Uzman Ergoterapist Cahit Burak Çebi, 21 Mart Dünya Down
Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla Down sendromuna multidisipliner yaklaşım
hakkında bilgi verdi.
Down sendromunun, bir kişinin fazladan bir kromozoma sahip
olduğu genetik bir hastalık olduğunu dile getiren Uzman Ergoterapist Cahit
Burak Çebi, "Bu durum, ‘Trizomi 21’ olarak da bilinir ve genellikle
hamilelik döneminde yapılan rutin testlerle veya doğum esnasında tespit
edilebilir. Down sendromu, fiziksel büyüme geriliği, karakteristik yüz görünümü
ve orta derecede zihinsel gerilik gibi belirgin özelliklere neden
olabilir." dedi.
1 yaşından önce müdahale edilmeli
Down Sendromlu çocuklara 1 yaşından önce müdahalenin
yapılması gerektiğini ve doğum itibari ile eğitime başlamanın çok önemli
olduğunu söyleyen Çebi, bu nedenle Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 21
Mart’ın Down Sendromu Farkındalık Günü olarak belirlendiğini hatırlattı.
35 yaş ve üstü gebelikler risk altında
Tüm genetik sendromlarda olduğu gibi Down sendromu görülen
bireylerde de tipik bazı görünüş özellikleri, davranış özellikleri ve fiziksel
rahatsızlıklar olabileceğini anlatan Çebi, "Anne yaşı arttıkça Down
sendromu riski de artıyor. Bu açıdan 35 yaş ve üzerindeki anneler belirgin
olarak daha yüksek risk altında." dedi.
Down sendromunda yukarı doğru çekik badem şeklindeki gözler
dikkat çekiyor
Uzman Ergoterapist Cahit Burak Çebi, Down sendromunun bazı
yaygın fiziksel özelliklerinin basık bir yüz, düz bir burun köprüsü, yukarı
doğru çekik badem şeklindeki gözler, kısa boyun, küçük kulaklar, dilin dışarı
sarkmaya eğilimli olması, gözün irisinde (renkli kısım) küçük beyaz noktalar,
küçük el ve ayaklar, avuç içi boyunca tek bir çizgi (palmar kırışıklığı), zayıf
kas tonusu veya gevşek eklemler, çocuklar ve yetişkinlerin boy kısalığı olarak
sıraladı.
Down sendromlu bireylerde bazı fiziksel hastalıklar
görülebildiğini ifade eden Çebi, bunlar arasında kalp hastalıkları, tiroid
sorunları ve işitme kaybının yer aldığını, erken tıbbi müdahale ve düzenli
doktor kontrollerinin önemli olduğunu kaydetti.
Özel eğitim programları fiziksel ve zihinsel yeteneklerin
gelişmesine yardımcı oluyor
Down sendromu için kesin bir tedavi olmadığını ancak erken
müdahale ve özel eğitim programlarının bireylerin fiziksel ve zihinsel
yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu anlatan Çebi, "Ailelere,
çocuklarının potansiyelini desteklemek ve toplumda kabul görmelerini sağlamak
için destek olunmalı." dedi.
"Down sendromu olan her bireyde zeka geriliği
yoktur"
Tipik görünümleri olan tüm hastalıklarda olduğu gibi
maalesef bu bireylerin de çevreden gelen rahatsız edici bakışlara ve
davranışlara maruz kalabildiğini ifade eden Uzman Ergoterapist Cahit Burak
Çebi, şunlara dikkati çekti:
"Önyargılı ve dışlayıcı tutumlara maruz kalan bireylerin aileleri
bu sorunla baş edemediklerinde kendilerini ve çocuklarını toplumdan izole
etmeye çalışarak bu sıkıntıyı hafifletmeye çalışabilir. Ancak aslında tam da bu
noktada sorunlar artış gösterebiliyor. Down sendromu olan her bireyde zeka
geriliği yoktur. Ülkemizde ve dünyada iyi bir eğitim sürecinden geçen birçok
Down sendromlu birey çalışma hayatında, yetenekli olduğu işlerde görev
alabiliyor. Sosyal becerileri oldukça iyi olan, dost canlısı ve sevgi dolu
bireylerdir.
Down sendromlu bireylerin gelişimlerinin desteklenmesi için
bireyin gelişim kapasitelerini, ihtiyaçlarını ve isteklerini göz önünde
bulundurarak aktivite planlaması yapılmalı ve yaşam kalitesinde artış
sağlanmalıdır. Anlamlı ve amaçlı aktivitelerle bireyin günlük yaşam içerisinde
bağımsızlığı hedef alınmalıdır. Aileler bu noktada çocuklarının gelişim
basamaklarını Down sendromlu bireylerin uzmanları ve eğitmenleri doğrultusunda
desteklemelidirler. Bireyin yaş ve gelişim düzeyine paralel olarak kas gelişimi,
duyusal gelişimi, dil gelişimi, iletişim, sosyal ve bilişsel gelişimi için
çeşitli etkinlikler düzenlemelidirler."
Aileler çocuklarının kendilerini ifade etmesine olanak
tanımalı
Ailelerin tüm bu süreçte, çocuklarının kendilerini ifade
edilmesine olanak tanımaları gerektiğini kaydeden Çebi, "Ailenin çocuğuyla
açık, net ve kısa ifadeler kullanarak, çocuklarına seçim yapması için
seçenekler sunarak, konuşurken sözleri dikkatli seçip sakin kalarak ve
kullanılan sözleri mutlaka davranışlarıyla destekleyerek etkili iletişim
kurması gerekiyor." dedi. (İLKHA)
0 yorum