Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 yılı verilerine göre Batman’da 500 boşanma olayı gerçekleşti. Aile yapısıyla örnek gösterilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri arasında yer alan Batman, Türkiye genelinde boşanma oranlarında 61. sırada yer aldı. Ancak bu sıralama, kentin muhafazakâr dokusu dikkate alındığında ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Uzmanlara göre bu sayı sadece bir istatistik değil, sosyal çözülmenin habercisi. Aile yapısının zedelendiği toplumlarda gençler arasında suç oranlarının, psikolojik sorunların ve toplumsal kopuşların arttığına dikkat çekiliyor.

Doğu İllerinde Boşanma Düşük ama Batman’da Artış Dikkat Çekici
Doğu illeri genel olarak Türkiye’de boşanma sıralamasında sonlarda yer alsa da Batman’da yaşanan bu artışın ardında ekonomik sıkıntılar, dijital çağın getirdiği sosyal etkileşim değişimleri, aile içi iletişim kopuklukları ve değer erozyonu gibi birçok neden sıralanıyor.
Bir uzmana göre, “Batman’da boşanma sayılarının artması, sadece bireylerin değil, toplumun geleceğinin tehlikede olduğuna işaret ediyor. Bu durum, sosyal politikaların yeniden ele alınmasını gerektiriyor.”
Hükümetten Hamle: 2025 ‘Aile Yılı’ İlan Edildi
Türkiye genelinde yükselen boşanma oranları hükümeti de harekete geçirdi. 2025 yılı, “Aile Yılı” ilan edilerek, aileyi korumaya ve evlilikleri güçlendirmeye yönelik projeler devreye sokuldu. Evlilik öncesi eğitim programları, aile danışma merkezleri ve evlilik teşvik paketleri bu kapsamda uygulamaya alındı.
Ancak Batman gibi şehirlerde sosyal yapının daha derinlemesine incelenmesi gerektiği belirtiliyor. Çünkü yalnızca maddi teşvikler değil, ahlaki, kültürel ve manevi bağların güçlendirilmesi de toplumun temel taşı olan aile kurumunu ayakta tutmak için hayati önem taşıyor.
Batman’da bir yılda 500 ailenin yıkılması endişe verici
Batman’da bir yılda 500 ailenin yıkılması, sadece bireyleri değil, bir milletin geleceğini ilgilendiren ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Aile kurumu sarsıldığında, sadece evler değil; toplumun tamamı yara alıyor. Şimdi tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerine büyük görev düşüyor: “Aileyi Koru, Toplumu Koru!”




