Genç yaşta evliliğin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan
Yapıcıoğlu, maddi imkânsızlık nedeniyle evlenemeyen veya evlenmeye çekinen
gençlere destek verilmesi gerektiğini kaydetti.
Evlenmek isteyip de evlenemeyenlere yönelik bir fon
oluşturulması gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, sağlıklı toplumun aile
kurumunun ayakta kalmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çekti.
“ÖĞRENCİYKEN EVLENMEK İSTEYENE EVLİ YURTLAR YAPILMALIDIR”
Gençlere “Korkmaya gerek yok, evlilik konusunda biraz cesur
olun” diyen Yapıcıoğlu, “Erken evlenen erken olgunlaşır ve mutlaka kişi, eş
olarak seçtiği kişinin rızkıyla beraber geldiğini görmüştür. Biz HÜDA PAR
olarak diyoruz ki, evliliği teşvik etmeliyiz. Gençlerimiz şu anda evlilikle
ilgili korkutulmuş. Sadece evlenen her şey yoluna girecek şeklinde demiyoruz.
Diyoruz ki, üniversite çağındayken henüz öğrenciyken evlenmek isteyene evli
yurtlar yapın. İkincisi olarak diyoruz ki, maddi imkânsızlık nedeniyle
evlenemeyen veya evlenmeye çekinen gençlere destek olun. Onlar için bir fon
oluşturalım.” dedi.
“EVLİLİK FONU OLUŞTURULMALI AMA BU DA YETMEZ”
Evlenemeyen gençlere destek çıkılması gerektiğini dile
getiren Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: “Şu anki mevcut kanunlara göre geriye
mirasçı bırakmadan vefat edenlerin mirası devlete kalıyor. Yani kimsesi yok, çoluk
çocuğu yok, eşi de yok. Mirası hazineye kalıyor. Biz diyoruz ki geriye mirasçı
bırakmadan vefat edenlerin mirası, maddi imkânsızlık nedeniyle evlenemeyen
gençlerin faydalanacağı o fona aktarılsın diyoruz. Bu yetmez. Üzerine başka
kaynaklarda oluşturun, o fona başka bazı ilaveler yapmak lazım. Bu konuda
evlenemeyen gençlere destek çıkmak lazım.”
“AİLEYİ AYAKTA TUTMANIZ LAZIM”
Toplumun, sağlıklı aileyle ayakta kalabileceğinin altını
çizen Yapıcıoğlu, “Eğer siz toplumun yapısını korumak istiyorsanız aileyi
ayakta tutmanız lazım. Birileri ısrarla çok sapıkça şeyler söyleyip Allah’ın
lanet ettiği veya çirkin bir hayasızlık olarak tarif ettiği fiilleri
gerçekleştirmek için tuhaf tuhaf aile yapılarından bahsediyorlar. Ya da tek
ebeveynli aileler diyorlar. Ya da eşcinsel evlilikler bir statüye kavuşsun
diyorlar. Evlilikler bir kadın ve erkeğin bir araya gelerek oluşturulabilecek
bir şeydir.” ifadelerini kullandı.
“25 Yıl Evliliğini Sürdüren Kadınlara Emeklilik Hakkı
Tanınmalı”
Ailelerin korunması için teşviklerin oluşturulması
gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, “Mevcut ailelerin ayakta kalması için bir
çaba olmalı hem de yeni ailelerin korunması için bir teşvik olmalıdır. Bununla
ilgili diyoruz ki, vergi düzenlemeleri yapılırken çalışan, evli olanlardan
vergi alınmamalı, çocuklu olan ailelere çocuk bakımı için ekstradan para
desteği sağlanmalı, evli olan kadınların evliliği 25 yıl sürdürmeleri halinde
onlara emeklilik hakkı tanıma imkânı getirilmelidir.” diye konuştu.
“KENDİ ELİMİZLE KENDİ ALTIMIZI OYUYORUZ”
Konuşmasının devamında Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Anne ve
babasından bir emekli maaşı kalmışsa ve kadın eşinden boşanırsa babasından ya
da annesinden kalma emekli maaşını alabiliyor. Ama eğer evliyse alamıyor. Bu da
boşanmaları teşvik edici bir şeydir. Kendi elimizle kendi altımızı oyuyoruz.
Evlilik teşvik edilmelidir. Çok kişi gençlerimize iş, aş diyor. Bizde gençlere
iş, aş ve eş diyoruz. Mutlaka bu soruna toplum olarak eğilmemiz lazım.
Gençlerimizi yanlış, gayr-ı meşru yollara sapmadan kendi nesillerini devam
ettirebilecek bir yol açmamız gerekiyor diyoruz.” HABER MERKEZİ
0 yorum