image

Yapılan açıklamada, “  Bugün geldiğimiz nokta itibariyle yargının toplumsal sorunları çözme ve böylelikle toplumsal barışa katkı sağlama rolünün aksine, sorunlara kaynaklık eden yapısı nedeniyle, Türkiye’de hukuki güvenliğin tartışmalı hale geldiğini açıkça belirtmek isteriz. Yargının yakın tarihin olağanüstü rejimlerinden miras kalan yapısal sorunlarına günümüz sorunları da eklenmiştir. Yargıya ayak bağı görülen savunma mesleği ve dolayısıyla adil bir yargılamanın temel şartı olan bireylerin savunma hakkı her geçen gün törpülenerek şekli bir unsur haline getirilmek istenmektedir. Savunma, değer aşınması ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bunun yanı sıra ancak tarafsız ve bağımsız bir yargı eliyle tesis edilebilecek adalet, yürütme erkinin müdahale ve baskılarıyla bu rolünden oldukça uzak bir görüntü sergilemektedir.” Denildi.

Yeni anayasa ve referandumdan da bahsedilen açıklamada, “Anayasa değişikliğine yönelik referandum süreciyle birlikte toplumda yeni kutuplaşma alanları yaratılmıştır. Batman Barosu olarak daha önce de belirttiğimiz üzere; Anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecinde muhalif siyasi partilerin, toplumun farklı kesimlerinin ve sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerinin alınmadan hazırlanmış olmasını büyük bir eksiklik olarak dile getirmiştik. Yapılan Anayasa değişikliği, bir darbe ürünü olan ve toplum ihtiyaçlarını karşılamayan, bundan dolayı da defalarca değişikliğe uğrayan 1982 Anayasasının ruhunu sürdürmeye devam ettirecektir. Oysa toplumun ihtiyacı olan Anayasa, toplumsal sorunların çözümünü önceleyen demokratik, sivil ve özellikle yargı bağımsızlığını esas alan yeni bir anayasadır.” İfadeleri kullanıldı. Haber Merkezi

 

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *