Yapıcıoğlu "Aksa Tufanı ve hemen akabinde 75 yıldır
zaten o toraklarda her türlü zulmü yapma hakkını kendinde gören, dünyanın bütün
süper güçleri tarafından desteklenen, bir siyonist işgal rejimi korkunç bir
katliama ve soykırıma girişti. 7 Ekim'den beri neredeyse bütün dünyanın
gündemine Filistin meselesi oturdu. Daha önce belki unutulmuştu. Zaman zaman
gündemden düştüğü de oluyordu. Hatta 7 Ekim öncesi neredeyse uzun bir süre hiç
kimsenin gündeminde değilken yeninden gündeme geldi. Elbette Türkiye'de de hem
siyasetin, hem basının hem farklı çevrelerin, sivil toplumların gündeminde uzun
süre kaldı. Fakat oradaki katliamlar 108. gününde hız kesmeden aynen devam
etiği halde maalesef gündemden düşer gibi oldu özelikle Türkiye'de. Pek çok
Batı memleketinde gündemdeki sıcaklığını, gündemdeki yerini muhafaza ediyor.
Hatta Batı'da insanlar gittikçe tepkilerinin dozunu yükseltiyorlar. Artık
tahammül sınırlarını çoktan aşmış olan bu soykırım, bu etnik temizlik, bu çocuk
katliamı bütün insanlığın tepkisini çekerken, seçim sathı mahalline
girilmesinden midir yoksa artık bir anlamda buna alışmış olduğumuz, bunu
kanıksamaya başladığımızın bir işareti midir bilmiyorum ama memleketimizde pek
çok insanın gündeminden düştü. İlk başlarda 7/24 Gazze gündemini konuşan haber
kanallarına, televizyonlara bakın birkaç istisna hariç sanki orada zulüm
bitmiş, sanki artık kan dökülmüyor, sanki çocuk, kadın ve sivil ölümleri
durmuş, sanki okullara, hastanelere, sivillerin yaşam alanlarına saldırılar
durmuş gibi başka başka şeyler konuşmaya başladılar." şeklinde konuştu.
"SADECE O KATLİAMI YAPANLAR DEĞİL, DESTEK VERENLER DE HESAP VERECEK"
Gazze'yi sürekli gündemde tutmaya çalışacaklarını belirten
Yapıcıoğlu, İslam ülkelerinin yaşanan bu vahşete karşı tepkisizliklerini
eleştirdi.
"Sadece o katliamı yapanlar değil, ben inanıyorum ki
bir gün ona destek verenler de bu soykırımın hesabını vereceklerdir" diyen
Yapıcıoğlu "Doğrusu insanı insanlığından utandıran şu vahşet karşısında
başka şeyler konuşmak bizim içimizden gelmiyor. Evet, bugün adaylarımızı
tanıtacağız. Evet, belediyecilik anlayışımızla ilgili birkaç kelam edeceğiz ama
Gazze bu durumdayken, 75 yıldır devam eden siyonist işgal, orada zulümlerine
davam ederken biz bunu gündemimizden düşürmeyeceğiz. Zaman zaman bazı şeyleri
konuşmak pozisyonunda kalsak bile, inşallah o zulmün sona ermesi için fiilen
sona erdirecek imkân belki elimizde yok ama o zulmü duyurmak için elimizden
gelen bütün çabayı sarf edeceğiz. Gündemden düşürmemeliyiz çünkü katliam devam
ediyor. Şimdiye kadar yaptıklarımızı yeterli görmemeliyiz. Çünkü şimdiye kadar
bizim ve bizim dışımızda geri kalan ülkelerdeki insanların yapmış oldukları, bu
katliamları durdurmaya yetmedi. Ben şuna inanıyorum. Belki bugünkü siyasi ve
uluslararası konjonktür, siyonist işgal rejiminin yargılanması ve yargılanması
sonunda ciddi bir yaptırımla karşılaşmasının önünde bir engel gibi görülüyor.
Ama ben buna inanıyorum, ne gece sürekli gecedir, ne kış sürekli kıştır. Her
gecenin bir sabahı vardır ve her kışın bir baharı vardır. İnsanlar gibi
toplumların, devletlerin ve ümmetlerin bir eceli vardır. Bir yükseliş
dönemleri, bir güçlendikleri dönem ve bir de güçten düştükleri, yıkıldıkları,
ölüp gittikleri dönemler vardır. Sadece o katliamı yapanlar değil, ben
inanıyorum ki bir gün ona destek verenler de bu soykırımın hesabını
vereceklerdir. Bu ses yükselecek. Batı'dan yükseliyor. Batı'daki Müslüman ve
diğer dinlerdeki insanlardan yükseliyor. Ama maalesef İslam ülkelerinin pek
çoğunun üzerine sanki ölü toprağı serpilmiş." dedi. VEYSİ GÜLTEKİN
0 yorum