Kafam rahat, gönlüm rahat
gerçekten huzur içindeyim. Bunu nasıl mı elde ettim?
Bazı kişilerle kesinlikle
münakaşa etmiyorum, münazara ve cidale girmiyorum.
Faydalı bulmadığım, ikna
edemeyeceğim veya kesin bir sonuca varamayacağımı anladığım hiçbir konuda
konuşmamaya ve yazışmamaya çalışıyorum, sorularını da cevapsız bırakmaya karar
verdim.
Hele bu ümmetin yüz yıllardır
tartışıp çözemediği konulara kulaklarımı hepten kapattım.
Bütün bunların neticesinde o
kadar huzurluyum ki, size de tavsiye ederim.
Belki bundan dolayı
kendileriyle ilişkiyi kestiğim veya sınırladığım, sadece selamla yetindiğim bu
kişiler bizim hakkımızda iyi şeyler düşünmüyor olabilirler. Fakat bütün bunları
da hesap ederek bu karara varmış bulunuyorum, kesinlikle pişman değilim,
söylediğim gibi size de tavsiye ederim.
Fakat bir şeyi çok merak
ediyorum; bıkmadan usanmadan sonu gelmez bu tartışmalara dalmakla öne çıkan
hatta bundan başka bir özelliği olmayan kişiler nasıl bir halet-i ruhiyeye
sahipler acaba, mutlular mı, huzurlular mı?
Öyle olduğunu hiç
zannetmiyorum. Çünkü iflah olmaz derecedeki bu tartışmacılardan uzaktan
yakından tanıdıklarımın aileleri içinde ve yakın çevrelerinde de hiç huzurları
yok, kendi küçük çevrelerinde de problem olmuş durumdalar. Daha da acı olanı,
dikkat çekecek oranda yuvalarını yıkanlar, eşlerinden ayrılanları tanıyorum.
Ama kendilerine sorsanız maalesef anlaşılmamaktan şikayetçiler.
Sadece İslami konularda
değil; siyasi, sosyal bütün konularda adeta tartışmalarıyla varlıklarını ispat
etmeye çalışan bu tiplerle ilişkiyi kesmek veya en aza indirmek insana huzur
veriyor.
Sanal dünya bu anlamda en çok dikkat edilmesi gereken yerdir. Öyle ya, kaçmaya çalıştığımız tartışmaların en pervasız ve sansürsüz olanı orada karşınıza çıkıyor. Kendinizi azıcık kaptırsanız huzurunuzu kaybediyorsunuz. Biz kimsenin huzursuzluğunu, saplantılarını yüklenmek zorunda değiliz.