Bitlis'in Tatvan ilçesinde imamlık yaparken, İslamî
hizmetlerinden dolayı şer güçlerin hedefi haline gelen ve 24 Şubat 1994
yılında, derin devletin cezaevinden çıkardığı itirafçılar eliyle katlettiği
Molla Gıyaseddin Barlak, şehadetinin yıldönümünde rahmet ve minnetle yad
ediliyor.
1966 yılında babasının fahri imamlık yaptığı Van'ın Özalp
İlçesi'nin Yünkuşak köyünde dünyaya gözlerini açan Molla Gıyaseddin, 1974
yılında memleketi Batman'ın Gercüş ilçesine yerleşti. Eğitim hayatına burada
başlayan Molla Gıyaseddin, okul çıkışlarında Kur'an-ı Kerim eğitimini almak
için camiye giderdi. Çocukluk yıllarında camiye ve cemaate olan bağlılığı,
okuldaki başarı ve ahlakı, büyükleri ve arkadaşları tarafından hep takdir
edildi.
İlk, orta ve liseyi Gercüş'te tamamlayan Molla Gıyaseddin,
liseden sonra; Siirt, Gercüş, Silvan, Ergani, Cizre ve Sason'da bulunan farklı
medreselerde eğitim aldı. Bir yandan medrese eğitimi alan Molla Gıyaseddin, öte
yandan Mardin İmam Hatip Lisesi'nde fark derslerini vererek İmam Hatip Lisesi
diplomasını aldı.
1990 yılında girdiği imamlık sınavını kazandı. Zeki, ahlaklı
ve başarısıyla dikkat çeken Molla Gıyaseddin, çevresi ve arkadaşları tarafından
sevilirdi. İslami davaya olan sadakati, arkadaşlarıyla olan uyumu, güler yüzlülüğü,
Kur'an okuyan gençlere olan düşkünlüğü, cami ve cemaate olan bağlılığı
arkadaşlarını kendisine imrendiriyordu.
Bir dönem esnaflık da yapan Molla Gıyaseddin, gençlerin
İslamî bir ahlakla yetişmesi için çaba sarf ederek bu uğurda hiçbir
fedakârlıktan geri durmadı. İmamlık sınavını kazandıktan sonra üç yıl kadro
bekledi ve sonra 1993 yılında Bitlis'in Tatvan ilçesinde müezzinlik görevine
başladı. Göreve başlar başlamaz gençleri camiye yönlendirmeye çalışan Molla
Gıyaseddin, kısa süre içerisinde onlarca talebeyi camide bir araya getirerek
kendilerine Kur'an dersi başta olmak üzere birçok İslami dersler vermeye
başladı. Davudi sesiyle okuduğu Kur'an-ı Kerim ve ezanıyla Tatvanlıların
gönüllerini fethetti.
Tatvan'da yaptığı İslami çalışmalar, güzel ahlakı ve
çocuklara verdiği önem, kısa sürede herkes tarafından öğrenildi. Tatvanlıların
gıptayla baktığı Molla Gıyaseddin'in bu çalışmaları, şer odakları rahatsız
etti. Çalışmalarını hazmedemeyen şer odaklar, camide onun çevresinde
birleşerek, Kur'an halkalarına katılan çocukların ailelerini, çocuklarını
camiye göndermemeleri konusunda tehdit etmeye başladı. Tehdit, sindirme ve
yıldırmalarla Molla Gıyaseddin'in azmini kıramayan devletin derin odakları, son
çare olarak Molla Gıyaseddin'i katletmeye karar verirler.
Karanlık eller, Kürdistan coğrafyasında uyguladıkları zulüm
ve katliamların başka bir sahnesini Tatvan'da da sergilemeye karar verir. Onu
katledip, yüzlerce Müslüman Kürd'ün kanına girmiş PKK görünümünü vermek
suretiyle Tatvan'da yeni bir çatışma süreci başlatmak isterler. Bu hain
planlarını devreye koyan şer odaklar, Bitlis Cezaevinde yatmakta olan Murat
Kurtboğan isimli bir itirafçıyı cezaevinden çıkarıp, Nurettin isimli PKK
itirafçısıyla birlikte ellerine silah vererek Molla Gıyaseddin'i katletmelerini
isterler.
ŞEHİT GIYASEDDİN GÖZYAŞLARI ARASINDA GERCÜŞ’TE DEFNEDİLİER
Molla Gıyaseddin, tarih 24 Şubat 1994'ü gösterdiğinde, cami
cemaatine teravih namazını kıldırdıktan sonra, hain pusudan habersiz bir
şekilde evinin yolunu tutar. Katiller hazırladığı planı devreye koyarlar.
Hainler akşamın karanlığından faydalanarak Molla Gıyaseddin'i çapraz ateşe
alırlar. Karanlığın sessizliğini tekbir sesleriyle bozan Molla Gıyaseddin,
ruhunu Rabbine teslim eder. Daha 28 yaşındayken İslami hayatı benimsediği ve
yaşatmaya çalıştığı için şer odaklar tarafından kurulan pusuda katledilir.
Molla Gıyaseddin, Gercüş’e getirilip sevenlerinin gözyaşları arasında
defnedilir. (İLKHA)
0 yorum