image

 

Dünkü haberimizde Karara bağlanan 28 Şubat dosyasını değerlendiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar,  “28 Şubat’ı yapanları mahkûm ettiniz. Bunların mahkûm ettiklerini niye çürütüyorsunuz? Adaleti sağlamaları gerekir.” diye konuşmuştu.

 Röportajımızın devamında son zamanlarda ülke gündemindeki yerini koruyan "Peygambersiz Kur'ân Projesi" ve batıda camilere karşı yapılan saldırılar gibi konuları da gazetemize değerlendiren Bayraktutar, önemli açıklamalarda bulundu.

“Allah neden Peygamberler vasıtasıyla Kur’an-ı bizlere tebliğ etti?”

Son yıllarda Türkiye'de "Peygambersiz Kur'ân Projesi" üretildiği sorusuna cevap veren Bayraktutar, Peygamber ve O’nun sünneti olmadan Kur’an dini diye yeniden bir din ihdas edilmek istendiğini vurguladı.

Bunun Batı’nın İslam dünyası üzerinde oynadığı bir oyun olduğuna işaret eden Bayraktutar, “Eğer Peygambere ve O’nun sünnetine ihtiyaç olmasaydı Cenabı-ı Hak neden Peygamberler vasıtasıyla bu Kur’an-ı bizlere tebliğ etti. Peygamberimizin de buyurduğu gibi, ‘Size iki emanet bırakıyorum; bunlardan bir tanesi Kur’an ve benim sünnetimdir.’ Bu Türkiye’de bir zamandan beri hem hadisleri hem sünneti hem Peygamberi inkâr ettirmek… Kur’an bir dinin esaslarını oluşturan ilahi bir kitaptır. Bu da Cenabı Hak tarafından bu millete Hazreti Muhammed (sav) vasıtasıyla göndermiş olduğu ilahi kurallardır.” ifadelerini kullandı.

“İslam dini Peygambersiz olmaz”

Konuşmasının devamında Bayraktutar, şunları söyledi: “İslam ve Cenab-ı Hakkın vahdaniyeti olmamış olsaydı, bu din ortaya atılmamış olsaydı Peygamberlere ve Kur’an-a da ihtiyaç olunmazdı. O halde İslam Kur’an-sız, Kur’an İslamsız ve İslam dini de İslami hayatta Peygambersiz, sünnetsiz olmaz. Her kim ki buna itiraz ediyorsa, bunun aksini savunuyorsa bu İslam dünyasının, İslam milletinin aleyhine bir harekettir. Hiçbir zaman lehine değildir. Hem Yahudilikte hem Musevilikte hem de Hıristiyanlıkta hiçbir zaman ne Hazreti Musa tartışılıyor ne de İsa aleyhisselam tartışılıyor. Biz Müslüman olarak hepsine iman ediyoruz ama neden son ahir zaman ümmeti içerisindeki Peygamberi tartışılıyor? Bu yeni bir projedir. Oryantalistlerin özellikle Türkiye üzerinde oynadıkları bir projedir. Buradan bütün Müslüman kardeşlerime sesleniyorum; bu insanlara kesinlikle itibar edilmemelidir. Muhammedsiz, hadissiz bir Kur’an, din anlayışı din olamaz. Herkes Kur’an-dan okuduğu gibi hüküm çıkarırsa aynen Papazların, Yahudilerin Tevrat’ı ve İncil’i bozdukları gibi maksat Kur’an-ın aslını tartışmalı hale getirip bozmaktır.”

“Cami üzerinden kardeş kavgasını Avrupa’da yürütmeye çalışıyorlar”

Avrupa’da cami saldırılarına ilişkin de konuşan Bayraktutar, Batı ülkelerinin bir kardeş kavgası çıkarmak istediklerini kaydetti.

Cami saldırıların bir proje olduğunun altını çizen Bayraktutar, “Artık Türkiye’de bu milletin evladını kandıramadıklarından dolayı Avrupa’da milletten öç alınmak isteniyor. Bana göre bu milletin insanı da orada dış emperyalistler tarafından kullandırılarak bu kardeşliğin bozulması isteniyor. Çünkü Avrupa’da olan insanlar bu ülkenin doğusuyla, batısıyla bu ülkenin insanları cami üzerinden tekrar ayrıştırılmaya çalışılıyor. Batı’nın hepsi İslam düşmanıdır. Özellikle oradaki kardeş kavgasını burada nasıl yürütemediler, Avrupa’da yürütmeye çalışıyorlar. Bana göre bu bir projedir.” açıklamasında bulundu.

“Bu bölgedeki dindarlığın ana kaynakları medreselerdir”

Diyanet İşleri Başkanının medreselerle ilgili açıklamasını da değerlendiren Bayraktutar, medreselerin bu milletin baş tacı olduğunu söyledi.

Medreselerin bölge başta olmak üzere Türkiye’nin dini kaynakları olduğuna dikkat çeken Bayraktutar, “Bunu hiç kimse inkâr edemez. İnkâr etmesi de bu ülkenin, milletin yararına değildir. Bu bölgedeki dindarlığın ana kaynakları medreselerdir. Kürt’lerin, Türk’lerin, Arap’ların dindarlığı da bu kaynaktan neşv-ü nema ediyor. Medreseler üzerinden yine bir operasyon yürütülmeye çalışılıyor. Medresedeki meslektaşlarımın kesinlikle bu söylentiler üzerinden hareket etmemelerini istiyoruz. Çünkü Diyanet İşleri Başkanı da, ülkeyi yönetenler de özellikle medreselerin önem ve ehemmiyetini çok iyi biliyorlar. Medreseler ve medreselerde görev yapanlar bu ülkenin başının tacıdır. Diyanet İşleri Başkanımızın merdiven altı dediği bu eğitim, kastettiği bu meseleler bu medreseler değildir. Burada yeniden bir fitne uyandırılmaya çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.

“Suçları yoksa derhal görevlerine iade edilmeleri gerekiyor”

İslami kimliklerinden ötürü 28 Şubat sürecinde gerçek dışı söylem ve iddialarla görevden atılan 28 Şubat mağdurlarına da değinen Bayraktutar, son olarak şunları kaydetti:

“28 Şubat ne için neden yapıldığını biliyorsunuz. 28 Şubat tamamen bu milletin Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Laz’ın ve Arap’ın İslami kimliğine müdahaleydi. Bunu milliyet olarak düşünmeyelim. 28 Şubat bu ülkede yaşayan Müslümanların milli kimliklerine ve dinlerine müdahaleydi. Müslümanlıklarına müdahaleydi. Bu dönemde mağdur edilen arkadaşlarımız var. Kurban edilen arkadaşlarımız var. Mesela Milli Eğitim Bakanlığında birçoğu hemen hemen döndü. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığında da zaten çok sayıda yok. Bunlarında incelemesi devam ediyor. İşte bu FETÖ olayları biraz erteletti. Biz bundan 3 sene evvelde görüşmüştük. Yarın da idari kurul toplantımız var, inşallah söz veriyorum oraya da götüreceğim. Bunların hızlandırılması gerekir. Bu arkadaşların eğer hakikaten bir suçları yoksa derhal görevlerine aynı kadrolarla iade edilmeleri gerekiyor. Bu konuda gereken desteği de vereceğiz.”(ŞEVKİ ASLAN) 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *