image

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Otelinde düzenlenen ve yeni açılımların, dünyaya örnek olabilecek mekanizmaların nasıl üretilebileceğinin değerlendirildiği Mesleki ve Teknik Eğitim Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuşmasında mesleki eğitimdeki paradigma değişiminin dünyada bu alanda oluşan eğilimlerin farklı bir mekanizmayla Türkiye'ye taşınması olduğunu ifade etti, eğitimde iş gücü piyasasının dinamiklerine ağırlık verildiğini kaydetti.
Bakan Özer, mesleki eğitimde bu önemli başarılara giden süreci de paylaştı. 2012 yılına kadar tüm çabalara rağmen özel sektörün Türkiye'nin meslek eğitimindeki payının yüzde 0,79 olduğunu, mesleki eğitimde güçlü olan ülkelerde ise bu oranın en az yüzde 50'ye karşılık geldiğini anlatan Özer, şunları kaydetti: "Özel sektör mesleki eğitimin tüm süreçlerine dâhil edildi. Müfredatı birlikte güncelleyelim, öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlayalım, öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte düzenleyelim ama kritik olan şey, mesleki eğitimdeki arz ve talep dengesini rasyonel bir zemine oturtalım ve istihdamı önceliklendirelim ve bu atmış olduğumuz adım, çok kısa sürede meyvelerini vermeye başladı."
ÜRETİM KAPASİTESİ SÜREKLİ ARTTI
Mesleki eğitimdeki bu dönüşümle birlikte öğrencilerin mesleki eğitime yönelimlerinin sürekli artmaya başladığını belirten Özer, döner sermaye kapsamında yapılan üretimlere ilişkin de bilgi verdi.
Zaman zaman kamuoyunda Bakanlık okullarının fabrika ya da üretim yeri olup olmadığına ilişkin tartışmalar olduğunu kaydeden Özer, Bakanlığın üretimle ilgili derdi olmadığını, asıl derdin eğitim olduğunu söyledi. Bakan Özer, "Modern eğitim yaklaşımlarında aslolan, üretim yaparak öğrenmedir. Kalıcı olan öğrenme budur. Onun için biz mesleki eğitim vermiş olduğumuz tüm alanlarda eğitimi, üretimle ilişkilendirdik ve onun en son halkası olarak istihdamı dâhil ettik. Üretim kapasitesini sürekli artırdık, artırmak için çırpındık. 2021 yılını 1 milyar 162 milyonla kapattık. Şimdi üretim kapasitesini artırmanın birinci avantajı olarak mesleki eğitimde kalitesi arttı. İkinci en kritik nokta, öğretmen ve öğrencilerimiz üretime yapmış olduğu katkılar ölçüsünde paylarını aldılar." diye konuştu.
Geçen yılki üretimden öğrencilerin 50 milyon, öğretmenlerin ise 110 milyon liraya yakın pay aldıklarını anlatan Bakan Mahmut Özer, "Kovid sürecinde gördük. Eğer siz mesleki eğitim okullarındaki üretim kapasitenizi artırırsanız olağanüstü bir durumda memleketin ve devletin ihtiyacı olan üretime çok rahat bir şekilde adapte edebilirsiniz. Türkiye kendi ihtiyacını karşıladığı gibi çoğu ülkeye maske gönderdi." dedi. HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *