image


Şehir hayatında maruz kalınan kalabalık ortamlar, egzoz dumanı, ağır metaller, kimyevi maddeler ve daha birçok etkenin yanı sıra bahar aylarında polenlerin artması da alerjiyi tetikleyen faktörler arasında yer alıyor.


Halk arasından "Saman Nezlesi" olarak da bilinen bahar alerjisi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Uzman Dr. Abdulkadir Geylani Şahan, "Alerji zamansal bir tanımlama içermez. Alerjisi olan insan her zaman vardır ama bahar ayında polenler ve çiçeklerin döllenmek için kullandıkları sporlar ortamda fazlalaştığı için bunlara bağlı reaksiyonların uluşma olasılığı daha fazla artıyor. Buna bağlı olan durumlara bahar alerjisi deniliyor. Eğer bir şeye alerjiniz varsa bunu senenin her döneminde yaşarsınız." dedi.

"Şehirleşme, binalar, egzoz dumanları insan sağlığını kötü etkiliyor"

Şahan, "Bu alerjiler yiyeceklerle, polenlerle, mantar sporları, temas etiğiniz başka şeyler, kozmetik eşyalarla ilgili de olabilir. Olabildiğince doğal olmayan ağır metaller veya başka içerik maddelerle temas etme ile daha belirgin oluştuğunu görüyoruz. Yapılan çalışmalarda şehirleşmenin fazla olduğu yerlerde daha fazla alerjik durumların görüldüğünü, köyde veya şehre uzak bölgelerde yaşayanlarda daha az görüldüğünü gösteriyor. Bu da bizim açımızda önemli. O yüzden bahar alerjileri ile ilgili durumlarda buna göre hareket etmek daha önemlidir. Şehirleşme, binalar, egzoz dumanları insan sağlığını kötü etkiliyor." diye konuştu.

Alerjiyi tetikleyen, hayat kalitesini düşüren etkenler neler?

Sistemin olabildiğince yaratılış haline döndürülmesi gerektiğini belirten Şahan, "Teknolojik altyapı olarak düşündüğümüzü veya ilerlediğimizi düşündüğümüz bazı eklentileri hayatımızda çıkarmak zorundayız. Çünkü bunlar insan sağlığına farklı etkiler oluşturabiliyorlar. Bunun uzun vadeli etkilerinin şehirlerde daha fazla görülmesi, toplu yaşamda katlanılan ağır metaller, egzoz dumanları, kullanılan kimyevi mamuller, baharda çıkan polenlerin kimyevi mamullerle birleşmesi bunların hepsinin etkilediği bir durum. Veya çok fazla doktora gidip fazla ilaç kullanmak, ilaçların içerisindeki kimyevi maddelerin hepsi etkiliyor. Bir dönem herkes 'taş devri diyeti' diye bir şeyden bahsediyordu. Eğer taş devri diyeti kullanacaksanız o zaman yaşamınızı da buna göre düzenlemeniz gerekir. Çünkü yaşamın içerisinde teknolojik alt yapısı ile ilerlediğimizi varsaydığımız veya ilerlediğimiz algısına ulaştığımız bir sürü şeyin aslında insan vücuduna ve sağlığına zararlı olduğunu görüyoruz." şeklinde konuştu.

"Çocuk toprakla, hayvanlarla oynasın, doğal ortamı paylaşsın"

Çocukların olabildiğince toprakla, doğa ile temas etmelerine izin verilmesi gerektiğini hatırlatan Şahan, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Sıhhiye teorisi denilen bir şey var. Sıhhi bırakılan çocuklarda veya izole edilen, akvaryumda yaşıyormuş gibi annelerin sürekli olarak temizlik malzemeleriyle temas ettirdiği veya sürekli temiz tutulması için gayret edilen çocuklar daha fazla alerjik reaksiyon gösterdiği görülüyor. Doğal süreçte inanlarla temas etmelerine izin verilmeli. Çocukluk çağından itibaren böyle yapın ki daha az alerjik reaksiyon olsun. Çocuk toprakla, hayvanlarla oynasın, doğal ortamı paylaşsın. Yoksa çocukları çok temiz olsun deyip temizlik malzemeleriyle evde yetiştirdiğimizde bahsettiğimiz hastalıkların çok daha fazla görüldüğünü ve problem yaşandığını net olarak bilimsel verilerle görebiliyoruz. O yüzden yapacağımız şey şu; bizi yaratma şekliyle oluşturduğu şekilde korumaya çalışırsak o zaman bu problemin oluşmadığını görürüz. Eğer kalkıp da yine bu daha teknolojik, bu daha iyi aslında deyip kendimize göre bir düzen oluşturmaya kalkışırsak sürekli olarak başka hastalıkların oluştuğunu görürüz. O yüzden insan fıtratını bozmamalı, özümüze dönmeliyiz." (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *