image

Son günlerde ayrıştırıcı siyasi söylem ve eylemlere dair değerlendirmede bulunan Ramanlı, “Maalesef geçmişten günümüze bir takım siyasi aktörler toplumdaki huzur ve barışı zedeleyici bazı tutum ve politikalar geliştirmektedir. Geçmişte 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz aslında bu türden ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırma dili mahkûm ettiğini tescillemiştir. Ama belli ki bazı mahfiller bundan ders almamış olacak ki toplumun birbiriyle olan kaynaşmasını zedelemek, toplumsal barışı yok etmek ve bununla belki siyasi bir rant devşirmek için aynı yola tevessül etmeye devam ediyorlar.” ifadelerini kullandı.

Siyasetin manevi ve insani değerlere saldırı niteliğindeki araçlara tevessül etmemesi gerektiğinin altını çizen Ramanlı, “Özellikle toplumumuzu bir arada tutan manevi ve insani değerlerimize yönelik her gün yeni bir saldırıyla karşı karşıya kalıyoruz. Siyasetin bu tür araçlara tevessül etmemesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyoruz. Siyaset topluma dair ihtiyaçları, sorun alanlarını ve talepleri karşılayabilecek ne söylemi varsa ortaya koysun. Hangi projeyle toplumun huzuruna çıkacaksa çıksın ve topluma ne vaat ettiğini ifade etsin ve görücüye çıksın. Toplum kimin kendisine yönetici olmasına rıza gösteriyorsa, kimin kendisine hakkıyla hizmet edeceğine inanıp oy veriyorsa, herkes toplumun bu kararına saygı göstermek zorundadır. Bugün içinde bulunduğumuz siyasi atmosfer maalesef 14 ve 28 Mayıs'tan ders almayan siyasetin yeniden hortlatılması atmosferidir. Bundan ısrarla kaçınılması gerektiğini ifade ediyoruz. Zira bu siyaseti güdenlerin önümüzdeki yerel seçimlerde de yine toplumdan büyük bir tokat yiyeceğini buradan hatırlatmakta fayda görüyoruz.” dedi.

HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *