Partilerinin politikalarıyla
alakalı açıklamada bulunan Ramanlı, kadın politikasıyla ilgili şunları söyledi:
“Parti programımızda kadınlar sadece eğitim ve sağlık alanında çalışsın
demiyoruz. Sadece kadınlara hizmet eden yerlerde kadınlar istihdam edilsin
diyoruz. Yoksa biz kadınların toplumun yarısını teşkil ettiğini kadın
olmadığında bu toplumun var olmayacağını bilen insanlarız. Kadın sosyal hayatta
olmalı, eğitim hayatında olmalı, kültür sanatta olmalı, çalışma hayatında
olmalı. Her şeyden önce kadınların eğitimli olması gerektiğinin altını
çiziyoruz. Eğitimsiz kadın nesilleri de eğitimsiz bırakır. Kadının erkeklerden
de belki önce eğitim hakkına kavuşması lazım. Kadınlar açısından eğitimin
önündeki bütün engellerin kaldırılması lazım. Ayrıştığımız nokta şu.
Kapitalist sistem erkeği, kadını hatta çocuğu çalışmak zorunda bırakan bir
çark. Biz kadınların, çocukların çalışmak zorunda kalmadığı bir sistemin inşa
edilmesini istiyoruz. Kadın isterse çalışsın ama çalışmak zorunda bırakılmasın.
Meral Akşener'in de benzer bir ifadesi vardı, kadın fıtratına uygun işlerde
çalışmalı şeklinde bir ifadesi vardı. Biz şunu ifade ediyoruz kadın nazik ve
narindir ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmamalıdır. Kadın gücü nispetinde
istediği bütün işlerde çalışsın.”
Ramanlı’nın HÜDA PAR’ın diğer
politikalarıyla ilgili açıklamaları şöyle:
YEREL YÖNETİMLER
Dünya üzerinde çok farklı
yönetim modelleri var. İnsanların ihtiyaçları çeşitleniyor. Tek bir merkezden
ihtiyaçları karşılamak ve yönetebilmek güç. Biz yerel yönetimler üzerinde
vesayet olmasın derken şunu kast ediyoruz. Merkezi yönetimlerin kendi
bölgelerindeki insanların sorunlarını çözebilme kabiliyetine erişebilmesi
gerekiyor. yerel yönetimler güçlendirilmeli ki ihtiyaçlar anında tespit edilsin
ve çözüme kavuşsun.
HÜDA PAR KÜRT MİLLİYETÇİSİ
Mİ?
Bize göre bütün Müslümanlar
kardeştir, bütün insanlar eşittir. Bize göre bir milliyetin diğer milliyet
üzerindeki hakimiyeti doğru değildir. Biz kardeşliğin esas alınması gerektiğini
düşünüyoruz. Her anlamda eşitlik, toplumsal barış istiyoruz.
HÜDA PAR'IN HDP'YE BAKIŞ
AÇISI
Partilerin kendi
programlarını, siyaset tarzını sorgulama hakkını kendimizde görmüyoruz. Bütün
partiler için bu böyle. Bütün partilerle uyuştuğumuz da farklı olduğumuz da
alanlar var. HDP'nin dahil olduğu ittifak aday çıkarmama kararı aldı. Bu
Kılıçdaroğlu'nu desteklemek olarak algılandı, sahada da bu böyle. Bu HDP'yi
destekleyen herkesin Kılıçdaroğlu'na oy vereceği anlamına gelmiyor. Her
partinin kendine göre siyasi tavrı, pozisyon değişimi var. Saygı
duyuyoruz.
SEÇİM İTTİFAKI
AK Parti listelerinden seçime
katılma kararı aldık. Milletvekili seçimleriyle ilgili somut karar almadan önce
millet ittifakı ve cumhur ittifakının adayları açıklandıktan sonra
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleme kararı aldık
ve kamuoyuyla paylaştık. Biz ezberleri bozan biz muhalefet anlayışına sahibiz.
Biz iktidarın doğrusuna doğru demekten, yanlışına yanlış demekten geri durmayan
bir partiyiz. Biz sadece olanı, ne
olması gerektiğini ve nasıl olması gerektiğini ifade eden tarzda muhalefet
anlayışı sergiledik ve devam ettirmeye çalışıyoruz. Hükümetle çok farklı
düşündüğümüz yönler olduğu gibi olumlu atılan adımlara destek verdiğimizi çok
rahatlıkla görebiliriz. Bugün ittifakta yer almamız geçmişte söylediklerimizden
geri duracağımız anlamına gelmiyor. İttifak görüşmelerine başlarken bu
şartla başladığımızı söyleyebiliriz. Biz kendimiz kalarak ittifakta yer alma
kararı aldık.
İnanç ve temel haklar
konusunda hala atılması gereken adımlar. Ekonomik krizle boğuşuyoruz. Bize göre
sorunun temel kaynağı faize dayalı kapitalist ekonomik model. Bunun terk
edilmesi gerektiğini üretime dayalı bir sisteme geçilmesi gerektiğini ifade
ediyoruz. Ekonomik sıkıntının en büyük sebebi dış borç ve faiz.
Hükümetler gelirinden fazla harcama yapmamalı. Yaparsanız her seferinde açık
verirsiniz açığı kapatmak için borç alırsınız ve faizle aldığınız için bu
batağa saplanırsınız. Ekonomi politikasıyla ilgili temelde söylediğimiz şey şu;
faize dayalı kapitalist modelden vazgeçilmeli borçlanma hastalığından
kurtulmalıyız. Bu da denk bütçe olarak anayasada yer almalı.
TOPLUMSAL AHLAK VE AİLE
Toplumsal ahlak geniş bir
kavram. Ticaretten eğitime sağlıktan edebiyata hatta siyasete kadar yalan,
manipülasyon üzerine kurulu bir toplum düzenin bizi götüreceği bir yer yok.
Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma bunların tamamı ahlak çerçevesinde
değerlendirdiğimiz hususlardır. Ahlak dediğinizde sadece kadının kılık kıyafeti
üzerinden değerlendirirseniz çok yanlış bir yerden bakmış olursunuz. Biz
ailenin korunması gerektiğini ifade ediyoruz. Aile toplumun temelidir. Aileyi
saldırıya maruz bırakırsanız toplumu çökertmiş olursunuz. Gayrı ahlaki yaşam
tarzının teşvik edilmesinin sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. Ama bu şu demek
değil. Onların yaşam tarzına müdahale edeceğiz şeklinde bir algıyla bu yönde
bir anlayış gelişiyorsa bunun da yanlış olduğunu ifade etmem lazım. Biz diyoruz
ki meşru yollar kolaylaştırılsın açılsın insanlar gayrı meşru yollara
sapmasınlar ama insanlar da neticede özel hayatlarında özgür.
6284 SAYILI KANUN
Kadının ve çocuğun şiddete karşı kesinlikle korunması gerekiyor ama suistimale kapı aralayacak uygulamaların da revize edilmesi gerekiyor. HABER MERKEZİ
0 yorum