İlçeye bağlı Kale Mahallesi'nde bulunan ve Evliya Çelebi’nin
Seyahatname adlı eserinde adı geçen tarihi cami, hicri 1117, Miladi 1705
yılında Garzan Aşiretinden Murtaza Bey oğlu İbrahim Bey tarafından inşa
edildiği rivayet ediliyor. Görenleri kendine hayran bırakan yapının minaresi
toplam 5 kemer üzerine kurulu ve el yapımı işlemelerle süslenmiştir. İç ve dış
cephe duvarları kesme taşlarla kaplı olan cami, günümüze kadar sağlam bir
şekilde ulaşmayı başardı.
Caminin muhteşem bir mimari özelliğe sahip olduğunu ifade
eden imam Abdurrahman İnal, "Günümüze kadar ulaşan kitabede yazılan
bilgilere göre bu cami, 1705 yılında Murtaza Bey oğlu İbrahim Bey tarafından
minaresi 5 kemer ve bir kaide üzerinde hafif eğik şekilde inşa edildi. Muhteşem
bir sanat eseri olan bu minarenin merdivenleri 100 basamak çıkış, 99 basamak
ise iniş olmak üzere 199 basamaktan oluşuyor ve aynı anda merdivenlerden inen
ve çıkan kişilerin birbirini göremeyeceği şekilde inşa edilmiştir. 300 yılın
üzerinde ibadethane ve medrese olarak kullanılan bu cami, günümüzde de
kullanılmaya devam ediliyor’’ dedi.
"Cami, Artuklu sanatına göre inşa edilmiş’’
Cami minaresinin kıble tarafında namaz vakitlerini tespit
etmek için güneş saatinin bulunduğu belirten İnal, "Cami minaresinin kıble
tarafında o zamanın tekniğine göre yapılması zor olan ve namaz vakitlerinin
tespit etmek amacıyla güneş saati uygulaması yapılmıştır. Artuklu sanat
eserlerinin izlerini taşıyan bu yapı geçmişte birçok büyük deprem atlatmasına
rağmen hala dimdik varlığı koruyor’’ diye konuştu.
"Camimiz İnönü döneminde büyük tahribatlar yaşadı’’
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında İsmet İnönü döneminde
camilerin büyük tahribatlar yaşadığını aktaran İnal, "İbrahim Bey Camii,
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında depo ve ahır olarak kullanıldı. Bu yüzden
de çok büyük tahribatlar yaşadı. Caminin avlusunda günümüze kadar ulaşan at ve
diğer binek hayvanların bağlanması için duvarlara demir çakılar çakılmış, bu
çakılar hala yerinde duruyor. Tarihte yapılmış bu zulmün işaretleri şu anda
bile gözümüze çarpmaktadır’’ şeklinde konuştu.
Caminin geçmişten günümüze ulaşan çok büyük bir eser
olduğunu ifade eden Muhammet Budak ise, "Geçmişten günümüze ulaşan böyle
nadide eserlerde ibadet etmek gerçekten insana manevi olarak huzur veriyor."
ifadelerinde bulundu. İHA
0 yorum