hedeflerin ve vaatlerin hâlâ erişilmekten uzak olduğu bir ekonomik ortam, en çok ücretlilerin, kamu görevlilerinin hayatını olumsuz etkilemektedir.’’ dedi.

 

Eğim-Bir-sen Başkanı Şehmuz Önlü açıklamasının devamında; “Teklif ettiğimiz ve bir an evvel çıkmasını istediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin haklarını, yetkilerini koruyacak ve geliştirecek bir eksende ele alınmalıdır. Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu çıkarılmalıdır.  Söz verildiği üzere uzman öğretmenlik için aranan hizmet süresinin 5 yıl, başöğretmenlik için aranan hizmet süresinin 10 yıl olarak düzenlenmesi; şube müdürü veya dengi ya da üzeri kadrolarda bulunan eğitim çalışanlarına da şartları taşımaları kaydıyla uzman/başöğretmenlik ünvanı alma hakkı tanınması gibi düzenlemeler hayata geçirilmelidir.” dedi.

 Önlü açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

 “Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, öğretmenlik mesleğini ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.

 Öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir. Millî Eğitim Bakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan mülakatla öğretmen alımından da vazgeçmelidir.

 Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş, eğitim ve öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmış bulunmaktadır. Fiziksel şiddetin yanı sıra, eğitim çalışanlarını ve öğretmenleri hedef alan, iftira ve suç isnadı niteliğindeki haksız ve mesnetsiz şikâyetler şeklindeki psikolojik şiddete karşı da adım atılmalıdır. Adli ve idari soruşturmaya maruz kalınması sonucunu doğuran mesnetsiz ve delilsiz itham, şikâyet ve suç isnatları nedeniyle müsebbiplerine yönelik idari ve adli soruşturma/kovuşturma açılabilmesi konusunda somut adım atılmalıdır.

 Ücretli öğretmen sayısıyla birlikte düşünüldüğünde sistemdeki öğretmen açığının, bütçe kısıtlamaları, tasarruf tedbirleri bahanesi arkasına sığınılarak kapatılamayacağı açıktır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamaktadır.

 Öğretmen atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinde eğitim ve öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacak düzeydeki tasarım eksiklikleri, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasına, mağduriyetlerin yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybına neden olmaktadır. Dezavantajlı ve elverişsiz şartların hüküm sürdüğü yerleşim yerlerinde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacak tedbirler alınmalı, makul ve kalıcı bir atama ve yer değiştirme sistemi kurulmalıdır.

Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ile diğer hizmet sınıflarında çalışanlar eğitim ve öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf etmektedir. Eğitim ve öğretim sınıfı çalışanlarına tanınan haklar kendilerine de tanınmalıdır.

 Eğitim kurumu yöneticiliğine atama/görevlendirmenin yazılı sınav puanı ile nesnel kıstaslara dayalı mesleki çaba ve başarı ölçümü üzerinden gerçekleştirileceği bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirten başkan ÖNLÜ Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağında düşünülen eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmede sınav, eğitim ve tekrar sınav şeklinde planlanan görevlendirme sürecinin, mesleki bilgi birikimi ve tecrübeyi hiçe sayan sınav odaklı bir yönetici seçme usulünün işlevsel olmayacağı, yetkinliğini ve kurumunu geliştirmek için çabalayan yöneticiler yerine sınava hazırlanan yönetici ve yönetici adayları üreteceği unutulmamalıdır.

 Şube müdürü ve şefler başta olmak üzere, yönetim hizmetleri kadro grubuna, görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumlu olmayan, yetersiz özlük hakları verilmiştir. Şube müdürleri ve şeflerin özlük hakları, sorumlulukları ekseninde iyileştirilmeli, rotasyondan kaynaklanan sorunlar çözülmelidir.

Eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize hayatlarına yenilikler katacak, huzurlu ve nitelikli bir dinlenme dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyoruz.HABER BÜLTENİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *