Batman’da
düzenlenen bir programda konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş,
“Biz anadilinin ana sütü kadar helal olduğunu biliyor ve herkesin ana dilinin
de kültürünün de kendisi için mukaddes olduğuna inanıyoruz.” dedi.
AK Parti
Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyaret ve temaslarda
bulunmak üzere Batman’a geldi.
Batman
Üniversitesi Merkez Kampüsünde düzenlenen “Türkiye’yi Yarınlara Taşımak” konulu
konferansa katılan Kurtulmuş, üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.
Programda
bir konuşma yapan Kurtulmuş, gençliğe ve adaletin önemine vurgu yaptı.
Bir ülkenin
en büyük gücünün iyi yetişmiş gençliği olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bir
ülkenin en büyük gücü, ne güçlü bir ekonomiye sahip olmasıdır; ne yeraltı,
yerüstü madenleridir, zenginlikleridir. Bunların hepsi olması lazım. Ne
teknolojisidir, ne şusudur, ne busudur. Bir ülkenin en büyük gücü, inanmış,
milletine sevdalı, hedefleri olan, ufku açık, ne yaptığını bilen ve nereye
doğru yol alacağını gayet iyi bilen büyük bir gençliğe sahip olmasıdır.” dedi.
“Ne geçmişi
kaldırıp atabiliriz ne de geçmiş yokmuş gibi geleceğe bakabiliriz”
Geleceği
olmayan bir topluluğun bugününün de abat olmasının mümkün olmadığını vurgulayan
Kurtulmuş, “Hep söylediğimiz bir şey var. Biz kökü mazide olan atiyiz. Yani
geçmişe takılıp kanmayan ama köklerini geçmişten alan ve o kökler üzerinde
ayağa kalkıp yükselebilen ve geleceğe doğru umutla yol alabilen bir milletiz.
Böyle olmak mecburiyetindeyiz. Ne geçmişi kaldırıp atabiliriz ne de geçmiş
yokmuş gibi geleceğe bakabiliriz.” diye konuştu.
“Başkalarını
taklit edenlerin ayakta durması asla mümkün değildir”
Kökü
olmayan, köksüz olan milletlerin, toplumların ayakta kalmasının asla mümkün
olmadığına dikkat çeken Kurtulmuş şöyle devam etti:
“Ya da
başkalarını taklit ederek, başkalarına benzemeye çalışarak bu milletin ayakta
durması asla mümkün değildir. Çünkü her ağaç kendi gövdesi üstünde yükselir.
Başka bir ağacın gövdesi üstünde yükselen hiçbir bir ağaç yoktur. Dolayısıyla
bu millet kendi kökleri üzerinde yükselecek ve bu yükselişi sağlayacak
olanlarda sizlersiniz, sizden sonraki nesiller olacaktır.”
Toplumları
bir araya getiren, toplumları ileriye doğru güçlü bir şekilde yürüten en önemli
hasletlerden birisinin de adalet olduğunun altını çizen Kurtulmuş, adaletin
toplumların ana direği; insana, evrene ve hayata ilişkin dengeyi tutturabilmek
olduğunu kaydetti.
“Bütün
insanları yaradılışta eşit görmek adaletin temel prensiplerinden birisidir”
Adaletin iki
ayağının olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Birisi özgürlük, ikincisi de
insanların eşitliği prensibidir. İnsanları hiçbir şekilde ayırt etmeksizin,
bütün insanları yaradılışta eşit görmek adaletin temel prensiplerinden
birisidir. Hiç kimsenin ten renginden dolayı bir üstünlüğü yoktur. Kimsenin
gözünün renginden dolayı bir üstünlüğü yoktur. Kimsenin kasalarında sakladığı
paralarından dolayı birilerinden üstünlüğü yoktur. Kimsenin şu aşiretten, bu
aşiretten, bu sülaleden geliyor diye diğerlerine karşı bir üstünlüğü yoktur.
Herkes yaradılışta eşittir.” ifadelerini kullandı.
“Hala
insanlar bir takım ayrımcılıklar üzerinden kategorize ediliyor”
“Şöyle bir
etrafınıza bakın. Toplumsal alandaki kırılmaların bütün dünyada en çok ortaya
çıktığı hususlardan birisi insanların eşitliği prensibini unutmuş olmasıdır”
diyen Kurtulmuş, “İşte en son Ukrayna’dan insanlar Batı’ya kaçıyor ve birçok
Batılı basın yayın organında ‘Bunlar Suriye’den, Afganistan’dan vesaire falan
değil. Bunlar bizim gibi beyaz tenli, mavi gözlü insanlar. Bunlara sahip
çıkmamız lazım’ diyorlar. Hala insanların bir takım ayrımcılıklar üzerinden
ifade edildiği, kategorize edildiğini görüyoruz.” diye konuştu.
“Herkesin
ana dilinin, kültürünün kendisi için mukaddes olduğuna inanıyoruz”
Konuşmasının
devamında Kurtulmuş, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Bizim lügatimizde,
bizim kitabımızda insanların ne diline ne dinine ne rengine göre birbirinden
ayrıldığı ve ayrıştırıldığı asla kabul edilemez. Bu anlamda gerçekten özellikle
Güneydoğu Anadolu içerisinde yıllarca bir büyük sorun olarak, hem de dışardan
bazı güçlerin verdiği desteklerle bu memlekette nedenli hadiselerin yaşandığını
hep beraber biliyoruz. Hâlbuki bu ülkenin evlatları hiç birbirinden ayrılmadı
ve ayrışmadı. Dilleri dolaysıyla birbirlerini farklı görmedi. Ana dilini hiç
kimse bir diğerine karşı üstünlük olarak kabul etmedi. Çünkü biz anadilinin ana
sütü kadar helal olduğunu biliyoruz ve herkesin ana dilinin de kültürünün de
kendisi için mukaddes olduğuna inanıyoruz.”
Program
soru-cevap bölümünün ardından son buldu.(İLKHA)
0 yorum