image

Eğitim-Bir-Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili tüm haklarının karşılık bulması için 81 ilde ortak basın açıklaması düzenledi.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen çok sayıda öğretmen, Öğretmenlik Meslek Kanununun mağduriyete yol açmaması ve taleplerinin karşılık bulması çağrısında bulundu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemeli

Grup adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Bir-Sen 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş, "2022'de çıkarılan ve bugüne kadar 650 bin civarında öğretmeni kariyer basamaklarına kavuşturan yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Hep beraber bu fırsatı iyi değerlendirmeli, geniş bir uzlaşı ile genel memnuniyet sağlayacak yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkmasını sağlamalıyız. Öğretmenli Meslek Kanunu, ekonomik krize kurban edilmemeli. Geldiğimiz noktada ek ders ücretlerinin çok yetersiz olduğunu herkes kabul ediyor. Buna rağmen Maliyenin yüzde 15'lik ek ders ücreti artışını kanun tasarısından çıkarması kabul edilir gibi değil. Biz ek ders ücretinin en az yüzde 100 artırılmasını isterken Maliye Bakanlığının yüzde 15'i bile kabul etmemesi, öğretmenler arasında büyük tepkiye neden oluyor." diye konuştu.

"Verilen sözün üzerinden bir yıldan fazla geçti ama ortada bir düzenleme yok"

Ermiş," Öğretmenler açısından ciddî bir rahatlama sağlayan uzman ve baş öğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır. Devletin, hükümetin ve bakanlığın güvenirliği açısından bu son derece önemlidir. Kısaca daha fazla sayıda öğretmenimizin kariyer basamaklarından daha erken faydalanmasını istiyoruz. Hatırlanacağı üzere bir söz de birinci dereceye gelen memurlara verilmişti. Bu arkadaşlarımıza 3600 ek gösterge verilecektir. Verilen sözün üzerinden bir yıldan fazla geçti. hala ortada bir düzenşeme yok. Verilen söz sürüncemeye bırakılmamalı, bir an önce ek gösterge bekleyen arkadaşlarımız 3600 ek göstergeye kavuşmalıdır." şeklinde konuştu.

"Tüm unvan sahipleri ya kariyer basamakları kapsamına dahil edilmeli, adalet sağlanmalı"

Kariyer basamakları düzenlemesi ile birlikte bazı üst kademedeki öğretmenlerin dezavantajlı duruma düşerek altlarındakilerden daha az maaş aldıklarını belirten Memiş, "Bugün şube müdürleri, il müdür yardımcıları, ilçe millî eğitim müdürleri, il müfettişleri ve müfettiş yardımcıları, şahsa bağlı uzmanlar ve araştırmacılar kariyer basamaklarından yararlanan meslektaşlarımıza öykünür hale gelmiştir. Çalışma barışının sağlanması ve maaş skalasındaki çarpıklıkların düzeltilmesi için dezavantajlı duruma düşen tüm unvan sahipleri ya kariyer basamakları kapsamına dahil edilmeli ya da kariyer basamaklarının getirdiği avantajlardan yararlanmalı. Kısaca, adalet düzeltilmeli, hakkaniyet sağlanmalı."dedi.

"Mülakat, tartışmaların odağı olmaya devam ediyor"

Son atananlar hariç tüm öğretmenler kadroya geçirildiğini ancak kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanamadıklarını belirten Ermiş, "Genç meslektaşlarımız eşlerinden ve çocuklarından binlerce kilometre uzakta çile çekiyor. Çocuklar anne ya da babalarına hasret yaşıyor. Bilindiği gibi Aile birliği de kadroya geçen öğretmenlere iktidarın vaadiydi. Sözleşmeli ya da kadrolu ayırt etmeksizin adaylığı kalkan her arkadaşımız eş durumu tayin hakkına sahip olmalı, yeni meslek kanunu anayasal bir hak olan aile bütünlüğünü teminat altına almalı, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalıdır. Öğretmenlik mesleğine atanmada uygulanan mülakat, tartışmaların odağı olmaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere mülakatın kaldırılması da hükümet vaadiydi. Ne kadar objektif yaparsanız yapın kamuoyu vicdanı mülakatı kabul etmiyor. Bütün kesimlerin karşı çıktığı mülakat konusunda ısrar edilmesini doğru bulmuyoruz. Milakatı kaldırın, genç öğretmenleri rahatlatın. Ayrıca kurulması düşünülen Millî Eğitim Akademisi de hep tartışılacaktır. Millî Eğitim Akademisi genel bir mutabakat sağlanmadan yasalaşmamalıdır." diye konuştu.

"Hükümet, toplu sözleşme ikramiyesi ile ilgili yeni düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmelidir"

Ermiş, "Kariyer basamaklarının önündeki engellerden biri de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıdır. Bu yüzden çok sayıda meslektaşımız sisteme dahil olamamıştır. Ya bu ceza kariyer basamaklarına engel olmaktan çıkarılmalı ya da disiplin affı getirilmelidir. Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır. Toplu Sözleşme İkramiyesinin CHP ve Anayasa Mahkemesi eliyle iptal edilmesi ise örgütlenme açısından handikap oluşturmaktadır. Hükümet, bütçede yeri olan toplu sözleşme ikramiyesi ile ilgili yeni düzenlemeyi bir an önc hayata geçirmelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *