2020'de borçları nedeniyle yasal takibe düşen tüketici
sayısı yaklaşık 700 binken, 2021'de bir milyon 700 bini aşkın tüketicinin
bankaya olan borçları nedeniyle yasal takibe alındığını aktaran Tanrıseven, bu
sayının 2022'de ise 2 buçuk milyonu geçtiğini kaydetti. Bunun her sene artarak
devam ettiğine vurgu yapan Tanrıseven, bilinçsiz kullanılan kredi kartının
oluşturduğu sıkıntılara ve yaşanan mağduriyetlere dikkat çekti.
Av. Yusuf Tanrıseven
Türkiye'de özellikle son yıllarda ekonomik krizle birlikte
vatandaşların kredi kartında ciddi bir yönelmeye gittiğini belirten Tanrıseven,
borçlarını ödeyemeyen vatandaşların kredi kartlarına yüklendiğini söyledi.
Kredi kartlarına çok sayıda başvuruların yapıldığını,
kullanılan kredi kartlarının zamanla ödenmemeye başlandığını ifade eden
Tanrıseven, bu durumun ciddi sıkıntılara neden olduğunu kaydetti.
"BORCU BORÇLA KAPATMA YOLUNA GİDİLİYOR"
Kredi kartlarının kullanılmak zorunda kalınsa bile zaruri
ihtiyaçlar dışında kesinlikle kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken
Tanrıseven, "Daha fazla alışveriş yapmak için ya da tatile gitmek gibi
durumlarda bireysel kredinin kullanmaması lazım. Çünkü bu tür kredilerin
ödemesi daha zordur ve borcu borçla kapatma yoluna gidiliyor maalesef. Ama onu
da kapatamayınca daha büyük sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor." dedi.
"AİLE İÇİ KAVGALARA SEBEP OLUYOR"
Özellikle son yıllarda kredi kartlarından dolayı icraya
verilen tüketici sayısının çok fazla arttığını aktaran Tanrıseven, şöyle devam
etti: "Bu sayı 2020 yıllarında 700 bin civarındayken, 2021 yılında bir
milyon 700 bini bulmuş. Geçen sene ise 2 buçuk milyona dayanmıştı. Aslında bu
çok ciddi bir orandır. Demek ki şunu gösteriyor; insanlar kendi borçlarını
ödeyebilmek için daha fazla kredi çekmeye başlıyor ve o krediyi de başka bir
krediyle kapatmaya çalışıyor. Bir yerden sonra bu durum patlak veriyor. Çünkü
bunu artık ödeyemiyor. Bunun en büyük sakıncalarından biri de, aile içi
kavgalara sebep oluyor."
"HEM KİŞİLER ARASI ÇATIŞMAYA HEM DE TOPLUMSAL
HUZURSUZLUĞA YOL AÇIYOR"
Boşanma davalarının temelinde bu tür ekonomik sorunların
yattığına işaret eden Tanrıseven, "Bu ekonomik sorunların olması içerdeki
uyuşmazlıkları da tetikliyor. En büyük sorunlardan bir tanesi de toplumsal
huzursuzluğa da neden olmasıdır. Çünkü kişi borcunu ödeyemeyince başkasından
tekrar borç alıyor ve o borcu da ödeyemeyince; bu hem kişiler arasındaki çatışmaya
yol açıyor hem de toplum genelinde bir huzursuzluğa yol açıyor. Ekonomik olarak
insanlar refahta veya mutlu olmadığı zaman bu tür sıkıntıların artması
muhtemeldir." diye konuştu.
"İNTİHARLARA VARABİLEN OLAYLARLA
KARŞILAŞABİLİYORUZ"
İnsanlar kredi kartı kullanırken çok daha dikkatli
davranmaları gerektiğini ifade eden Tanrıseven, "Sadece ihtiyaç için
kullanmak gerekir. Savurgan olunmamalı. Çok gerekmediği takdirde bireysel
kredilere yönelmemeli. Bireysel kredi çekiliyorsa da bunu gerçek ihtiyaçları için
kullanmaları gerekir. Bankalar çoğu zaman hiçbir ödeme gücü olmayanlara bile
kredi vermekten çekinmiyorlar. Neticede bu insanlar teşvik ediliyor. İnsanlar
daha fazla ekonomilerine dikkat etmeli, önlerini görerek hareket etmelidirler.
Aksi takdirde sonu belli olmayan ve kimi zaman intiharlara varabilen olaylarla
karşılaşabiliyoruz. O yüzden insanların daha fazla bu işe dikkat etmeleri
gerekiyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)
0 yorum