Yedi Hilal
Derneği, "Sahabe Nesli ve Cihad" konulu konferans düzenledi.
Konferansa Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım konuşmacı olarak
katıldı.
Batman
Kültür İl Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen konferansa, Batman İl
Müftüsü Turgut Erhan, Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı
Profesör Doktor Şemsettin Dursun, HÜDA PAR Batman Merkez İlçe Başkanı M. Şerif
Durmaz, Yedihilal Anadolu Teşkilatlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Samed Paçacı, STK temsilcileri ve vatandaşlar yoğun bir katılım sağladı.
Oduncular
Sitesi Yatılı Erkek Kur'an Kursu müderrislerinden Recep Ayhan hocanın Kur’an-ı
Kerim tilavetiyle başlayan konferans, Muhammed Emin Yıldırım'ın "Sahabe
Nesli ve Cihad" konulu konuşmasıyla devam etti.
Konuşmasına,
"Değersiz dallarda beni asmanıza perva etmem muhakkak ki benim ölümüm din
ve İslam içindir.' diyen Şeyh Said’e selam olsun." diyerek başlayan
Yıldırım, Batman'ın cihada yabancı olmadığını söyledi.
Bu
topraklarda hayatı cihad olan nice insan tanıdığını belirten Yıldırım, bu
insanların sonlarının da şehadetle noktalandığını ifade etti.
Siyonist
rejimin işgali altındaki Filistin'e değinen Yıldırım, "Kudüs’ün hali
ortada. Mescid-i Aksa’sı işgal altında olan bu ümmetin fertlerine sekiz saat
uyumak haramdır. Coğrafyalarımızın dört bir tarafında sıkıntıların olduğu bir
zeminde biz eğer küçük işlerin peşine düşersek asli sevdalarımızı dünyalık bazı
şeylere kurban edersek olması gereken şeyleri hayatlarımızda diriltmez de başka
başka işlerin arkasında hayatımızı geçirirsek emin olun başta ben olmak üzere
bunun hesabını yarın Allah’a (celle cellahu) veremeyiz." ifadelerini
kullandı.
"Sahabe
nesli şahadet sevdasını en büyük sevda edinmiş bir nesildi"
Sahabe
neslinin, cihadı aşka dönüştürmüş olan bir nesil olduğunu belirten Yıldırım,
"Sahabe nesli her biri birer kahraman iman kahramanı olan bir nesildi.
Sahabe nesli her biri birer ahlak abidesi olan bir nesildi. Sahabe nesli
dediğimiz o neslin her biri ibadet iştiyakıyla yanan bir nesildi. Sahabe nesli
dediğimiz nesil, cihadı aşka dönüştürmüş bir nesildi. Sahabe nesli dediğimiz o
nesil cihadın bir meyvesi olan şahadet sevdasını en büyük sevda olarak edinmiş
bir nesildi. Öyleyse biz onlardan çok şey öğreneceğiz. İman ve ahlak adına çok
şey öğreneceğiz. İbadet iştiyakı noktasında çok şey öğreneceğiz. Cihad aşkı
noktasında çok şey öğreneceğiz. Şehadet sevdası adına da onlardan çok şey
öğreneceğiz." diye konuştu.
"Kendini
Müslüman olarak tanımlayan insanlar cihad kavramına zulmediyor"
Yıldırım,
şunları söyledi: "Batı eskiden bazı Müslümanları ifade etmek için
'radikalizm' diye bir ifade kullanırdı. Şu anda kullanmıyorlar.
'Fundamentalizm' diyorlardı onu da kullanmıyorlar. Şimdi 'cihadizm' diyorlar.
Bizim cihad kavramımızı şu anda kirletiyorlar. Onlar ehli küfür; yapacakları
zaten belli ama gelin görün ki kendini Müslüman olarak tanımlayan insanlar da
cihad kavramına zulmediyor. Şu anda cihad kavramına 3 farklı yaklaşım var.
Birinci yaklaşım kavramın muhtevasının içini tamamen boşaltanlar. Adam yıllarca
kürsülerde konuşur bir kez söz cihada gelmez. Her şey anlatır ve her şey
konuşur ama onun gündeminde cihad yoktur. Çünkü öyle bir kavramı konuşmaya
ihtiyaç hissetmez. Ya kavramın içini tamamen boşaltmıştır ya da ‘birilerini
ürkütmeyelim, aman kimseyi korkutmayalım, aman bu kavramı konuşup da başımıza
iş açmayalım’ diyerek bu kavramı zihninden silmiştir. Bir kesim de cihad
kavramının anlamı onlar için cihad; eşittir savaştır. Böyle bir şey yok.
Savaşın kavramı belli. İslam yeri ve zamanı geldiğinde savaşı da ortaya koymuş
ve bunu da konuşmuştur. Ama ahlakını ortaya koyarak konuşmuştur. İman ettiğimiz
kitap ‘barış hayırlıdır’ demiştir. Çünkü İslam barış dinidir. İslam savaşı en
son seçenek olarak konuşur. Ama yeri geldiği zaman insanın yaşadığı bir dünyada
savaş kaçınılmaz. İslam bütün şartları zorlar eğer artık yapılacak bir şey
yoksa savaş adına bir şey de ortaya konacaksa onu da konuşur ama hukuklu
konuşur. Birilerine göre cihad; eşittir tebliğ. Bu üç tane yaklaşım eksik ve
hatalı yaklaşımdır. Cihad kavramının kökü cehddir. Cehdin anlamıysa gücünün son
noktasına kadar Allah adına ve namına gayret göstermektir. Bu gayret mal, ilim,
beden, kalem ile olur. Yeri ve zamanı geldiğinde kaçınılmaz olursa savaş, bu
gayret savaş meydanlarında da olur. Dolayısıyla cihad geniş bir kavramdır. O
kavramın içerisinde tebliğ, davet ve savaş da var. Dolayısıyla cihadın bir
alana hapis edilecek bir tanımı yoktur. Cihad insan ile İslam arasındaki
engelleri kaldırmaktır."
"Kur’an
‘zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur’ diyor"
Cihad için 6
maddenin gerekli olgununu ifade eden Yıldırım, "Birinci olarak selim bir
niyet lazımdır. Selim bir niyet; attığın her adımı, söylediğin her sözü,
yaptığın her işi sadece ve sadece âlemlerin Rabbi olan Allah için yapmaktır.
Bize lazım olan ikinci şey de ehliyet sahibi bir rehber lazımdır. Bu iş
rehbersiz olmaz. Neyin öncelikli olduğunu âlim birisi söylemesi lazımdır. Bu
manada önümüzde cihad adına bize yol gösterecek. Tecrübe sahibi, ilim ve irfan
sahibi tabi ki cihad sahibi âlimlere ihtiyacımız var. Üçüncüsü bize kapsamlı
bir fıkıh lazımdır. Bizim fıkıh kitaplarımız düşman kimdir diye ortaya koyuyor.
Mesela, 'Gördüğümüz her Yahudi’yi ve her Hristiyan’ı öldürelim. Onlar zaten
gavur öldürelim!' Böyle bir şey olabilir mi? Senin iman ettiğin kitabın,
düşmanın kim olduğunu söylüyor. O düşmanın da zalim olduğunu söylüyor. Temel
bir kaideyi ortaya koyuyor. Kur’an ‘zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur’
diyor. Dördüncü olarak da derin bir aşk lazımdır. Beşinci şey hakkıyla o
cihadın sorumluluğunu yerine getirebilecek bir hazırlık bize lazımdır.
Sonuncusu da bize güçlü bir sebat lazımdır. İnşallah bu altı tane mesele bizim
de meselemiz olsun. Madem bizim de cihad gibi bir hedefimiz var, bu altı tane
meseleyi azık olarak edinelim. Allah bu manada bizlere yardım etsin. Rabbimizin
huzuruna cihad sorumluluğunun hakkını yerine getirmiş olarak gitmiş
olalım." diye konuştu. (İLKHA)
0 yorum