image

6-8 Ekim olaylarının yıldönümünde gazetemize konuşan HÜDA PAR il Başkanı Davut Şahin, “Kürtleri katledenler nasıl olur da Kürtlerin hamisi olduklarını iddia ederler, “ diyerek katillere tepki gösterdi. Şahin, 6-8 Ekim olaylarının PKK tarafından planlanarak yapıldığını da belirtti.

2014 yılının 6-8 Ekim tarihlerinde ağırlıklı olarak ilimizde ve bölgemizde yaşanan olayların yıldönümünde gazetemize açıklamalarda bulunan İl Başkanı Davut Şahin, olaylarda şehit olanların şahadetini kutlayarak, yaşanan olayları anlattı. Önemli açıklamalara bulunan Şahin, Kobane işgalinin bahane olduğunu, yaşananların planlı olarak yapıldığını belirtti. Şahin açıklamalarında, “2014 yılında 6-8 Ekim günlerinde, PKK Suriye’nin bir şehri olan Kobane’nin İŞİD tarafından işgal edilmesini bahane ederek bölgemizde bir kalkışma başlattı. Bu kalkışmanın talimatını HDP’nin eş genel başkanı Selehaddin Demirtaş ve diğer yetkililer vererek halka sokağa çıkması konusunda çağrıda bulundular. Fakat olayların neticesinde görüldü ki, PKK buna daha önce zemin hazırlayarak, böyle bir olayı vesile kılarak bölgede bir kalkışma yaptı.”açıklamalarında bulundu.

“HEDEF İSLAMİ KURUM VE ŞAHSİYETLERDİ”

Olaylarda asıl hedef olarak seçilenlerin İslami Kurum ve şahsiyetler olduğunu belirten Şahin, “Özellikle bölgedeki İslami kurum ve şahsiyetleri hedefine koydu. 6-8 Ekim tarihinde Kobane’yi bahane ederek böyle bir kalkışma başlattı. Diyarbakır başta olmak üzere Batman, Kızıltepe vb. bölgenin diğer şehirlerinde, il ve ilçelerinde kalkışma başlattı. Bu kalkışmada özellikle HÜDA PAR ve HÜDA PAR’a yakın İslami hizmet veren STK’ları hedefine koydu. HÜDA PAR üyelerini şehit etti, Yasin Börü ve beraberindeki bazı kardeşlerimizi şehit etti. Yurt dışından Kızıtepe’ye gelen İslami görünümlü bazı insanları, İŞİD’çi olma bahanesi, iftirası ile şehit ettiler. Diyarbakır’da yine, hanımı tesettürlü, kendiside İslami kisveli olduğu için karı, kocayı şehit ettiler. Bunların hedefinde HÜDA PAR ve çizgisini benimseyen STK’lar, şahsiyetler, esnaf ve aileler vardı. Neredeyse saldırmadıkları kurumumuz ve teşkilatlarımız kalmadı.” dedi.

“BİNAMIZI, İÇİNDEKİLERLE YAKMAYA ÇALIŞTILAR”

Olayların yaşandığı o gün binlerce çete üyesinin HÜDA PAR il binasını, içindekiler ile yakmaya çalıştıklarını söyleyen Şahin, “Batman’da da çeteleştirdikleri binlerce kızlı, erkekli insanı ile bizim parti binamızı yakmaya çalıştılar, taşladılar, Molotof attılar. O zaman binamızda 15’e yakın kardeşlerimiz vardı. Tabii ki HÜDA PAR mensupları,  davayı benimsemiş, gönül vermiş insanlar saldırılara karşı kendi kurumunu, varlıklarını muhafaza ettiler, direndiler, başkaları gibi kaçmadılar, saklanmadılar. Onların niyeti parti binamızı ve içindekileri yakmaktı ve buna yeltendiler. Yaklaşabildikleri kadar binaya ve içerisine Molotof attılar. Kurşunladılar, taşladılar, bazı kardeşlerimizin Molotoflardan dolayı vücutları yandı. Neticede Allah onları rezil, rüsva etti. Geldikleri gibi geri döndüler. Allah bu fırsatı onlara vermedi. Zira Allah dinine ihlâs ile sarılan müminlerin yanındadır. HÜDA PAR camiası bu yardımları görüyor.” ifadelerini kullandı.

“HÜDA PAR KÜRESEL EMPERYALİST VE YEREL PİYONLARININ ÖNÜNDE DURAN BÜYÜK BİR GÜÇTÜR”

Özellikle PKK neden HÜDA PAR’ı seçti sorusuna cevap veren Şahin, “Niye özellikle PKK, HÜDA PAR ’ı seçti diye bir soru sorulursa,  HÜDA PAR Türkiye’de ve bölgede küresel emperyalistlerin ve yereldeki piyonlarının, insanımız üzerindeki kirli proje ve hesaplarının önündeki en büyük teşkilatlı güçtür. Küresel emperyalistlerin bölge ve ülke insanı üzerinde ciddi, tehlikeli ve kirli projeleri vardır. İnsanımızı, özellikle Kürtleri kendi kokuşmuş komünist, Marksist, Leninist ideolojilerine kurban etmek istiyorlar ve maalesef ediyorlar da. Kızlı, erkekli binlerce gencimizi bu ideolojiye kurban ettiler. Bir başkası gençlerimizi farklı bir şekilde ifsat edip, başka ideolojilere kurban etmek istiyorlar. HÜDA PAR ise, gençlerin ıslahına çalışıp, onları kullara kul olmaktan, beşeri düşüncelere kul ve kurban olmaktan kurtarmaya ve olması gerektiği gibi rablerine kul olmaya götürme çabasında. Dolayısıyla küresel emperyalistler bunu kabul etmiyor. Her defasında bir şeyi bahane ederek HÜDA PAR camiasına saldırmaya çalışıyorlar. Bu bazen 6-8 Ekim olaylarındaki gibi, bazen ise bireysel olarak mensuplarımıza saldırılarda bulunuyorlar.” Diye konuştu.

“PKK, OLAYLARDA KÜRTLERİN HAMİSİ OLMADIĞINI GÖSTERDİ”

6-8 Ekim olayların PKK’nin asıl yüzünün ortaya çıktığını ve Kürtlerin hamisi olamadıklarını kanıtladıklarını belirten Şahin, “PKK 6-8 Ekim olaylarında şunu gösterdi ki Kürtlerin sahibi değildir. Kürtlerin faydasına, iyiliğine, menfaatine çalışmıyor. Şayet böyle bir gayretleri olsaydı bölgede öldürdükleri insanların %90’ı Kürt olmazdı. Talan ettikleri işyerlerinin sahipleri, ateşe verdikleri kurumların yetkilileri, mensupları hepsi Kürt’tü.  Mademki sen “Kürtlerin hakkını savunuyorum” iddiasındasın, sen Kürtlere bu zulmü niye yapıyorsun, Kürt halkını neden kutuplaştırıyorsun. Kürtleri öldürüyorlar, dinlerinden uzaklaştırıyorlar, değerlerinde koparıyorlar, beşeri ideolojilere kurban ediyorlar. Bütün bunları yapıp Kürtlerin dostuyum, sahibiyim diyorlar, bu tamamen çelişki arz eden bir durum. 6-8 Ekim olaylarında bu durum belli oldu. Dünyadaki bütün mazlum ve Mustazafların olduğu gibi Kürtlerinde hamisi HÜDA PAR’dır. Çünkü HÜDA PAR, bütün insanların hem dünyevi huzurunu, hem de uhrevi huzurunu istiyor.”ifadelerine yer verdi.

“FETÖ VE PKK TÜRKİYE İNSANININ ALEYHİNE ÇALIŞIYOR”

FETÖ ve PKK’nin Türkiye insanının aleyhine beraber çalıştıklarını belirten Şahin, “Olaylarda şöyle bir gerçeklik görüldü. Maalesef her yer yakılıyor, talan ediliyor, insanlar öldürülüyor, binlerce çete sokaklara dökülmüş. Herkes polisi, emniyeti arıyor fakat bir türlü kimseyi sahiplenip bu beladan muhafaza etmedi. Burada insanın aklına şu geliyor, FETÖ, PKK halkı bezdirsin, insanlar bizim kucağımıza gelsin diyerek kendilerini kurtuluş kapısı olarak göstermeye çalıştı. Sonrasında 15 Temmuzda giriştikleri darbe girişimi ile de asıl niyetlerini göstermiş oldular. Bütün deliller bunu gösteriyor ki FÖTE ve PKK Türkiye insanının aleyhine birlikte çalışıyorlar. 6-8 Ekim olaylarında da aralarında böyle bir anlaşma yoktu diyemeyiz. O zaman emniyet birimlerinin çoğunda FETÖ’cüler ağırlıktayken kimse bu kalkışmanın önüne geçmedi. Çok basit, anlamsız, gülünç iddialarla “ ben müdahale etseydim polisim zarar görecekti” diye müdahale etmediler. Bu da onların arasında bir anlaşma olduğu kanaati oluşturuyor. Allah insanımızı bu gibi belalardan muhafaza etsin. Şehitlerimizin şehadeti kutlu olsun.” Diyerek konuşmalarını son verdi.  İlhan Yıldız

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *