Batman ve diğer bölge illerinde HDP/DBP’li belediyeler zamanında halkın dini ve manevi değerleriyle uyuşmayan isimlerin verildiği mahalle, cadde ve sokak isimlerinin birçoğu, kayyumlar döneminde de olduğu gibi kaldı.
31 Temmuz 2006 tarihli ve 26245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Ad ve
Numaralamaya ilişkin Yönetmeliğin "Ad veya numara verilmesinde uyulması
gereken esaslar" başlıklı 24'üncü maddesinde; "Belediyeler, sınırları
içinde kalan sahayı, 5393 sayılı Belediye Kanununa göre uygun sayıda mahalle
veya meydan, bulvar, cadde, sokak ve küme evlerden oluşan bölgelere
ayırır." deniliyor.
Aynı kanuna göre, "Mahalle, sokak, cadde, bulvar, meydan ve benzeri
yerlerin adları; Anayasanın temel ilkelerine, yürürlükteki mevzuata, genel
ahlaka aykırı, ayrımcılığa ve halkı bölmeye yol açabilecek nitelikte tespit
edilemez. Yabancı dil kurallarına göre teşkil edilmiş kelime ve ifadeler ile
çirkin, müstehcen ve gülünç adlar konulamaz. Yabancı ülke mensuplarının
isimleri verilmeden önce Dışişleri Bakanlığının uygun görüşü alınır."
hükmü yer alıyor.
Bu nedenle; mahalle, sokak, cadde, bulvar ve benzeri yer adlarının,
toplumu oluşturan tüm kesimlerce genel kabul görecek şekilde ve mevzuatta
belirtilen sınırlar çerçevesinde belirlenmesi gerekirken; özellikle bölgede,
HDP/DBP’li belediyeler zamanında bu yerlere halkın dini ve manevi değerleriyle
uyuşmayan ve genel kabul görmeyen isimler verildi.
CADDE VE SOKAKLARA SOSYALİST VE KOMÜNİST İDEOLOJİYİ BENİMSEYEN KİŞİLERİN
ADLARI VERİLDİ
HDP/DBP'li belediyelerin, cadde ve sokaklara, çatışmalarda ölen
PKK/YPG'lilerin yanı sıra, Marksist, Sosyalist ve Komünist ideolojiyi
benimseyen kişilerle, halkın dini ve manevi değerleriyle uyuşmayan ve genel
kabul görmeyen isimlere yer vermesi, yıllarca tepkilere neden oldu. HDP/DBP’li
belediyeler zamanında özellikle Diyarbakır ve Batman'da, halkın dini ve manevi
değerleriyle uyuşmayan isimlerin verildiği mahalle, cadde ve sokak isimlerinin
birçoğu, kayyumlar döneminde de olduğu gibi kaldı.
Söz konusu belediyelerin, yıllar içerisinde yaptıkları cadde ve sokak
adlandırmaları, güttükleri Marksist, Sosyalist ve Komünist temelli siyaseti de
net bir şekilde ortaya koydu. Eski isimleri iptal ederek yeni adlandırmada asıl
amaçları, kendi düşünce ve ideolojileri doğrultusunda yeni bir toplumsal bellek
oluşturmaktı.
YENİ YAPILAN YERLERE İSLAM'I ÇAĞRIŞTIRAN İSİMLER VERİLMESİNDEN ÖZELLİKLE
KAÇINILDI
PKK/HDP/DBP siyaseti, yerel yönetimler marifetiyle mahalle, cadde ve
sokak adlarını değiştirerek kendi ideolojilerini şehirlerde kurma ve yaşatma
amacı güttü. 90'lı yıllarda PKK/HADEP'in belediyelerde yönetimi kazanması ile
birlikte, şehirdeki adlandırma süreci daha da hızlandı. Birçok mahalle, cadde
ve sokağın ismi geciktirilmeden değiştirildi. Yeni yapılan yerlere de İslam'ı
çağrıştıran isimler verilmesinden özellikle kaçınıldı. İslami kökenli isimler,
PKK kökenli belediyeler zamanında, yüzde altmış oranından yüzde 15'lere kadar
geriledi.
İbni Sina, Farabi, Gazali, Mevlana, Yunus Emre, M. Akif Ersoy, Metin
Yüksel, Fethi Şikaki, Bedir, Uhud, Akabe, Mute, Kevser, Hira, Veysel Karani,
Mevdudi, Seyid Kutup, Abdulkadir Geylani, Mimar Sinan, Sultan Abdulhamit,
Kudüs, Buhara, Bosna ve Filistin gibi adlandırmaların birçoğu ya ortadan
kaldırıldı ya silindi ya da unutturuldu.
İDEOLOJİLEŞTİRİLEN EVRENSEL KAVRAMLAR KULLANILDI
PKK uzantısı HDP/DBP siyaseti, cadde ve sokaklara, İslam ve İslam'ı
çağrıştıran adlar yerine, Marksist, Sosyalist ve Komünist ideolojiyi benimseyen
kişilerle, etnisiteyi çağrıştıran isimler verdi. Musa Anter, İsmail Beşikçi,
Cegerxwin, Evrim Alataş, Aram Tigran, Mar Petyun, Mıgırdiç Margosyan, Bar Salıbi,
Nazim Hikmet, Ayşenur Zarakolu, Mehmet Sincar, Ahmet Arif, Orhan Doğan, Laleş,
Cengiz Altun, Yaşar Kemal, Mahatma Gandi isimleri çok sık kullanıldı. Cadde ve
sokaklarda kendi siyasi düşüncelerine sahip şahısların yanında,
ideolojileştirdikleri insan hakları, demokrasi, emek, özgürlük, barış gibi bazı
evrensel kavramları da kullandılar.
AMAÇ COĞRAFİ MEKÂNLARI SAHİPLENMEKTİ
PKK/HDP/DBP siyaseti bölgede belediye seçimlerini kazandıkları her yerde
bu türden siyaset uyguladı. Burada en önemli amaçlarından biri de coğrafi
mekânları sahiplenmekti. Çünkü cadde ve sokak adları, şehirlerdeki geleneksel
rolleri ve fonksiyonunun yanı sıra son dönemlerde sembolik siyaset ile kendini
daha iyi belli ettirdi.
Nitekim dünyanın farklı şehirlerinde gerek yeni adlandırmalar, gerekse
eski adların iptal edilip yeniden adlandırılmasında ön plana çıkan amaç, şehre
hâkim kılınmaya çalışılan düşünce ve ideoloji doğrultusunda toplumsal bellek
oluşturmaktır. Değişen sokak adları bir bakıma iktidarın sokağa yansımasıdır.
Sokağa adı verilen kişilerin ideolojisi, halk tarafından kabul görmüş izlenimi
verilmektedir. Sokak adının değiştirilmesi tabela, levha hatta şehir
haritalarının değişmesi anlamına gelmektedir. Bir mekâna verilen isim, her
zaman o mekâna ait belleğin insanlara aktarılmasına aracı olmuştur.
CADDE VE SOKAK İSİMLERİNİN BİRÇOĞU, KAYYUMLAR DÖNEMİNDE OLDUĞU GİBİ KALDI
HDP/DBP’li belediyelerin cadde, sokak ve kültür merkezlerine verdiği
Marksist, Sosyalist ve Komünist ideolojiyi benimseyen kişilerle, etnisiteyi
çağrıştıran isimleri, halkın değerlerine, bölgede yaşamış peygamber, sahabe,
âlim ve İslam büyüklerine karşı bir "saygısızlık" olarak
değerlendiriliyor.
Söz konusu tavır "İslam düşmanlığını" gözler önüne sererken,
KHK ile atanan kayyumların da bu isimlerden bazılarına müdahale etmemesi
akıllarda soru işareti bırakıyor. İLKHA
0 yorum