image

Acar Uyardı:

“ Dünya Sağlık Örgütü; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram (tepeleme bir çay kaşığı veya silme bir tatlı kaşığı  olarak önermektedir. Bu miktar  yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanmaktadır. “ diyen Acar, “Ülkemizde Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012 yılında yaptığı çalışmaya göre kişi başına günde 15 gram tuz tüketildiği bulunmuştur. Bu miktar günlük alınması gereken tuzun üç katına karşılık gelmektedir. Bakanlığımız tarafından Kasım 2011 yılından beri “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılma Programı  yürütülmektedir. Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik toplumumuzda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması amacıyla “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri yapılmaktadır. Dünyada tuzla ilgili çalışmalar yürüten  “World Action on Salt and Health (WASH)” Kuruluşunca her yıl belirlenen farklı bir tarihte ve temada gerçekleştirilen  “Tuza Dikkat Haftası”nın;  bu yıl 20-26 Mart 2017  tarihleri arasında olması kararı alınmış, tema olarak da "Gizli Tuz Tüketimi: UNUTULAN TEHLİKE! Yediğimiz tuzun büyük bir kısmı satın aldığımız hazır gıdaların içinde gizlidir. Gıdaların etiketlerini kontrol edin ve daha az tuz tüketimi için tercihlerinizi değiştirin daha az tuz tüketin"  belirlenmiştir.” İfadelerini kullandı.

AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİ AZALTMAK İÇİN ÖNERİLER:

“Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.” Diyen Acar şu önerilerde bulundu:

Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir.

Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır gibi), tuzlanmış kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), turşu ve salamura (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.

Ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.Taze sebze ve meyve tüketimini artırılmalı, fast food tüketimi azaltılmalıdır.Tuz oranı yüksek olan kavrulmuş kuruyemişleri değil taze olanları tercih edin.

 

Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir. Haber Merkezi

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *