image


Yüksek başarılar beklenilen çocukların zayıf derslerinin olmasının aileleri hayal kırıklığına itmemesi gerektiğini ifade eden Atalay, öğrencilerde ailelerine karşı karne korkusunun olmaması gerektiğini söyledi.

Karnelerinde düşük not getiren öğrencilere karşı cezalandırma yolunun seçilmesinin büyük bir yanlış olacağını vurgulayan Atalay, anne ve babasının düşük karne getireceği için kızacağını düşünen çocuklarda daha büyük olumsuzlukların yaşanabileceğine işaret etti.

Bu nedenle kötü karne karşısında ailelerin çocuklarını kesinlikle suçlamamaları gerektiğini ifade eden Atalay, ailelerin de düşük karnede paylarının olduğunu unutmamaları gerektiğini kaydetti.

"TAKINILAN TAVIR ÇOCUKTA DEPRESYONA NEDEN OLABİLİR"

Çocuklarıyla birlikte ailelerin de karne heyecanı yaşamasının çok doğal olduğunu dile getiren Atalay, "Eğitim sürecini tamamlayan çocukların aileleri birtakım beklentiler içerisine giriyorlar. Bazen beklentileri karşılayan çocuklar olduğu gibi beklentileri karşılamayan çocuklarda oluyor. Bu süre zarfında ebeveynlerin yaklaşımı çocuk açısından çok kıymetlidir. Olumsuz olarak görülen performanslar ebeveynlerin beklentilerini karşılamamak, ebeveynlerin tutumlarından dolayı çocukta birtakım olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. Beraberinde yetersizlik duygusundan dolayı çocukta depresyona ya da kaygı bozukluğuna sebep olabilir. Bundan dolayı ebeveynlerin bu konuya dikkat etmeleri ve başkalarıyla kıyas yapmaması lazım." dedi.

"ORTAK BİR DUYGU OLUŞMALI"

Ailelerin çocuklarına karşı motive edici cümleler kullanması gerektiğini vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:

"Daha iyisini yapabilirsin, biraz daha çabalarsan çok daha güzel sonuçlar alabilirsin' gibi cümleler kurarak çocukla konuşabiliriz. Çocuğu kabullenerek 'evet karnen bu şekilde geldi ama daha iyi olması için nasıl yapabiliriz' dilini kullanmalıyız. Durumu ortak bir duygu olarak kabullenmeliyiz. Başarısızlığı sadece çocuğa mal eden bir ebeveyn portresi sergilediğimiz zaman çocuk açısından ister istemez olumsuz bir durum oluşturabilir."

"ÇOCUKLAR SADECE BAŞARI ARACI OLARAK GÖRÜLMEMELİ"

Anne ve babaların karnelerinde düşük not getiren çocuklarına karşı cezalandırma yoluna gitmemesi gerektiğini kaydeden Atalay, "Yaşanan eğitim sürecinin sadece çocuk değil, anne ve baba olarak da ne yapabiliriz konusunun da konuşulması lazım. Çünkü bu hepimizin ortak problemidir. Çocuğun sadece bilgide başarı aracı olmadığının altını çizmek lazım. En azından iyi olduğu diğer alanlarda onları desteklemeliyiz. Bu da çocuk açısından daha kıymet olur. Ebeveynlerin eğitimi sadece başarı olarak değerlendirmeleri yanlıştır." diye konuştu.

"Notların düşük olması sadece çocuğa mal edilmemeli" diyen Atalay, şunları söyledi: "Bu ebeveynlerin tutumundan da kaynaklanabiliyor. Çocuklar ailesi tarafından değer verildiğini, önemli olduğunu, sevildiğini ve kabul edildiğini hissetmeleri gerekmektedir. Karnede istenilen sonuçlar olmasa da en azından çocuğun gösterdiği çabayı fark ederek, daha iyisini yapabilir ve bu çabayı takdir etmek çocuk için çok kıymetlidir. Bunun beraberinde farklı durumların olduğunu düşünüyorsak bir ruh sağlığı uzmanından destek almayı unutmamaları gerekmektedir."

"ÇOCUĞUNUZU BAŞKASIYLA KIYASLAMAYIN"

Ailelerin çocuklarını asla başka çocuklarla kıyaslamamaları gerektiğini belirten Atalay, "Her çocuk özel ve çok kıymetlidir. Yapılan en büyük hatalardan bir tanesi özellikle ebeveynlerin çocuğunu başkasıyla kıyaslamasıdır. Bu da çocuğu çok büyük sıkıntıya sokabiliyor. Çocuk karnede getirdiği notlardan ibaret değildir. Çünkü bu çocuğun benlik değerini zayıflatır ve çaresizlik hissedebilir. Bu da beraberinde depresif ya da kaygılı bir duruma doğru yol açabilir. Ebeveynlerinde buna çok dikkat etmeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *