Depresyonun belirtilerini sıralayan Sır, “Daha çok sıkıntı, karamsarlık, hayattan zevk alamama, iştahsızlık, kimi zaman aşırı yemek yeme, çok uyuma, uykusuzluk, yaşama isteğini yitirme gibi belirtilerle kendini gösteren rahatsızlık, kimi zaman da bedensel yakınmalarla karşımıza çıkar. İnsan hiçbir şey yapmak istemez. Yaptığı işlerden zevk almaz. Bu nedenle hayat anlamsız gelmeye başlar. Baş ağrısı, midede kasılma, yanma, kas ağrıları ile kendini gösterebilir. Kadınlar arasında iki kat daha fazla görülür. Ömür boyu görülme oranı kadınlar arasında %20, erkekler arasında %10 kadardır. Çocukluk çağı da dahil olmak üzere hemen her yaşta görülür. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan depresyon daha tehlikeli olabilir. Gebelik ve doğum sonrası sıklığı fazladır. Kadınlarda hormonal dalgalanmanın fazla olduğu dönemlerde belirtiler yoğunlaşır. Yapılması gereken en önemli şey, tanı konulmasıdır. Bu amaçla gidilecek psikiyatrist konuyu değerlendirip tanıyı koyabilir.” İfadelerini kullandı.
DEPRESYON İLAÇLARI BAĞIMLILIK YAPMAZ
Depresyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı gibi yanlış bir algının olduğunu söyleyen Sır, “Tedavide kullanılan antidepresan ilaçlarla tedaviye yanıt alma oranı oldukça yüksektir. Bu oran %80’e kadar yükselir. Kimi zaman tedavide doz ayarlaması ve ilaç değişikliği gerekir. Tedavide kullanılan ilaçlar hakkında toplumda yanlış kanaatler mevcuttur. İlaçların bağımlılık yaptığı, Uyuşturduğu, intihara eğilimi artırdığı gibi yanlış inanışlar vardır. Bağımlılık yapan ilaçlar renkli reçete dediğimiz yeşil, kırmızı gibi özel reçetelerle verilir. Oysaki depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar normal beyaz reçeteyle verilir. Bu ilaçların çoğu sanılanın aksine uykusuzluk yaptığı için gece alınması tavsiye edilmez. Konunun uzmanı olmayan kimselerin yapmış olduğu açıklamalara değil, konunun uzmanı olan psikiyatristlerin söylediklerini dikkate almak gerekir. Tedavinin psikoterapi ile desteklenmesi yanıt şansını yükseltir.” İfadelerini kullandı. İlhan Yıldız
0 yorum