image

Kehribar tespih ve koleksiyoncular eski günlerini arıyor. Çeyrek asırdan fazla çay evi işleten Şükrü Bulut, koleksiyoncular ve tesbihçiler ile bir aile olduklarını söyledi.
“31 YILDIR BU SEKTÖRDE HİZMET VERİYORUZ”
İşletmenin yılların emeği ile uluslararası bir üne sahip olduğunu belirten Bulut, “1993’ten beri çayhaneyi işletiyorum. Kendim ve kardeşimle birlikte çalışıyoruz.  İlk başlarda birkaç tesbihçi ile başladık. Bir iki tesbihçi masalarda tesbihlerini sergilemeye başladı. Zaman geçtikçe artmaya başladı. Sonradan birçok gelen oldu. Bizler koleksiyoncular ve tesbihçiler ile bir aile olduk. Burası bu şekilde ünlenince turistler gelmeye başladı.” diye konuştu. 

“ÇAYHANEMİZİN NAMI YURTDIŞINA KADAR ULAŞTI”

Açıklamanın devamında Bulut, “Her yıl tesbihçiler için turistler geliyor. Diyarbakır, Antep, Adana, 81 il dahil Azerbeycan, İran ve Gürcistan gibi birçok ülkedende gelen oluyor. Salı günü ise her hafta toplantı günü oluyor. Bizler de kahveyi bu şekilde bu kültür ile sahiplendik. 31 seneden fazladır bu işi yapıyorum. 5 çocuğum var, bu işimle helal bir şekilde yetiştirdim.” şeklinde konuştu. 

“TESBİH İŞİNİ HEM GELENEK HEMDE SABRIMI GETİRMEK İÇİN YAPIYORUM”

76 yaşında olan Şehmus kaynar, “15 yıldır bu işi yapıyorum. Hem geçimimi sağlıyorum hemde boş kalmadan sabrımı getiriyorum Misafirlerimiz geliyor, alışveriş yapan oluyor. Kehribar tesbihler satıyoruz. Her türlü tespih çeşidimiz var. Yalnız ekonomim şartları git gide bu mesleği yok ediyor. Eskiden ipin topunu 5 liraya alıyorduk. Şimdi ipin topu 110 lira oldu maalesef” dedi.  

“4 ÇOCUĞUMUN RIZKINI BU İŞLE SAĞLIYORUM”

Çayhanede tesbih işi ile uğraşan Ramazan Demir, “20 yıllık teşbih işi yapıyorum. Bu işe merakla başladım. Gümüş ve tesbih ağırlıklı olmak üzere satış yapıyorum. Ateş, sıkma, zar, bağa, Oltu, kuka, damla çeşitleri hepsi mevcut. Geçimimi bu işten sağlıyorum. 4 çocuğum var. Çocuklarıma helal rızkı götürmek için çalışıyorum.” diye konuştu. 

“OSMANLIDAN KALMA BİR GELENEK”

Gazetemize açıklamalarda bulunan koleksiyoner Fahrettin Tüzer, “Tesbih, gümüş, tesbih püskülü, satışlarımız mevcut. Bu işi yıllardır yaptığımız için diğer illere de gidip bu işi yapanlarla oturuyoruz, çalışıyoruz. Osmanlı’dan gelme bir kültürdür, gelenektir. Bu şekilde herkes evine ekmek götürüyor. Osmanlı işi eski kehribarlar sağlık açısından da iyi geliyor. İnsanlar bunlar ile mutlu oluyor. 1977’den beri bu işi yapıyorum.” diye konuştu. 

“GELENEKSEL MESLEĞİMİ BIRAKMAM ZORUNDA KALACAĞIM”

Bu işin eskisi gibi kıymeti kalmadığı için bırakacağını belirten Tüzer, “Bu işi satışlar olmadığı için bırakmak zorunda kalacağım. Tezgahımı 60 bin liraya satmayı düşünüyorum. Sanatın kıymeti kalmadı. Dürüst insan kalmadı.” dedi.



MUHARREM KAYIK

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *