CHP'nin genetik yapısının değişmeyeceğine vurgu yapan
Yapıcıoğlu, "Bazı partiler, lider partisidir. O lider partiyi bıraktığı
zaman ya da gözünü yumduğu zaman, parti erir gider ya da çok ciddi bir güç
kaybına uğrar. Ama bazı partiler vardır ki onların lideri değişse de bir fikir
hareketidir, bir ideolojisi, bir kadrosu, bir tabanı vardır, o devam eder. CHP
bunlardan bir tanesidir. CHP'de genel başkanlar değişir ama CHP, CHP'dir. Bu
farkı hiçbir zaman unutmayın. Kemal Bey değişmiş olsa bile CHP'nin
değişikliğine hiç inanmadım, sizin de inanmanızı tavsiye etmiyorum, siz de
inanmayın. CHP değişmez, değişse artık CHP olmaktan çıkar. O genetik yapısı
asla değişmeyecektir." dedi.
"DİJMİNÊ BAV Û KALÂ NABE DOSTÊ LAWA"
Kürtçe bir atasözünü hatırlatarak CHP'ye atıfta bulunan
Yapıcıoğlu, "Dijminê bav û kalâ nabe dostê lawa (Baba ve dedenin düşmanı,
evladın dostu olmaz)" dedi.
Yapıcıoğlu, "Kürd; mukaddesatına, ailesine, namusuna
düşkündür. Şimdi bir tarafta mukaddesatla problemi olmayan, aile kurumunu
korumak isteyen, yetersiz de olsa yapmış olduğu çalışmalarla maneviyatı, manevi
eğitimi önemseyen, inşallah bahsetmiş olduğumuz o türlü türlü sapkınlıkların
önüne geçme konusunda bir irade beyanında bulunan bir aday var; öbür taraftan
katliamcı, milletin inancıyla barışık olmayan hatta düşmanlık etmiş olan, şu
anda fırsat olsa yine düşmanlığı edecek, bunu sergilemekten de çekinmeyen,
namusa, 'sözde namus' diyen, ailenin temeline dinamit koyacak olan ve bunu
açıkça söyleyen bir aday var. Şimdi beyefendi çıkmış diyor ki, 'Kürdler beni
destekliyor, onun için de Erdoğan bütün Kürdlere terörist diyor.' Gerçekte öyle
mi? Namusuna düşkün, dinine diyanetine düşkün, ailesine düşkün, şerefli bir
hayat yaşamak isteyen bir Kürd kardeşim, o yanılgıya düşmeyecek diye ümit
ediyorum. İnşallah düşmeyecek." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE'DE MEMLEKETİN BİRKAÇ BÜYÜK MESELESİ VAR"
Memleketin meselelerine de dikkat çeken Yapıcıoğlu, şunları
kaydetti: "Türkiye'de memleketin birkaç büyük meselesi var. Bunlardan bir
tanesi, inancın yaşanmasının önündeki engeller. Şu anda elhamdülillah o
engeller çok önemli bir oranda kalktı. Yetti mi? Yok yetmedi. Bazı şeylerin
anayasal güvenceye kavuşturulması gerekiyor ama henüz o anayasal güvence
gelmedi. Israrla söyledik. Son bir yıl içerisinde anayasal güvence ile alakalı
bazı adımlar atılmak istendi fakat imkân ve zaman yetmedi. Bir diğer mesele;
tek parti zihniyetinin oluşturduğu meselelerden birisi. Kimine göre Şark
meselesi, kimine göre Kürd meselesi, kimine göre Kürd sorunu, kimine göre terör
sorunu, kimine göre asayiş sorunu, kimisine göre bölgesel kalkınmışlık farkı…
herkes kendisine göre, kendi zaviyesine göre, kendi penceresine göre bir isim
koyuyor bu meseleye. Gelin istersen şöyle söyleyelim; Türkiye'de red, inkâr ve
asimilasyon politikalar sebebiyle bozulan kardeşlik meselesi. Bin yıldır
kardeşçe yaşayan insanlar, dilleri farklı olsa da mezhepleri farklı olsa da
tenleri birisinin diğerine göre biraz daha koyu olsa da bin yıldır beraber
yaşamış ve bunu sorun etmemiş, birbirleri için canını vermiş olan iki halk,
birbirine düşman edilmeye çalışıldı. Bunlar bilinçli yapıldı." diye
konuştu. HABER MERKEZİ
0 yorum