Ağız ve
diş sağlığı genel sağlığın önemli bir parçasını oluşturuyor ve yaşam kalitesini
birebir etkiliyor. Sağlıklı dişlere ve güzel bir gülüşe sahip olmak kişinin
özgüvenini artırırken; eksik, çürük ve sararmış dişler kişinin psikolojisini
bozuyor.
Dentisyen
Aslı Tapan, 21-27 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında diş sağlığının
önemi hakkında bilgi verdi.
Diş
çürüklerine beslenme sonrasında oluşan asidik ortamın sebep olduğunu belirten
Tapan, "Beslenme alışkanlıkları, şekerli, işlenmiş ve hazır gıdaların
yaygın şekilde tüketilmesi diş çürüklerinin fazla görülmesine sebep olmaktadır.
Şeker veya karbonhidrat içeren bir besin tüketildikten sonra su içilmesi ağız
içindeki asidik ortamın normale dönmesine yardımcı olur. Her yemek sonrasında
ağız çalkalamak ya da su içmek gibi önlemlerle diş çürümelerinin önüne
geçilebilir. Diş çürüklerine karşı alınması gereken en önemli önlem düzenli
olarak diş fırçalamaktır." dedi.
Dişler düzenli fırçalanmalı, diş
ipi mutlaka kullanılmalı
Çocuklarda
diş çürüklerinin özellikle çok küçük yaşlarda görülebildiğine işaret eden
Tapan, "Bu nedenle çocuklara diş fırçalama ve diş ipi kullanma
alışkanlığının erken yaşlarda kazandırılması önemlidir. Diş fırçalama
alışkanlığının edindirilmesinde ailelerin görevi büyüktür. Dişler günde 2 kere
en az 2 dakika boyunca mutlaka fırçalanmalı ve gece diş fırçaladıktan sonra
herhangi bir besin tüketilmemelidir. Düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş
ipi ile diş aralarının temizlenmesi ağız ve diş sağlığını korumaktadır. Dişler
fırçalanırken dil de fırçalanarak temizlenmelidir. Diş fırçaları 3 ayda bir
mutlaka değiştirilmelidir." ifadelerini kullandı.
Ebeveynlerin diş temizleme
alışkanlıkları çocuklara örnek oluyor
Bebeklerin
6-8'inci aylarda bir diş hekimine götürülmesi ve ailelerin ağız ve diş sağlığı
için ne yapmaları gerektiğini bir diş hekiminden öğrenmesinin çok faydalı
olduğunu söyleyen Tapan, "Bebeğin dişleri çıktığında ne yapılması gerekir,
nelere karşı dikkatli olunmalı, hangi durumlar sorun yaratabilir sorularının
cevapları bir diş hekiminden alınmalıdır. Özellikle 2-3 yaş aralığında
çocuklarda hangi durumlara dikkat edilmeli ve diş hekimine hangi sıklıkla
gidilmeli, diş macunu kullanımı gibi ailelerin en çok merak ettiği konularda
yine diş hekimine danışılmalıdır. Ebeveynlerin ya da çocuğa bakan kişilerin
ağız ve diş sağlığı ve diş temizleme alışkanlıkları çocuk için de önemli rol
oynar." uyarısında bulundu.
Sağlıklı ve düzenli beslenme ağız
ve diş sağlığı için de faydalı
Tapan,
şöyle devam etti: "Çocukların ve yetişkinlerin taze sebze ve meyvelerin
yer aldığı, öğünlerin düzenli olduğu bir tarzda beslenmesi hem kilo kontrolü
hem de ağız ve diş sağlığı için faydalıdır. Küçük çocukların elma, salatalık ve
havuç gibi meyve ve sebzeleri ısırarak yemelerini sağlamak dişlerin mekanik
olarak temizlenmesini de sağlamaktadır. Çocuklara özellikle gece biberonla verilen
sütlerin içine konan pekmez ve bal doğal tatlandırıcı besinler çocukların süt
dişlerinin hızlı çürümesine yol açabilmektedir. Biberon çürüğü de denilen bu
çürükler çocuğun ön dişlerinin çürümesine neden olabilmektedir. Biberonla süt
verdikten sonra biraz su içirmek ağızdaki asidik ortamı normale çevirerek çürük
yatkınlığını azaltmaktadır. Diş hekimine erken yaşlarda giderek bu tarz
koruyucu önlemleri öğrenmek diş çürüklerinin önüne geçilmesine olanak
sağlayabilmektedir."
Çürükler, diş hassasiyetine neden
olabiliyor
Soğuk ya
da sıcak besinler tüketildikten sonra dişlerin sızlayabildiğini belirten Tapan,
"Sıcak içeceklerin peşinden soğuk içecekler tüketildiğinde, soğuk bir
besin yendiğinde ya da oda sıcaklığında su bile içildiğinde kişi hassasiyet
yaşayabilmektedir. Diş hassasiyeti sebebiyle hastalar soğuk içecekler ve
dondurma tüketememektedir. Diş çürükleri, ağızda yapılmış bir diş
restorasyonunun düzgün olmaması, diş eti hastalıkları, diş eti çekilmesi ve diş
minesinde olan çatlaklar dişlerin aşırı duyarlı olmasının sebepleri arasında
yer almaktadır. Diş hassasiyeti genellikle kişiye büyük sıkıntılar oluşturana
kadar ihmal edilmektedir. Diş hassasiyetinin nedeninin bulunması ve tedavisinin
yapılabilmesi için diş hekimine danışılması şarttır. Tedavilerin zamanında
yapılamaması diş kayıplarına neden olabilmektedir." uyarısında bulundu.
Diş teli tedavileri 12-13
yaşından itibaren yapılabiliyor
Oldukça
sık görülen diş problemlerinden birinin de bozuk diş sıralanması ve çapraşık
dişler olduğunu belirten Tapan, "Diş diziliminin bozuk olması gençlerin
sosyal olarak sıkıntı çekmelerine sebep olabilmektedir. Düzgün sıralanmış ve
beyaz dişlere sahip olmak genç ya da yetişkin kişinin daha özgüvenli
hissetmesine sağlar. Diş teli tedavileri günümüzde oldukça konforlu yapılmakta
ve diş teli uygulamaları 12-13 yaştan itibaren başlayabilmektedir. Var olan
dişlerin korunarak düzgün bir şekilde dizilmesi için, estetik ortodonti
tedavileri uygulanmaktadır. Diş telleri ve şeffaf plaklar çapraşık diş
tedavileri için kullanılan yöntemler arasında yer almaktadır. Bu tedavilerin
uygulanmasında bir üst yaş sınırı da bulunmamaktadır." dedi. (İLKHA)
0 yorum