Kahramanmaraş depremleri, başta deprem felaketinden birinci derece etkilenenler olmak üzere milyonlarca kişinin psikolojisi üzerinde çok derin izler bıraktı.
Pazarcık ve Elbistan merkezli depremler ve ardından
yaşanan artçı sarsıntılar, başta deprem bölgesinde yaşayanların ve ülkede çok
sayıda kişinin psikolojisini olumsuz etkiledi.
Deprem travması sonrası iyileşme süreci ile ilgili
Psikolog Dr. Gizem Sürenkök şu bilgileri verdi: "7,7 ve 7,6
şiddetlerindeki yıkıcı depremler 10 şehrimizde büyük bir felakete yol açtı.
Ülke olarak çok zorlu ve stresli bir dönem içerisindeyiz. Deprem şiddetini bire
bir yaşamış olanların acısını derinden hissederken hepimiz karmaşık duygu
geçişleri yaşadık. Bu durum da psikolojimiz üzerinde derin etkilere sebep oldu
diyebilirim. Bu büyük acının geçmesi için elbette zamana ihtiyacımız var.
Felaketin büyüklüğü psikolojik etkisinin de derin olmasına sebep oldu. Bu
yüzden deprem travmasını atlatmakta zorlananların profesyonel destek almasını
tavsiye ediyorum.
Kendi acıyı yaşama şeklimize saygı duymamız çok
önemli. Biraz zamana ihtiyacımız varsa o zamanı kendimize verelim. Rutine dönme
ihtiyacımız varsa rutine dönmek için elimizden geleni yapalım. Hepimizin
ihtiyaçları biricik ve birbirimizden farklı tepkiler veriyor olmamız son derece
normal. Sosyal destek bu süreçte çok değerli. Kendimizi izole etmeden,
sevdiğimiz, bize iyi gelen insanlarla görüşmemiz; duygularımızı, kaygılarımızı
paylaşmamız; birlikte bu sürecin içerisinde olduğunu hissedebilmemiz bize iyi
geliyor. Bunun yanı sıra kendimizi güvende hissedebilmek için de içinde
yaşadığımız binaların güvenliği konusunda emin olmaya çalışmak, olası bir
depremle ilgili hazırlıklı olmak adına deprem çantası hazırlamak, evimizin
içerisindeki güvenli alanları tespit etmek gibi yöntemler de çok önemli. Son
olarak, tekrar aktif olmanın, yardımcı olmanın ve dayanışma içerisinde olmanın
önemini vurgulamak istiyorum. Birlikte hareket ettikçe çözümlere daha kolay
varacağız, bu sayede iyileşeceğiz." (İLKHA)