GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ÇOCUK KATİLİ BATI

Kim demiş Avrupa insanı medeni?

Kanada’da 19. ve 20. yüzyıllarda yatılı okullar; hükümet ve dini yetkililer tarafından yerli gençleri asimile etmek amacıyla kullanıldı. Bu okullara 1863’ten 1998’e kadar 150 binden fazla yerli çocuk ailelerinden alınarak kiliseye bağlı okullara yerleştirildi. 1978 yılında kapatılan Kamloops Kızılderili Yatılı Okulu’nda yer radarı yöntemiyle yürütülen çalışmalarda 215 çocuğun kalıntılarına rastlandı. Alberta eyaletindeki yatılı kilise okullarında da kayıtlara geçmemiş 821 çocuk ölümü olduğu bilgisi medyada yer aldı. 

Avrupa’nın insanlığına bir de buradan bir göz atın. 

İslam coğrafyasında çocuk ve kadınların üzerine bombalar yağdıran Batı emperyalizmidir. Filistinli çocukların üzerine misket bombası atanlar Batının gayri meşru siyonist çocuğudur. Hiroşima ve Nagazaki’ye bomba atan emperyalist ABD’dir. Irak’ta Guantanamo’da insanları işkenceden geçiren, kadınların ırzına geçen, hamile kadınları öldüren, bebeleri katleden İmam Humeyni'nin deyimiyle "Büyük Şeytan" ABD’dir. Afife Sıddık adlı Müslüman kadını yıllarca tutuklayıp ona işkence eden çağdaş(!) Batı'dır. Gönül gözü açık olan görme engelli Şeyh Ömer Abdurrahman'ı 23 yıl haksızca zindanda tutup ölmesi için ilaçlarını kesen yine emperyalist ABD'dir. Ülkemizin içine fitne koyup darbelerle milletimizin tüm haklarını gasp etmek isteyen yine Batı'dır. Irkçılık, ulusalcılık gibi hastalıklı düşüncelerle halkları birbirine kırdıran ve kırdırtan düşünceyi yayan yine Avrupa'dır. Siyahi insanları ve köpekleri bir yapan beyaz adam zihniyeti yine Batıdır. 1. ve 2. Dünya Savaşlarını çıkaran yine Batıdır. Kızılderililerin tecrübe sonunda elde ettikleri “Bir suda iki balık kavga ediyorsa oradan beş dakika önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir.” bu söz gibi yine dünyayı ifsada boğan sömürgeci emperyalist Batı için söylenmiş. 

Bu kadar vahşete rağmen Batının bizde şirin gözükmesinin nedeni nedir acaba? İçimizdeki yerli işbirlikçiler ile aynı zihniyeti taşıyan medya patronlarının Batıyı makyajlaması değil de nedir? Batının çirkin ve vahşi yüzünü; medya sayesinde başka bir görünüme çevirdiler. 

Batı, çirkin yüzünü daima insanlığa göstermiştir. Ama celladına aşık misali onu görmek istemeyenler, bu duruma kör kalmıştır. Osmanlıyı parçalayan Batı değil mi? Maraş’ta Müslüman kadınların örtüsüne el atan Fransız gavuru değil mi? 

Batıyı kıble edinenler belki biraz utanırlar. Batı kadar barbar bir millet yok. Ama onları içimizdeki Batı taklitçi hayranları gözlerinde çok büyütmüşler. Batı, haçlıdır. Batı Akdeniz'de mültecilerin botlarını batırandır. Batı, bataklıktır. Batı, batmaya mahkumdur. Zulüm üzerine kurulan Batı, er geç yıkılacaktır.

Türkiye’de bir televizyon yarışmasına Almanya'da yaşayan bir yarışmacının katılması ve 100 bin TL değerindeki sorunun cevabı ve yarışmacının bu soru hakkında fikri Türkiye’nin gündemine oturdu. Soru şöyleydi:

"1980'lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artırmada satılarak çiftliklerde zorla çalıştırılmıştır?" 

Şıklar ise ‘Danimarka, Norveç, İsviçre ve Belçika’ydı.

Yarışmacı, soruyu gördükten sonra sunucuya dönerek "Eee, bunlar Avrupa ülkesi!” deyip hayretini gizleyemedi. “Bana şöyle Orta Doğu’dan, Uzak Doğu'dan şıklar gelmiş olsaydı tamam diyecektim." dedi. Şıkları sayarken de “Avrupa alkolü de seviyor.” demeyi de unutmuyor. Yarışmacı, Batı ülkelerine kıyamamış olacak ki soruya cevap vermeden yarışmadan çekilmeyi tercih etti. Öve öve bitiremediği Avrupa’nın hangi ülkesinin bu kadar barbar olduğunu da merak etmiyor değildi. Şıklardan en emin olduğu şık da İsviçre idi. Yani diğer ülkeler belki bu barbarlığı yapmış olabilir ama İsviçre yapmaz, havasını estirdi kendine.  Güzel ve temiz olduğunu söylüyor. Yemek servisleri, özel okulları var, diyor. 

Kadın, o kadar Batıyı kutsamış ki onlarda leke göremeyecek kadar körelmiş. Sorunun doğru cevabını görünce sanki kutsalına küfredilmiş gibi şaşırır. Cevabın İsviçre olmasını hiç kabul edemiyor. Tüm zihin dünyası alt üst olur. Üzerine soğuk sular dökülmüş gibi şok hali yaşıyor. 

Neymiş efendim, hanımefendi(!) bir de şıklarda Orta Doğu ülkelerinden birini bekliyormuş. 

Orta Doğu dediği yer İslam coğrafyasıdır. Sanki Orta Doğu'yu karıştıran Batı değilmiş. Emperyalist haçlı zihniyeti İslam coğrafyasına girdiğinden beri kan ve göz yaşı dinmedi oralarda. Kanın müsebbibi emperyalist Haçlı zihniyetine sahip Batı olmasına rağmen Batının tasmalı uşakları medya organları ile suçu Müslümanlara attılar. Müslümanları öcü gösterip Batıyı şirin gösterdiler. Afrika’da Müslümanları sömüren emperyalist Fransa’dır. Libya’yı işgal eden, Ömer Muhtar ve yarenlerini şehid eden faşist İtalya’dır. Batı hayranı kör taklitçiler için bu soru gerçekten müthişti. Umarım kutsadıkları Batının ne mal olduğunu, tarihlerinin zulümlerle dolu olduğunu görmüşler. 

Son sözü Batının göbeğinde yaşayan ve onların çirkin yüzünü maskesiz bizzat gören merhum Bilge kral Aliye İzzetbegoviç söylesin:  Bunu hiç unutma evlat, Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.”