Allah'u Teâlâ, ayette yolculuk ve hastalık sürecinde farklı
zamanlarda tutulmak kaydıyla Ramazan orucunun tutulmayabileceğine ilişkin
kolaylık sağlarken aynı ayette yine oruç tutmanın kişi için daha hayırlı olduğu
ifade ediliyor. Oruç tutan kişilere yönelik İngiltere ve ABD'de yapılan
araştırmalarda, oruç tutanlar ile tutmayanlar arasında hiçbir fark olmadığı
ortaya çıkmıştır.
Hastalık halinde oruç tutulup tutulamayacağına ilişkin
konuşan Dâhiliye Uzmanı Dr. Abdulkadir Geylani Şahan, "Oruç ile ilgili
esas mesele; İnsan vücudunun aç kalması, susuz kalması ve bunlara verdiği
tepkilerdir. Özelikle hastalıkların bir kısmında bununla ilgili bazı ülkelerde,
İngiltere ya da Amerika'da sağlık bakanlığına bağlı ünitelerde Ramazanda nasıl
beslenilmesi gerektiği, hangi hastaların risk altında olduğu ile ilgili
kılavuzlar hazırlandı. Ancak bizim ülkemizde sadece Türk Kardiyoloji
Derneği'nin böyle bir uygulaması var. Bunun dışında diğer hastalıklar ile
ilgili hastalar ister istemez bir tedirginlik ve korku içerisindeler. Allah'ın
kitabında yazan ayetlere göre; Hasta ve yolculuk halinde olanlar için bir
fırsat tanınıyor. Sonraki bir süreçte günlerini tamamlamak kaydıyla yolculuk ve
hastalık zamanında oruç tutulmayabileceği belirtilmiştir. Yine bununla ilgili
aynı ayette, 'orucu tutarsanız sizin için daha hayırlıdır' deniliyor. Sistem
gerçekten de böyle olduğunu gösteriyor." dedi.
"ORUCUN HASTALIKLARI İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ VAR"
Tehlikeli olsun ya da olmasın hastalıkların çok büyük
kısmında orucun iyileştirici etkisi olduğunu vurgulayan Şahan, "Mesela
mide ve bağırsak sistemi hastalıklarında, kanser ve onkolojik hastalıklarda
böyledir. Bazı kalp ve damar hastalıklarında, böbreğin protein atımında oluşan
bazı romatizmal hastalıklarda da böyledir. Bu durumlarda orucun iyileştirici
etkisi olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu çalışmalara rağmen oruç tutmaya
engel olan hastalıklar da var. Ancak bu belli standartlara bağlı değildir.
Kişinin kendini kötü hissettiği, yaşamını tehlikeye sokacak bazı durumlar
yaşadığı, mesela; kalp krizi geçirdiğinde eğer ilaç kullanması ya da kan
sulandırıcı ilaçlar kullanması gerekiyorsa bu dönemde yaklaşık 5 günlük, bir
haftalık dönemde oruç tutması önerilmiyor. Ancak bu dönemde oruç tutanlar ve
oruç tutmayanlar arasında küçük bir çalışma yapılmış ve bir fark
görülmemiş." diye konuştu.
"KRONİK HASTALIĞI OLANLAR DOKTOR KONTROLÜNDE ORUÇ
TUTABİLİR"
Şahan, "Tip 1 diyabet hastaları risk altında görülüyor.
Bu hastaların susuz kaldığı, böbrekleri ile ilgili ya da başka durumlar ile
ilgili komplikasyonların olacağına dair bazı veriler var. İngiltere'de 24 hasta
üzerinde yapılan bir çalışmada, oruç tutanlar ve tutmayanlar arasında bir fark
görülmemiş. Aslında bazı şeyler sanki varmış gibi görülüyor. Ancak bu
kuralları, bu sistemi kuran ve bu sistemi yaratan Allah'ın sistemden bağımsız
olmasını ya da sistemden uzak olmasını bekleyemeyiz. Allah eğer bu sistemi
yarattıysa ve bununla ilgili organizasyonu kurduysa onun verdiği emir de bu
durumun lehinedir. Sistemi bilen Allah, 'hasta olsanız bile oruç tutun' diyor.
Eğer bize fayda vermeseydi bunu söylemezdi. Ayette geçen hüküm budur. Kronik
hastalığı ne olursa olsun kişiler oruç tutmak istiyorsa doktor kontrolünde ve
sıkı takiple tedaviye ara vermek veya tedavide düzenleme yapmak dışında
herhangi bir hastalığın oruç tutmaya engel olan bir hastalığın olduğuna ilişkin
kesin bir veri yok. Bireysel olarak kendinizi hasta hissediyorsanız hesabı
verecek olan sizsiniz. Bu konuda oruç tutup tutmamakla ilgili herhangi bir
doktor onayına da ihtiyacınız yok." şeklinde konuştu.
"ACİL DURUMLAR HARİCİNDE ORUÇ TUTMANIN ÖNÜNDE ENGEL
YOK"
Kronik hastalığı olanların ilaç kullanım zamanlarını
değiştirerek oruç tutabileceklerini vurgulayan Şahan, son olarak şunları
söyledi: "Kronik hastalıklardan en çok bileni şeker hastalığıdır. Kronik
hastalıklarının tamamında, hatta bazılarında iç insülin salgılanmamasına bağlı
şeker hastalığı var. Tip1 dediğimiz durum bu hastalıklardan birisidir. Bu
hastalarda insülin dozunda azaltmaya gidiyoruz. Çünkü yemeğin yenmediği, aç
kalınan bir dönem var. Bunu da kişinin durumuna göre yapıyoruz. Aç kaldığında
insülin derecesinde ne kadar azalma varsa ona göre uygulama yapıyoruz. Dörtlü
tedavi kullanıyorsa öğünler arasında kullanılan tedavide azaltmaya gidiyoruz.
Hastanın durumuna, hastalığın şekline, oluşan komplikasyona göre durum
değişebilir. Ancak oruç tutmaya engel bir durum yok. Mesela; annem üçüncü evre
böbrek yetmezliği, diyabet hastası ve hipertansiyon olmasına rağmen sıvı
takviyesi sağlayarak, günlük rutin tedavilerine de uyarak oruç tutmaya devam
ediyor. Hastalığın oruç tutmaya engel olup olmadığına kişi kendisi karar
vermeli. Acil durumlar haricinde özellikle şu hastalığı olanlar oruç tutamaz
dediğimiz belirli bir hastalık durumu yok." (İLKHA)
0 yorum